Ya patronu yalan söylüyor ya da o patronuna yalan söylüyor. | Open Subtitles | حسنا، إذن إمّا رئيسها يكذب علينا، أو أنّها تكذب على رئيسها، |
Ama onu kapatmadan hemen önce bana bir şey söyledi. yalan söylüyor sanmıştım. | Open Subtitles | لكنّها قالت ليّ شيئاً قبل أنّ أغلق المقبرة، ظننتُ أنّها تكذب. |
Evet belki konuşma ile ilgili dudak okuma isteyebilir çünkü yalan söylüyor gibiydi. | Open Subtitles | أجل، ربما نحاول قراءة شفاهها من لقطات الأمن في المخفر لأنها الآن يبدو عليها أنّها تكذب |
İlki, O kadın yalan söylüyor, ikincisi; doğru söylüyor | Open Subtitles | ،الإحتمال الأول، أنّها تكذب ،أو الإحتمال الثاني، أنّها تقول الحقيقة |
Onu söze getiriyordum. Besbelli yalan söylüyor. | Open Subtitles | اضغطي عليها، فواضحٌ أنّها تكذب |
Evlilik konusunda yalan söylüyor sanmıştım dostum. Evet evliyiz. | Open Subtitles | ظننت أنّها تكذب بخصوص موضوع الزواج |
- Ya da o konuda da yalan söylüyor. | Open Subtitles | -أو أنّها تكذب بشأن ذلك أيضاً |
- Bence yalan söylüyor. | Open Subtitles | -حدسي يقول لي أنّها تكذب . |