"أن أصدقك" - Translation from Arabic to Turkish

• Sana inanmak
• inanayım ki
• sana inanmamı
• Sana inanmayı
• inanmalıydım
• Size inanmak
• Buna inanmamı
• inanıyordum
• inanmayı çok

Sana inanmak isterdim. ama burnun uzuyor.
أريـد أن أصدقك ، لكن أنفـك في الحقيقة يكبـر

Bak, Sana inanmak istiyorum ve onun mutlu olmasını istiyorum.
أنظر,أريد أن أصدقك و أريد أن أراها سعيدة.

Yani, Sana inanmak isterim, ama bunu bilmek için yeterince kadınla birlikte oldum, bu kadar hızlı olamaz.
أعني, أريد أن أصدقك, لكني كنت مع نساء كثيرات لأعرف أن هذا لا يحدث بسرعه

Ayrıca sana niye inanayım ki?
لم على أن أصدقك غلى أية حال ؟

Şimdi bir öyküyle karşıma çıkıp sana inanmamı bekliyorsun.
الآن تخبرني بهذه القصة وأنا من المفترض أن أصدقك.

Diyelim ki Sana inanmayı sana yardım etmeyi seçtim.
لنقل بأني إخترت أن أصدقك إخترت أن أساعدك

Burada mutlu olacağımızı düşündüğünü söyledin ve ben de Sana inanmak istedim.
قلت أنّك كنت تظن أننا سنكون سعداء هنا، وأردت أن أصدقك.

Sana inanmak istiyorum ama arkadaşlarım her şeyim.
أردت أن أصدقك لكن أصدقائي كل شيء بالنسبة لي

Justin, Sana inanmak istiyorum ama çok gergin görünüyorsun.
جاستن، أريد أن أصدقك لكن يبدو أنك متوتر جدا

Sana inanmak istiyorum ama o cankurtaran gördüğüm en tatlı çocuktu.
أريد أن أصدقك , لكن ذاك المنقذ هو ألطف فتى قد رأيته على الإطلاق

Sana inanmak istiyorum ama bunca zaman bunu aleyhimde kullandın.
أود أن أصدقك... ولكنك استغللت هذا الأمر ضدي طيلة الوقت

Sana inanmak istiyorum çünkü sen yaptıysan kendi yerime ihtiyacım olduğuna saygı duymuyorsun demektir.
أريد أن أصدقك لأنك أن فعلتها فأنت لا تحترم حقيقة أنني بحاجة لمساحتي الخاصة

Neden sana inanayım ki?
لم يجب أن أصدقك ؟

Neden sana inanayım ki?
لماذا يجب أن أصدقك

Böyle öfke uyandırıcı şeyleri söyleyip sana inanmamı bekleyemezsin.
لا يمكنك فقط أن تقول هذه الأشياء الرهيبة وتتوقع أن أصدقك

sana inanmamı istiyorsun ama her şeyi anlatmıyorsun.
أنتى تريدينى أن أصدقك ولكنك لا تخبرنى شئ أنا أعرف ...

Sana inanmayı çok istiyorum.
أودّ حقًا أن أصدقك.

- Sana inanmayı çok istiyorum.
أنا حقا أريد أن أصدقك.

Onun sana komplo kurduğunu söylediğinde sana inanmalıydım.
كان علي أن أصدقك عندما قلتِ أنها أوقعت بك

Ben de Size inanmak istiyorum, sayın meclis üyesi.
أريد أن أصدقك أيها المستشار

Buna inanmamı mı bekliyorsun?
تتوقعين أن أصدقك ؟

Neredeyse sana inanıyordum, orospu çocuğu. Neredeyse inanıyordum!
ـ كدت أن أصدقك يا إبن العاهرة كدت أن اصدقك