Hayatımdaki en önemli şeyin iyi vakit geçirmek olduğuna inanırdım. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن أهم شئ فى الحياة هو الإستمتاع بالوقت |
Bazıları en önemli şey mutfaktır der ama bence en önemlisi banyo. | Open Subtitles | البعض يقول أن أهم شيئ هو المطبخ. لكني أظن أن الحمام أهم. |
Eğitim için tasarım hususunda bence en önemli nokta çözümlerin öğretmenlerle birlikte elde edilmesi. Böylece ortaya çıkan çözümü kullanmada daha hevesli ve istekli oluyorlar | TED | فمع التصميم للتعليم, أظن أن أهم شيء هو مشاركة ملكية الحلول مع المعلمين, ليعطي الطلاب دوافع و رغبة في استخدامها. |
Sağlıklı bir diyet, tütün kullanımından kaçınmak, zayıf kalmak, sağlıklı bir uyku ve bol miktarda kahkaha vücudun en önemli kasının uzun bir süre atmasını sağlar. | TED | حمية صحية، تجنب استخدام التبغ، البقاء رشيقاً، والتمتع بقسط جيد من النوم والكثير من الضحك كله يمهّد الطريق للتأكيد أن أهم عضلة في جسدك تستمر بالنبض. |
Bir şey daha, bugünkü dersle ilgili olarak önemli olan şey... | Open Subtitles | عليكم تذكر أن درس تدريب اليوم هو أن أهم شيء هو... |
Bir şey daha, bugünkü dersle ilgili olarak önemli olan şey... | Open Subtitles | عليكم تذكر أن درس تدريب اليوم هو أن أهم شيء هو... |
Bunlardan en önemli iki tanesi, sabır ve gözlemin gücüydü. | TED | أظن أن أهم شيئين هما الصبر و قوة الملاحظة. |
Arkeolog olarak yaptığımız en önemli şey, geçmişte yaşamış insanların öğrenmeye değer olduğunu göstermek. | TED | ولكن، أنا مؤمنة أن أهم شيء نفعله كعلماء آثار هو الاعتراف بوجود القدماء وأن حياتهم تستحق الدراسة. |
İnanıyorum ki verebileceğiniz en önemli karar, yaşam partneri olarak kimi seçeceğiniz, çocuğunuzun ebeveyni olarak kimi seçeceğiniz. | TED | أعتقد أن أهم قرار تتخذه هو من تختاره كشريك حياة، من تختاره كأب آخر لأطفالك. |
Ben sahip olduğumuz en önemli altyapının aklımız olduğunu, eğitimli akıl olduğunu düşünüyorum. | TED | أود أن أقول أن أهم بنية تحتية لنا هي العقول، العقول المتعلمة. |
Belki de gördüğümüz en önemli şey çocukların ailelerini eğitmeleri. | TED | محتمل أن أهم شئ نراه هو تعليم الأطفال لآبائهم. |
SS (video): Bonoboların dil edinimi için en önemli olan şeyin öğretmek olmadığını bulduk. | TED | سوزان: لقد وجدنا أن أهم شيء لكي نسمح للبونوبو بتعلم اللغة ليس أن نعلمهم إياها. |
Aslında yaşamımdaki en önemli şey, kuşlarımdır. | Open Subtitles | الحقيقة أن أهم ما لدّي في حياتي هي طيوري |
Onlar bu güne değin çekilen her film karesini bilirler, fakat dünya tarihindeki en önemli tarihin onların kendi doğum günleri olduğunu sanırlar. | Open Subtitles | يعرفون كل قدم في الفيلم وكل لقطة لكنهم يعتقدون أن أهم حدث في هذا العالم هو تاريخ ميلادهم |
Bence en önemli şey, hiç kimsenin paniğe kapılmaması. | Open Subtitles | أعتقد أن أهم شيء بالفعل ألا نكن مذعورين. |
Bence en önemli şey, Yargıca saygı göstermek. Ama bu yalakalık olmamalı. | Open Subtitles | أعتقد أن أهم شيئ هو احترام القضاة دون تذلل |
Nietzschean dişisi için en önemli şey, seçtiği erkeğe verdiği DNA birleştiricidir. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أن أهم شيء في النيتشوية يمكن إعطاء الإناث الذكور لها المختار هو الحلزون المزدوج. |
Bence en önemli şey... birbirimize karşı dürüst olmak... ve neler olduğunu birbirimize anlatmak... hiçbir konuda yalan söylememek. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن أهم شىء أن نكون صادقين مع بعضنا أن نُعرّف بعضنا البعض بما يجرى |