Babam, genç bir kadının kanımı emeceğini söylemişti. | Open Subtitles | أبي أخبرَني أن إمرأة صغيرة سوف تمتص كل دمى |
Çeteye bir kadının katılmasıyla ilgili bir sorunu olan var mı? | Open Subtitles | هل لدى أى واحد مشكلة فى أن إمرأة تنضم إلى العصابة ؟ |
Burada bir kadının yaşadığına dair en ufak bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد أيّ دليل إطلاقا على أن إمرأة عاشت هنا. |
Zolpidem alan New York'lu bir kadının kapıyı açıp, bir yabancının tecavüzüne uğradığının farkında mısınız? | Open Subtitles | هل أنت على دراية أن إمرأة من نيويرك تناولت هذا فتحت الباب للغرباء وسرقت؟ |
Önceden kestiremeyeceğin şeyler üzerine çok kafa yorarsan nihayetinde elinde metreyle gelen bir kadının. | Open Subtitles | إذا أخذت الوقت لتتأمل في الحياة فسوف تدرك أن إمرأة ومعها مازورة قياس هي مال في جيبي |
Her mantıklı erkek bir kadının kendisi için bir şeyler yaptığını görünce gururlanır. | Open Subtitles | أعني ، هيا ، أي رجل عقلاني سيشعر بالإطراء أن إمرأة . مثلك قد تفعل كل هذا من أجله |
Görenler, koyu kahverengi saçları olan bir kadının kendi cüssesinin iki katı olan bir adamı dövüp sonra arabayla uzaklaştığını söylemişler. | Open Subtitles | الشهود يقولون أن إمرأة شابة بشعر بني داكن قامت بضرب رجل بضعف حجمها، وإنطلقت بسيارته. هذه هي فتاتي. |
Eski işin bir kadının yapıyor olduğu gerçeğini kaldıramıyorsun. | Open Subtitles | أها, أنت لا تستطيع التعامل مع حقيقة أن إمرأة تقم بوظيفتك القديمة يا له من عالم |
Senin gibi bir kadının bu saatten sonra bu kadar bile saygı gördüğüne şükretmesi lazım. | Open Subtitles | أعتقد أن إمرأة مثلك ستكون سعيدة بأن تحصل على أى علامة للإحترام في هذه النقطة |
Siyah cübbeli bir kadının... kamyonunda bir kasa süt çaldığını söylemiş. | Open Subtitles | الذي قال أن إمرأة ترتدي رداء أسود سرقت صندوق من الحليب من مؤخرة شاحنته |
Şikayet ettiğimden değil ama onun durumunda bir kadının leydi hizmetçisi olarak çalışması garip geliyor. | Open Subtitles | ليس لدي شكاوي لكن ما زلت أجد الأمر غريباً أن إمرأة في وضعها ما تزال تعمل كخادمة ليدي |
Böyle zarif ve çekici bir kadının hayatının mutluluğunu benim değersiz ellerime bırakması anlaşılacak gibi değil. | Open Subtitles | أن إمرأة رائعة وراقية توكل سعادة حياتي إليّ وأنا لا أستحق ذلك وتتغاضى عن كل شيء |
bir kadının kazanmasını yediremiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تطيق أن إمرأة كسبت، أليس كذلك؟ |
Ama bu sırada beynindeki limbik sistem başka bir kadının Leonard'dan etkilenmesini adamın çekici olmasına bağlıyor. | Open Subtitles | لو أن إمرأة أخرى منجذبة لـــ "لينارد" لابد أن هذا راجع لأنه مرغوب به |
Şahsen bu kadar olayı bir kadının yaptığına inanmıyorum. | Open Subtitles | الآن ، أنا لا أصدق أن إمرأة ! فعلت كل هذا |
Sanıyorum Dorothy Vallens isimli bir kadının bu adamlarla başı dertte. | Open Subtitles | أعتقد أن إمرأة إسمها (دوروثي فالينز) متورطة مع هؤلاء الناس |
Arkadaşlarım da bir kadının beni terk ettiğini görecek! | Open Subtitles | ليرى أصدقائي أن إمرأة ستتخلى عني؟ -كلا يا (سكوت)، كلا |
bir kadının öldürdüğünü nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف تعلمين أن إمرأة قتلته ؟ |
Lucy Ramirez adlı bir kadının benimle görüşmek istediğini söyleyen bir adamdan Mart ayında telefon geldi. | Open Subtitles | وردت إلي مكالمة في شهر "مارس" من رجل ما والذي قال أن إمرأة تدعى (لوسي راميرز) أرادت التواصل معي |
bir kadının karar değiştirmesi.. | Open Subtitles | هل من الغريب جداً أن إمرأة |