"أنه من الصعب" - Translation from Arabic to Turkish

• zor olduğunu
• zordur
• çok zor
• zor olsa
• zorlanıyorum
• zor bir şey olduğunu
• daha zor
• için zor
• kadar zor
• zor geliyor
• zor olabilir
• zor geldiğini
• zor olacağını

Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın zor olduğunu yazmıştı.
لقد كتب تشارلي أنه من الصعب الحصول علي مستلزمات الحمام هذه

Radha kaçık insanlarla yaşamanın zor olduğunu tüm dünya bilir.
راداها العالم يعرف أنه من الصعب العيش مع إنسان مجنون

Eğer iyi tanımadığınız insanlar varsa aptal bir fikir olabilen bir fikir sunmak zordur.
كما أنه من الصعب أن تتقدم بفكرة قد تكون فكرة غبية إن لم تكن تعلم الناس جيداً.

Her şeyden önce, sıtmaya dirençli sivrisinek üretmenin çok zor olduğu anlaşılmıştı.
لسبب واحد فقط، تبيّن أنه من الصعب جداً تخليق بعوضة مقاومة للملاريا.

Evet, başkanın o kadar kıçının içindeyken cep telefonun çekmesi zor olsa gerek.
نعم، ولابد أنه من الصعب عليها الحصول على إشارة إستقبال للهاتف الخليوي عندما تكون بالأعلى تتملق الرئيس

O günlerden konuşmakta zorlanıyorum.
أجد أنه من الصعب الحديث عن مثل هذه الأمور.

Senin için hayata geri dönmenin zor bir şey olduğunu biliyorum.
أنا أعلم أنه من الصعب بالنسبة لك للعودة.

Büyük şirketlerin insanları önemsemediği gerçeğini kabul etmenin zor olduğunu biliyorum.
أنا أعرف أنه من الصعب قبول عدم أهتمام الشركات العملاقة بالناس

Birisinin her gün çalışmak istemesini senin için anlamanın zor olduğunu biliyorum.
أعرف أنه من الصعب عليك تفهّم الحاجة في الذهاب للعمل كل يوم.

Bunlara bakmanın zor olduğunu biliyorum, ama farklı bir şey görüyor musunuz?
أعلم أنه من الصعب النظر لهذه ولكن هل ترى أي شيء مختلف؟

Eski bir atasözü der ki; karanlık bir odada siyah bir kedi bulmak çok zordur, özellikle odada kedi yokken.
هناك مثل قديم يقول أنه من الصعب العثور على قط أسود في غرفة مظلمة، خصوصا إذا لم يكن هناك أي قط

Ama problem şu: Bakış açısı alma işi zordur.
ولكن المشكلة هي: أنه من الصعب تبني وجهة النظر.

Sorun şu ki işte konuşmak çok zor çünkü zerre mahremiyet yok.
الشيء هو أنه من الصعب التحدث في العمل لأنه ليس هناك خصوصية

Tüketicilerin doğru olanı yapmasını sağlamak çok zor görünüyor.
قد يبدو لكم أنه من الصعب اقناع المستهلك بأن يفعل الشيء الصحيح.

Normal bir adamı gaye çevirdiğini bilmek zor olsa gerek.
لابدّ أنه من الصعب معرفة أنّكِ حولت أحدهم إلى شابٍ مثليِّ

Ayrıca, uzun ağaç bulmakta zorlanıyorum bu yüzden şahın, 10 metre genişliğinde olacak.
بالإضافة إلى أنه من الصعب إيجاد القطع الطويلة للخشب لذا ، مدخل الكنيّسة سوف يكون عرضه فقط 32 قدم

Joe ile yakınlaşmanın daha zor olduğunu düşünmüştüm.
و لكني وجدت أنه من الصعب جدا التعرف على جو

Senin gibi biri için zor olduğunu anlayabiliyorum.
فيرجينيا ، أنا أعلم أنا أعلم أنه من الصعب على امرأة بـ

Sakin davranmanın ne kadar zor olduğuna dair bir fikrin var mı?
هل لديك أيَّا فكرة كم أنه من الصعب التصرف بهذا الهدوء ؟

Arkadaşların arkasından konuşmamak size zor geliyor demek istedin herhalde.
هل تعني أنه من الصعب عليك الرجال عدم التحدث القمامة عن أصدقائك.

Pete Garrison'ın böyle bir olayda parmağı olduğuna inanmanız zor olabilir.
أعرف أنه من الصعب تصديق أن بيت غاريسون يمكن أن يكون تورط بأمر كهذا.

Yardım istemenin sana zor geldiğini biliyorum, ama dikişlerini patlatırsan...
أعلم أنه من الصعب عليك أن تطلب المساعدة ولكن ان مزقت غرزك

Ayrıca onunla yüzleştiğinizde tetiği çekmenizin çok zor olacağını da biliyor.
و هو أيضا يعرف أنه من الصعب عليكم الضغط على الزناد اذا ما رأيتموه