Adam satranç oynamaktan hoşlanıyor. Haydi onun için biraz taş toplayalım. Çocuklar! | Open Subtitles | أنه يحب لعبة الشطرنج فلنجمع له بعض الصخور |
Annem babamın akıllanmaz olduğunu söylüyor. Başka kadınlardan hoşlanıyor. | Open Subtitles | تقول أمي أن سلوك أبي لا يمكن إصلاحه هذا يعني أنه يحب النساء الأخريات |
Diğeri ise diğerini sadece sevdiğini sanıyor çünkü diğeri aslında başkasını seviyor. | Open Subtitles | الآخر يظن فقط أنه يحب الأول لكن الشخص الآخر يحب فعلا شخص آخر |
Sanırım cesaretlendirilmeyi seviyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يحب المديح لقد قام بذلك لسنوات عديدة |
Sabahları yatakta kendisine bisküvi servis etmelerine bayılır. | Open Subtitles | . أنه يحب أن يقدموا له بسكويت الصباح في السرير |
Biliyor musun, video oyunlarını çok sever. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين, أنه يحب ألعاب الفيديو |
- Sir William'a dansı sevdiğini söylemiş! - Bir sonraki baloya katılacakmış! | Open Subtitles | ـ قال أنه يحب الرقص ـ قال أنه سيحضر الحفلة الراقصة القادمة |
Sonuçta, Beyaz Atlı Prens, Cinderella'nın gerçek olamayacak kadar küçük ayağını gördüğü anda ona aşık olduğunu anlamıştı. | Open Subtitles | فقد عرف الأمير الفتان أنه يحب ساندريلا بعد أن رأى أقدامها الصغيرة الخارقة |
Uzun, esmer, ve biyonik. Sence sarışınlardan hoşlanıyor mudur ? | Open Subtitles | بايلوجي ألكتروني، طويل القامة، أسود، كنت أعتقد أنه يحب الشقراوات ؟ |
Söylemeyi unuttum, küçük kızlardan hoşlanıyor. | Open Subtitles | لقد نسيت أن أقول أنه يحب الفتيات الصغيرة |
Küçük kızlardan kim hoşlanıyor, hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | ويعيد تشغيله؟ حسنا,جميعنا نعرف أنه يحب الفتيات الصغيرات |
İşin daha kötü tarafı, benim etrafımdaki, benim için önemli olan insanları hedef almaktan hoşlanıyor. | Open Subtitles | أسوأ ما في الأمر أنه يحب استهداف من حولي |
Ama müziği seviyor. | Open Subtitles | في الحقيقة أعرف شيئاً واحداً أنه يحب الموسيقى |
Stajyerini seviyor. Ve bunu saklamaya bile çalışmıyor. | Open Subtitles | أنه يحب تلك المستجده وهو لا يحاول إخفاء ذلك حتى |
Fotoğraflara bayılır zaten. | Open Subtitles | أنه يحب الصور. أعطني الكاميرا. |
Bunun için söz verdim. Adamı, "Lefty, teknelere bayılır." dedi. | Open Subtitles | أخبرت من قبل ورجله قال, (ليفتي) أنه يحب القوارب |
Çubuk şekerleri çok sever, bilirsin. | Open Subtitles | حسنًا، أنت تعلم أنه يحب الحلوى |
O ayrıca heavy metal dinlemeyi de çok sever ve burada nasıl olur bilemiyorum. | Open Subtitles | كما أنه يحب الميتال و لا أدري صحة ذلك |
Ben değilim. Onun güzel, kılıç kadar ince vücudunu sevdiğini söylüyor. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون أنا، يقول أنه يحب جسدها الصغير والجميل |
Bir erkek bir kadını sevdiğini tam anladığı anda kadın onu sevmediğini anlıyor. | Open Subtitles | فقط عندما يدرك الرجل أنه يحب امرأة تدرك المرأة أنها لم تعد تحبه بعد الآن |
Sevgilin az önce Victoria'ya aşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حبيبك قال أنه يحب فيكتوريا؟ |
Gerçeği söylemek gerekirse, Russell beyaz bir kıza aşık olduğunu söylediğinde duvara yumruk atmak istedim. | Open Subtitles | لقول الحقيقة عندما أخبرني (راسل) أنه يحب فتاة بيضاء أردت أن أقوم بضرب الحائط |