Bu sorunu ele almak için işyerinle birlikte çalışmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد أنه من المهم أن تعمل مع مديرك بمعالجة هذه المشكلة. |
Aslında, akıllı olmanın her zaman önemli olduğunu söylerim, ama arada bir de şanslı olmak güzel. | TED | حسنا، أنا دائماً أقول أنه من المهم أن تكون ذكياً و لكن من المفيد من وقت لآخر أن تكون محظوظاً أيضاً |
Tarih duygusunu korumanın önemli olduğunu düşündüm... ve adamlardan duvarı onarmalarını istedim. | Open Subtitles | كان بإمكاني إزالته، لكني أعتقد أنه من المهم أن أبقي لمحة من التاريخ لذا فقد طلبت من الرجال أن يعيدوا ترميمه |
L o durdurulamaz hale gelmeden önce onu durdurmak önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المهم أن نوقفه قبل أن يصبح غير متوقف |
Baharatların ismini bilmenin ne kadar önemli olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرفن أنه من المهم أن تعرفن أسماء هذه التوابل ؟ |
Bilirsiniz, bunlar hakkında konuşmaya devam etmenizin önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعلم, أعتقد أنه من المهم أن تواصل الحديث عن كل هذه الأشياء |
Sadece insanların bilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المهم أن يعلم الناس بذلك فحسب, .. هذا ما في الأمر |
Boyamayı bitirmenin benim için önemli olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | وافق على أنه من المهم أن أنتهي من الطلاء |
Ben sadece hikâyeyi Wallis'ın bakış açısından anlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إنه مجرد أنني أعتقد أنه من المهم أن تروى القصة من وجهة نظرها |
Tüm bu din muhabbetleri devam ederken birinin diğer tarafı temsil etmesinin önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بكل الديانات الحديث يستمر ظننت أنه من المهم أن يقدم أحد الطرفين الأخر |
Ben sadece sizin en iyisini düşündüğünüz şeyi yapmanızın önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أنه من المهم أن تفعل ماتراه أفضل |
Seni işinden alıkoyduğum için kusuruma bakma ama konuşmamızın önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | تفضل ، من فضلك. أنا آسف لإماطتك عن عملك، و لكن إرتأيت أنه من المهم أن نتحدث. |
Takvimimize bağlı kalmamızın önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المهم أن نحافظ على موعدنا العادي |
Bu aşamada bu denklemlerin iki ülke arasındaki silahlanma yarışını mükemmel bir şekilde açıklayabildiğine dikkat çekmenin önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد أنه من المهم أن أشير الآن إلى أنه تم إثبات أن هذه المعادلات نفسها تصف بشكل مثالي ما يحدث بين دولتين خلال سباق تسلح. |
Bunu bilmenizin önemli olduğunu düşündük. | Open Subtitles | ظننّا أنه من المهم أن تعرفا هذا |
Aslında onları taksi ile gönderecektim, ama bugün bir hikaye dinledim, ve bu ne hissettiğini anlatmanın ne kadar önemli olduğunu düşündürdü, çok üzgünüm, seni yeniden görmek çok güzeldi. | Open Subtitles | تعلمين، لقد كنت سأدعهم يستقلون تاكسي و لكنني سمعت قصة اليوم جعلتني أكتشف أنه من المهم أن أفصح عن مشاعري أنا آسف و لقد كان من الرائع رؤيتك مجددا |
İlk günden bu yana duygularımızı açığa vurmamızın önemli olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | "منذ الولادة نتعلم" "أنه من المهم أن نعبر عن مشاعرنا" |
Bir çocuğum var. Onlarla... onunla konuşmanın önemli olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | لدىّ طفلة,قرأت أنه من المهم ...أن أتحدث إليهم |
Aslında konuşmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | في الواقع أعتقد أنه من المهم أن نتحدث |
Ama bilmenin önemli olduğunu düşünüyorum... | Open Subtitles | لكني أعتقد أنه من المهم ...أن تعرفي |