Baba, sana düğünle ilgili bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | أبي، أريد أن أخبركَ بشيء بشأن حفل الزفـاف |
Şunu söylemeliyim ki geçen ay yaptığınız şeyi çok takdir ettim. | Open Subtitles | يجب أن أخبركَ أني أحترم عملكَ في الشهر الماضي |
Gerçekten. Aylar önce söylemeliydim. İçimi kemiriyordu ve iyiymişim gibi yapıyordum. | Open Subtitles | كان عليّ أن أخبركَ منذ أشهر الأمرُ يأكلني، و كنتُ أدّعي أنني بخير |
Benim de sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | .و هناك أيضاً شيئ ما أريد أن أخبركَ به أيضاً |
Daha ileri gitmeden Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن نتقدم أكثر من هذا أريد أن أخبركَ بشيء |
Çünkü şunu söylemem gerek, buraya gelirkenki en büyük kabusum, buranın böyle bir yer olabileceğiydi. | Open Subtitles | ،لأنه يجب أن أخبركَ ،في المكان هنا يقبع أسوأ كوابيسي |
Sana söylemeye çalıştım ama hiç dinlemedin. | Open Subtitles | حاولتُ أن أخبركَ بذلك، لكنّك أبيتَ الإستماع |
Ama şunu söylemeliyim ki, ben gerçekten özel biriyim. | Open Subtitles | ولكن يجبُ أن أخبركَ بأنني شخصٌ منعزل جداً |
Sana bir şey söylemeliyim ama gerçekten bunu yapmamam gerek çünkü inandığım her şeyi ihlal ediyor. | Open Subtitles | يجب أن أخبركَ عن أمر ولا ينبغي حقيقةً أن أخبرك بهذا لأنه ينتهك كل ما أؤمن بهِ |
Size şunu söylemeliyim ki... onu düşünmeden... neredeyse, | Open Subtitles | ...عليّ أن أخبركَ أنّه ما من ...ما من نهارٍ يمضي ...بل ما من ساعة |
Sana bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أخبركَ بشيء. |
Ben... Daha önce söylemeliydim aslında ama söylemedim işte. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أخبركَ من قبل، ولكنني لم أفعل |
Radyoyu açmamanı söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب عليَّ أن أخبركَ ألاّ تشعل المذياع. |
sana söylemem gereken çok önemli bir şey var ve sen de ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyeceksin anladın mı? | Open Subtitles | أريد أن أخبركَ بشيء مهم جداً وأريد منك الاستماع ألى كل كلمة بعناية هل تفهم ؟ |
Geçen hafta. Kusura bakma. sana söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، أنا آسفة كان ينبغي أن أخبركَ |
Önce Sana söylemek istemiştim aslında. | Open Subtitles | أردتُ أن أخبركَ قبل الجميع عن هذا الأمر |
Sana söylemek istedim. Öğrendin işte. | Open Subtitles | لقد أردتُ أن أخبركَ والآن أنت تعرف |
Sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أخبركَ بأمر |
Sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | علي أن أخبركَ شيئاً |
Sana söylemeye çalıştım. Ben her zaman kazanırım. | Open Subtitles | حاولتُ أن أخبركَ دوماً ما أفوز |
Geçen defa bunu Sana söylemeye bir türlü fırsatım olmadı ama belgesel yayınlandığı vakit insanlar bağış yapacaklardır. | Open Subtitles | صحيح، في ذلك اليوم لم يُتح لي أن أخبركَ بالأمر. نحنُ مخرجوا أفلام وثائقية، ونمتلك الكثير من المال. بإمكاننا أن نوفر لك الأرز، و ضروريات الحياة الأخرى.. |