Ancak, doğruyu yaymak, eskisinden çok daha kolay. | TED | كما أنه من الأسهل أن تنشر الحقيقة مما كان عليه في السابق. |
Ama çoğu insan için bu sadece sol tarafa yattığınızda daha kolay geğirmenizi sağlar. | TED | ولكن لمعظم الناس، إنها مجرد نتائج أنه من الأسهل بكثير التجشؤ عندما تسترخي على جهتك اليسرى بدلًا من اليمنى. |
Bazen, başkalarını memnun etmek kendimi memnun etmekten daha kolay göründü. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان ، يبدو أنه من الأسهل إرضاء الآخرين عن إرضاء نفسك |
En baştan başlamak yerine o adam olmak daha kolay geldi. | Open Subtitles | ، اكتشفت أنه من الأسهل أن أكون هو بدلاً من البدء من جديد |
Trigger halka açık bir yerde olunca... ..anonim kalmanın dah kolay olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أنه من الأسهل للزناد أن يبقى مجهولا عندما يقوم بالتسجيل في مكان عام |
Ama tamamen yabancı biriyle arkadaş olmanın daha kolay olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لكن الآن أدرك أنه من الأسهل أن أصادق غريباً تماماً إذاً استمع لهذا الغريب: |
Bence bu sadece bizim düşüncemiz, bilirsin, her şeyi içimizde tutmak daha kolay. | Open Subtitles | أعتقد أن ما نظنه هو أنه من الأسهل كتم المشاعر |
Bununla yüzleşmektense, kahramanca hayallere inanmak daha kolay gelir, biliyorum. | Open Subtitles | أدرك أنه من الأسهل تصديق بعض البطولات الخرافية أكثر من مواجهة ذلك |
Biliyorum, gülmek ve kanalı değiştirmek dinlemekten daha kolay. | Open Subtitles | أعلم أنه من الأسهل أن تضحكوا أو تغيروا القناة من أن تستمعوا ، أليس كذلك ؟ |
Yanlarında tanıdıkları biri olursa onlar için daha kolay olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه من الأسهل عليهم أن يكونوا مع شخص يعرفونه |
Ama babam, İngilizlerle savaşmıştı ve bir pitonla, kafasını kopardıktan sonra mücadele etmenin daha kolay olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | ولكن والدي حارب الإنجليز. وقال أنه من الأسهل أن تصارع الثعبان، بعدما قطعت رأسه. |
Bunları karıştırıp durmaktansa saklayıp belki bir Jane Doe vardır diye karakol karakol gezdirmek daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أنه من الأسهل الأحتفاظ بهم بدلاً من نقلهم من قسم شرطه لآخر أياً منهم عنما يكون لديهم فتاه غير متعرف عليها |
Alçaktan uçmak yetkililerin radarına yakalanmamanızı sağladığı gibi yerden daha kolay tespit edilmenizi de sağlar. | Open Subtitles | بالطبع الطيران بانخفاض قد يحميك من رادار السلطات المحلية ويعني أيضا أنه من الأسهل الهبوط على الأرض |
Suç laboratuvarına yakınken incelemek daha kolay geldi. | Open Subtitles | كما تعرفين ، على ما يبدو فقط أنه من الأسهل القيام بذلك بالقرب من مختبر الجريمة |
Tanrım bazen bir erkek çocuğuna sahip olmanın kız çocuğuna sahip olmaktan daha kolay olduğunu düşünüyorum | Open Subtitles | يا إلهي، في بعض الأحيان أعتقد أنه.. من الأسهل أن تحظى بولد من فتاة |
Eleştirileri ve özetleri okumanın daha kolay olduğunu biliyorum ama onları boş verin. | Open Subtitles | أعلم أنه من الأسهل قراءة النقاد و الملخصات أريدكم أن تنسوهم |
Hiçbir şey için bir şey hissetmemek kolay geldi. | Open Subtitles | أنه من الأسهل عدم الشعور بأي شيء تجاه أي شيء |