"أن السبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sebebi
        
    • nedeni
        
    • nedeninin
        
    • sebebinin
        
    • dolayı
        
    • nedenin
        
    • için olduğunu
        
    • nedeniyle olduğunu
        
    Sanırım sebebi şu; çünkü hepimiz oralarda bir şeyler olduğunu hissediyoruz. TED والآن أعتقد أن السبب هو آننا جميعاً نشعر أن هناك شيئاً ما يحدث هناك.
    Ve tam da o nokta da düşünmeye başladım ki hayatta olmak çok acı vericiydi ve kendini öldürmemenin tek sebebi diğer insanların canını yakmamaktı. TED عند تلك اللحظة بدأت أفكر أن الحياة محالة مع هذا الألم، و أن السبب الوحيد في عدم انتحاري هو كي لا أؤذي الناس الآخرين.
    Ve görünüşe göre bunun nedeni erkeklerin farklı çalmasıydı, galina daha iyiydiler. TED ويبدو أن السبب أن الرجال يعزفون بشكل مختلف، بصورة أفضل فرضياً، فرضياً
    Bence bunun derinlerdeki nedeni, onun kolayca yayıldığını biliyor olmaları. TED وأعتقد أن السبب أنهم في قرارة أنفسهم، يعلمون سهولة انتشاره.
    Bunun nedeninin, doğal algılayıcılarımı değişik şekillerde kullanmam olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أن السبب هوأنى أستخدم العديد من الحواس بشكل مختلف
    Wilson ve Penzias bunun tek sebebinin gökyüzünün başka bir yerinden gelen kozmik bir olayın yankısı olabileceği olduğunu fark ettiler. Open Subtitles أدرك بنزياس و ويلسن أن السبب الوحيد لمجيء شيء من كافة أنحاء السماء كونه في الواقع صدى خافت لحدث كونيّ ضخم
    Muhteşem uzun kemiklerimden dolayı olmalı. Open Subtitles لا شك في أن السبب هو عظامي الطويلة المدهشة
    Derin düşünmeye çalıştım ve asıl nedenin ne olduğunu buldum. Open Subtitles و أدركت أن السبب الرئيسي الذي كان جذبني لـ كورتني
    Deli olduğum için olduğunu söyleme çünkü deli değilim ben. Open Subtitles , ولا تقل أن السبب هو الجنون لأنني بتمام الصحّة
    Doktor yetersiz beslenme nedeniyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول الطبيب أن السبب هو الحمية
    Ama bilmelisin ki bu parti için süslenmemin tek sebebi senin için güzel görünmekti. Open Subtitles ولكن يجب أن تعرف أن السبب الوحيد الذى جعلنى أرتدى هكذا هو أننى أردت أن أبدو جميلة أمامك
    Bana göre bunun temel sebebi kişilerdeki öze saygı eksikliği. Open Subtitles رأيي أن السبب الأساسي هو فقدان الثقة بالنفس
    Sanırım bilim ve matematik dünyasında kadınları görememizin esas sebebi... Open Subtitles أظن أن السبب الحقيقي الذي لا يجعلنا نرى نساءً عديداتٍ بمجال الرياضيات والعلوم
    Sanırım onları bu kadar iyi anlayabilmemin sebebi onlar gibi olmam. Open Subtitles ..اعتقد أنه اتضح لي ان أن السبب في فهمي لهم هو أنني مثلهم
    Sanırım onları bu kadar iyi anlayabilmemin sebebi onlar gibi olmam. Open Subtitles ..اعتقد أنه اتضح لي ان أن السبب في فهمي لهم هو أنني مثلهم
    Küçük bir beyin kanaması geçirdiğini düşünüyorum. nedeni de muhtemelen böbreğinde taş olması. Open Subtitles أعتقد أنك أصبت بجلطة دماغية صغيرة أعتقد أن السبب هو ضغط ذلك الحجر
    Fakat çocukken bu benim en favori kelimemdi ve bence bunun nedeni, kelimenin bir tonu olması. TED عندما كنت طفلة، كانت هذه كلمتي المفضلة، وأعتقد أن السبب يعود لنغمتها.
    Bana sorarsanız bunun nedeni, genelde onun kelimeleri. TED لو سألتني لأجبت أن السبب غالبًا مفرداته.
    güzel bir soru. Geçen gün bir şey okuyordum ve diyordu ki, Batıda hastalığın muhtemelen en büyük nedeni tokalaşmaktır. TED اليوم الثاني بينما أنا أقرأ أمرا، والشخص قال ربما أن السبب الرئيسي لنقل المرض هو المصافحة بالأيدي في الغرب.
    Sanırım bu görüntünün işe yaramasının nedeni, yine, çünkü Frieda buldozeri kullanıyor. TED وأنا أعتقد أن السبب في عمل هذه الصورة، مجددا ، هو بسبب فريدا التي تقود الشاحنة.
    Fakat sen, sanırım, aslında iş kaybının en büyük nedeninin tamamen bu olmayacağını söylüyorsun. TED ولكنك تقول ، اعتقد ان أن السبب الأكبر لفقدان الوظائف ليس ذلك على الأطلاق.
    Ve sebebinin siyahi olmamdan, kaynaklandığını anlamam altı ay sürdü. Open Subtitles واستغرقتُ ستة أشهر لأدرك أن السبب الفعلي هو أنني سوداء.
    Özel muamele, şu yalandan dolayı bizim kaçtığımızı, ve babamın büyük bir sorun olduğu yalanı yüzünden. Open Subtitles المعاملة الخاصة لأنني أخبرتهم أن السبب الذي جعلنا نهرب أن أبي لديه مشكلة ضخمة
    nedenin size yardımcı olacağını sanmıyorum, müfettiş. Open Subtitles لا أظن أن السبب يمكنه مساعدتك يا حضرة المفتش
    Ve lütfen salak bir gizli Nazi derneğinde olduğun için olduğunu söyleme. Open Subtitles ومن فضلك لا تخبريني أن السبب هو إنضمامك إلى أخوية نازية غبيرة.
    Doktor yetersiz beslenme nedeniyle olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول الطبيب أن السبب هو الحمية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more