"أنّ أبي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Babam
        
    • Babamın
        
    Biliyordum ki Babam öğrenirse bunu oğluna yapan insanları öldürecekti. TED وأعلم أنّ أبي كان ليقتلَ من فعل هذا لابنه،
    Ama Babam hapisteyken Bluth şirketinin başkanı olduğum için işyerinden bir şey almamda sakınca olmaz. Open Subtitles ولكنّني , رئيس شركة بلوث طالما أنّ أبي في السجن ليس هنالك أي مانع , إذا قمتُ بأخذ شئ من الشركة
    Küreğim bir sandığa vurdu. Uzun zaman önce Babam gömmüş olsa gerek. Open Subtitles حيثأصتدمفأسيبالصندوق، لا بدّ أنّ أبي دفنهم هناك مُنذ وقت بعيد.
    Hatırladığım son şey Babamın bana bayağı kızgın olduğu. Open Subtitles آخر ما أتذكره هو أنّ أبي غضب . مني كثيراً
    Gitmek mi istiyorsun? Evet, hem de çok. Ama Babamın o fabrikaya gitme nedenini öğrenmeden önce olmaz. Open Subtitles أجل وبقوّة، لكن ليس قبل أن أكتشف أنّ أبي ذهب للمصنع
    Ve gerçek şu ki, Babam ve annem yıllardır sorun yaşıyorlardı. Open Subtitles والحقيقة هي ، أنّ أبي وأمّي كانا يواجهان المشاكل لسنوات
    Benim Babam ölmüşken o neden öyle yaşıyordu? Open Subtitles لماذا ينبغي أن يعيش هكذا في حين أنّ أبي ميّت؟
    Seni ele verenin Babam olduğunu biliyorum o yüzden aklından geçeni de biliyorum ama benim bununla hiçbir ilgim yok. Open Subtitles أعرف أنّ أبي هو من سلّمكَ لهم، لذا أعرف ما تفكّر به، ولكن لا علاقة لي بذلك ماذا تريدين؟
    Babam doktorla randevunun olduğunu filan söylemişti. Open Subtitles كلاّ. أعتقد أنّ أبي قال أنّها على موعد مع الطبيبة.
    Kızlar da yolda. Anlaşılan bu akşam Babam da yok, yani bütün ev bizim. Open Subtitles الفتيات في طريقهنّ وإتّضح أنّ أبي خارج البلدة، لذا المكان بأكمله لنا تماماً.
    Babam yakında gelir ve annemin de nefretini kusacak biri olur. Open Subtitles حسنٌ، من المفترض أنّ أبي سيحضر قريباً، لذا، سيكون ثمّة شخصٌ آخر تصب عليه حنقها.
    Eğer doğru ve yanlış arasındaki farkı Babam öğretmezse bunu kendisinin yapacağını söyledi. Open Subtitles قال بما أنّ أبي لا يُريد أن يُعلمني الفرق بين الصواب والخطأ، فإنّه سيفعل ذلك.
    Görünüşe göre Babam, krallığını yönetme şeklimi onaylamıyor. Open Subtitles يبدو أنّ أبي غيرُ موافقٍ على طريقتي التي اختَرتُها لأحكُمَ مملكته.
    Yani Babam burada benimle birlikte. Bak, kapatmam gerek. Open Subtitles أنا أعني فقط أنّ أبي هُنا معي، إسمعي، يجب عليّ الذّهاب
    Babam beni buraya oturtmuştu. Open Subtitles أتعلم أنّ أبي أجلسني مرّة في هذا المكان تماماً
    Bu durumda kadını Babam kaçırmış olamaz, o da rehin alınmış! Open Subtitles ،هذا يعني أنّ أبي ليس الخاطف ! إنّه رهينة
    Bilmiyorum. Belki de Babamın Nazilere ihanet ettiğini biliyordur. Open Subtitles لا أعلم، ربما كان يعرف أنّ أبي خان النازيين.
    Dairemizin iç karartıcı Göründüğünü biliyorum. Bunun nedeni de Babamın Asla zam istememesi. Herhangi bir şeyin istenmesi Gerektiğine inanmıyor. Open Subtitles أعرف أنّ شقتنا كئيبة حقاً، ولكنّها بسبب أنّ أبي لم يطلب المساعدة
    O sırada tek düşünebildiğim şey Babamın beni evlatlıktan reddedeceğiydi her şeyimi kaybedecektim. Open Subtitles جلّ ما فكّرتُ به هو كيف أنّ أبي سيتبرّأ منّي، وكيف أنني سأخسر كلّ شيء.
    Ben arkadaşlarımlaydım, Babamın bugün geleceğini bile bilmiyordum. Open Subtitles كنتُ هنا مع أصدقائي. لم أكن أعرف حتى أنّ أبي سيكون هنا اليوم.
    Yabancılara adımı söylemem. Yabancılara, Babamın FBI'da çalıştığını söylüyorum. Open Subtitles أنا لا أخبر الغرباء بإسمي، بل أخبرهم أنّ أبي يعمل لحساب المباحث الفيدرالية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more