"أن أخبرك أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sana söylemeliyim
        
    • olduğunu söyleyebilirim
        
    • söylemeliydim
        
    • söylememi istedi
        
    • söyleyebilirim ki
        
    • söylemem gerekiyor
        
    Sana söylemeliyim, restoran işi ustalık isteyen bir yatırımdır. Open Subtitles لابد أن أخبرك أن المطعم إستثمار صعب جداً
    Pekala, başkan, Sana söylemeliyim ki bu şehir ve çevresinde kalan 30 kilometre çapındaki alan şu andan itibaren ve resmi olarak, Alman işgali altındadır. Open Subtitles حسناً، أيها العمدة، يجب أن أخبرك أن هذهالبلدةوالمنطقةالمحيطةبها.. داخلنطاق30 كيلومتر .. منذ هذه اللحظة، ورسمياً، أصبحوا قيد الإحتلال الألماني
    Evet efendim. Size bunun çok farklı bir gemi olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles حسنا, سيدي, أستطيع أن أخبرك أن هذه مختلفة تماما
    Kaderinin büyük planları olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أخبرك أن القدر لديه خطط أكبر لك
    Resmi bir parti olacağını sana söylemeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أخبرك أن ألامر سيكون هكذا كان الامر شكلى
    Amir, bir dedektifin geldiğini ve sana olayla soru sormak istediğini söylememi istedi. Open Subtitles الزعيم يريد أن أخبرك أن ضابط شرطة يرغب برؤيتك في مكتبه لأسئلة لاحقة
    Şunu söyleyebilirim ki çok kısa bir alıcı listesinde en üstte yer alıyor. Open Subtitles ويمكنني أن أخبرك أن عرضك على رأس قائمة قصيرة للغاية من العروض المنافسة
    O zaman sidik gibi koktuğunu söylemem gerekiyor. Open Subtitles هل بامكاني أن أخبرك أن رائحتك مثل البول؟
    Sana söylemeliyim ki, bu uygulamanın %5 düşükle sonuçlanma ihtimali var. Open Subtitles يجب أن أخبرك, أن هناك إحتمال 05% بأن تجهضين نتيجة العملية هذه
    Sana söylemeliyim, bu şu ana kadar ki... Tanıştığımıza memnun oldum. Open Subtitles مرحبًا، يجب أن أخبرك أن هذااكثر..
    Sana söylemeliyim. Dude bırakıyor. Open Subtitles علي أن أخبرك أن "دود" سيستقيل
    Soneji'nin kararlı ve çok becerikli olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles يمكننى أن أخبرك أن سونجى محدد جداً... وواضح أنه مؤهل جداً، ونحن...
    Özrünün içten olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles وبوسعي أن أخبرك أن إعتذارها صادق
    Senin eşsiz bir bakış açın olduğunu söyleyebilirim Cosima. Open Subtitles يمكنني أن أخبرك أن لديك (رؤية مميز يا (كوسيما
    Size bir hiçten bile daha hiç olduğumu söylemeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أخبرك أن أملاكى أقل من لا شيء
    Arthur'un da yemeğe geleceğini söylemeliydim. Open Subtitles كان يجب أن أخبرك أن أرثر قادم أيضاً
    Şef, seninle konuşacak önemli bir şeyi olduğunu söylememi istedi. - Tamam. Open Subtitles و الزعيم طلب مني أن أخبرك أن هناك شئ هام يريد أن يتحدث هو إليك عنه
    Yolda karını gördüm. Eve gitmeni söylememi istedi. Open Subtitles لقد صادفت زوجتك في طريقي إلى هنا فقالت لي أن أخبرك أن تذهب للمنزل
    Ama şunu söyleyebilirim ki, birileri onun peşinde. O yüzden, saklamak zorundaydım. Open Subtitles لكني يمكن أن أخبرك أن ثمة من سيأتي للبحث عن الأسطوانة، وهكذا كان عليّ أن أخفيها.
    Ama sana söyleyebilirim ki buna "aldatma" demeyecek bir dolu koca ve bir dolu erkek arkadaş var etrafta. Open Subtitles لكن يمكن أن أخبرك أن هناك الكثير من الأزواج والأصدقاء في الخارج الذين لا يأرشفون ذلك تحت الخيانة
    Kaç kere daha söylemem gerekiyor? Senin gibiler buralarda dolaşamaz! Open Subtitles كم مره يجب أن أخبرك أن هذا المكان ممنوع؟
    Kaç kere söylemem gerekiyor? Para için çok geç. Open Subtitles كم مرّة عليّ أن أخبرك أن الأمر قد تأخر جداً لأخذ مالك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more