Kasabayı uyarmalıyım ama onları buraya gönderemem. | Open Subtitles | ينبغي أن أحذر المدينة لكنني لا استطيع إرسال الناس هناك |
En azından o kayıp köydekileri uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب على الأقل أن أحذر تلك القرية الضائعة. |
Onu durdurmalıyım. Birini uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أوقفه يجب أن أحذر شخصاً ما |
Kötü bir namın var. İnsanlar senin deli olduğunu ve dikkatli olmamı söylüyorlar. | Open Subtitles | ، لديك سمعة سيئة الناس قالوا لي أن أحذر منك |
Bir dostum dikkatli olmamı söyledi. Onu dinlemeliydim. | Open Subtitles | طلب مني صديق أن أحذر كان علي الإصغاء له |
Andy'i uyarmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | -عرفت أنّه كان عليّ أن أحذر (آندي ) |
- Evet. Ama benim kalbime ve kaslarıma dikkat etmem gerekir. | Open Subtitles | عليّ أن أحذر من إجهاد القلب وتعب العضلات |
Diğerlerini zor yoldan uyarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحذر الآخرين بالطريقة الصعبة |
Başkanı uyarmalıyım! | Open Subtitles | يجب أن أحذر الرئيس |
Hitler hakkında herkesi uyarmalıyım! Ve dondurmacıya gitmeliyim! | Open Subtitles | عليّ أن أحذر الجميع عن (هتلر)، وأزور متجر البوضة |
Zaman yok.Hala bir şansım varken Quagmire'ı uyarmalıyım. | Open Subtitles | ليس هناك وقت ، علي أن أحذر (كواغماير) بينما الفرصة لدي |
Babamı uyarmalıyım. | Open Subtitles | علي أن أحذر والدي |
Herkesi uyarmalıyım. | Open Subtitles | علىّ أن أحذر الجميع |
Annem de tacizci olabilirsin diye dikkatli olmamı söylüyor. | Open Subtitles | وأمي تقول لي أن أحذر قد تكون وحش جنسي. |
Senin bir gazeteci olduğunu ve beni manipüle edebileceğini, seninle konuşurken dikkatli olmamı söyledi. | Open Subtitles | -قالت إنك صحفي وأنك تحاول التلاعب بي وأني يجب أن أحذر مما أقوله لك |
Alex'i uyarmam gerek. | Open Subtitles | علي أن أحذر (أليكس) |
Kimin hesabından yediğime dikkat etmem gerek. | Open Subtitles | كان يجب أن أحذر من يراني أتناول العشاء معه |
James'e ilişkin niyetlerim olsaydı size dikkat etmem gerekir miydi? | Open Subtitles | لو كانت لدي نوايا تخص (جيمس) هل يجب أن أحذر منك؟ |