Biraz araştırma yapmalıyım. Birkaç numune lazım. Birkaç numune getir. | Open Subtitles | يجب أن أقوم ببعض الأبحاث سأحتاج لبعض النماذج , إحضرها |
Görevim grubun yaratıcı elemanı olarak yapılmam istenilen şeyi yapmak. | Open Subtitles | وظيقتي أن أقوم بما يطلبه مني عناصر الأبتكار فى الفريق. |
Haydi dostum. Herşeyi tek başıma yapamam ki. | Open Subtitles | أنا جاد، هيا، أسرع، لا أستطيع أن أقوم بكل شيء لوحدي |
İzin verin söyleyeyim, bu adam için neredeyse her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | وأريد أن أقول أننى يمكن أن أقوم باى عمل لهذا الرجل |
ben de ona prens hazretleriymişçesine hizmet etmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | و خلال ذلك علي أن أقوم بخدمته كأنه أمير صغير |
Yapabileceğim başka işler var ve ben de sanırım onları yapmak istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء واحد أستطيع القيام به و ربما أستطيع أن أقوم بهذا. |
ben de doğru olanı yapmaya çalışıyorum ama artık hiç biri doğru gelmiyor. | Open Subtitles | وأنا أحاول أن أقوم بالشيئ الصحيح لكن لا شيئ من هذا مناسب لي |
Sorun, seninle ne yapacağım? | TED | السؤال هو, ما الذي يمكنني أن أقوم به معك؟ |
Benden hiç kaydını tutmadan, seni ameliyat etmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذن تقولين بأنّك تريدينني أن أقوم بالجراحة وعدم ذكر الأمر؟ |
Bu testleri değerlendirme için yapmamı istiyorlar, fakat bu saçmalık! | Open Subtitles | يطلبون أن أقوم بهذا الإختبار للتقييم لكن هذا مجردُ هراء |
Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
İngiliz edebiyatına bayılırdım ve kolejdeyken kendi kendime düşünürdüm, hangisini yapmalıyım? | TED | في الحقيقة أنا أحب الأدب الانجليزي، وكنت أقوم بالمناظرة في الكلية، ما الذي يجب أن أقوم بعمله؟ |
Bazı okuma yapmak için Sadece gerekir. L'hazırım zaman size arayın. | Open Subtitles | فقط أريد أن أقوم ببعض القراءة سأتصل بك عندما أكون مستعد |
Bunu yapmak zorunda olduğum için üzgünüm. Concha ile konuştum. | Open Subtitles | أنا آسف كان يجب أن أقوم بهذا تكلّمت مع كونشا |
Üzgünüm Gergin Adam Senin işini senin için yapamam. | Open Subtitles | رباه، أنا آسف أيّها المتوتر لكنني لا أستطيع أن أقوم بعملك بدلاً منك |
En azından bunu yapabilirim. Sizi ayıran da bendim zaten. | Open Subtitles | هذا أقل مايمكنني أن أقوم به أنا التي قمتُ بفصلكم |
Çocukken, bu aileye hizmet etmek için bir yemin ettim. | Open Subtitles | عندما كنت طفله لقد أقسمت أن أقوم بخدمة هذه العائلة |
Bunu için titremeyen bir el lazım. İşte bu yüzden sahnede, binlerce insanın önünde bunu yapmaya karar verdim. | TED | وهذا يتطلب يدا ثابتة، ولهذا قررت أن أقوم بالأمر على الخشبة أمام ألف شخص. |
ben de tek bir şey yapacağım, 100 dolarlık bilgisayarda da bu şeyin çalıştığını ispatlayacağım. | TED | وفكرت أن أقوم بشيء واحد فقط على جهاز اللابتوب ذو المائة دولار هنا فقط لأثبت أن هذه الأفكار تعمل هنا. |
Ancak işbirliği yapmazsan, seni tecrit etmekten başka şansım kalmayacak. | Open Subtitles | ,لكن إن رفضت التعاون لاخيار لدي إلا أن أقوم بعزلك |
Galaksi Hizmetlerine bir sor bakalım. Benim yapmamı ister misin? | Open Subtitles | فقط اطلب خدمة المجرّة أتريدني أن أقوم بذلك؟ |
Şimdi, geri kalanında şöyle bir şey yapmam lazım, mesela | TED | الآن, لابد أن أقوم بما تبقى من الخدعة, بهذه الطريقة. |
Peki onu tutukluyor muyuz yoksa şu "irtibat" işini mi yapayım? | Open Subtitles | إذا هل نعتقلها ، أو أو يجب علي أن أقوم باتصالاتي؟ |
Simdi, is sonunda telefon etmem gerektigini bilirsin. | Open Subtitles | لذا أنت تعرف أنه على أن أقوم بمكالمه عند نهاية مناوبتى وهو الأن. |
ben de belki bunu gelecek yirmi yıl falan yaparım diye düşündüm. | TED | لذلك فكرت أنه ربما يمكنني أن أقوم بنفس الشيء للأعوام العشرون القادمة أو شيء من هذا القبيل. |
Şöyle ki bir şey yapmadan önce durup kendime şunu soracağım:.. | Open Subtitles | حسناً،يا سيدى، قبل أن أقوم بفعل أىَّ شىءٍ، توقفت وسألتُ نفسى: |