"أن الضوء" - Translation from Arabic to Turkish

    • ışığın
        
    • ışık
        
    • Işığın
        
    • lşığın
        
    Bilimadamları ışığın, kendi, görünmez, özel ortamında seyahat ettiğini düşünürüler. Open Subtitles حسنٌ، يظن العلماء أن الضوء يسافر عبر وسطه الخاص المخفي،
    İlk defa ışığın kendisinin de bir varlığı olduğunu keşfettim. TED اكتشفت لأول مرة أن الضوء نفسه لديه الجوهر.
    Sonradan anlaşıldı ki odadaki ışık normalde olduğundan biraz farklıymış. TED لقد تبين أن الضوء في تلك الغرفة كان مختلف قليلاً.
    Çekimi o kadar güçlü ki, ondan ışık bile kaçamıyor. Open Subtitles فجاذبيته من الكثافة لدرجة أن الضوء نفسه لا يهرب منها
    Işığın bir tür dalga olduğunu ve bir nesnenin renginin, yansıttığı ışık dalgalarının frekansı ile ilgili olduğunu duymuşsunuzdur. TED ربما قد سمعت أن الضوء هو نوع من الموجات وأن لون جسم يرتبط بترددات الأمواج الضوئية المنعكسة منه.
    Işığın bir ışık yılı yol alması bir yıl sürdüğünden yolu 45 derecelik çapraz bir çizgi olacaktır. TED وبما أن الضوء يستغرق سنة ليسافر سنة ضوئية واحدة، سيكون مساره 45 درجة على الخط المائل.
    Alay ediyor. lşığın sıcak olması gerekiyor, değil mi? Open Subtitles إنها سخرية يا راؤول تعرف أن الضوء من المفترض أن يكون دافئاً، أليس كذلك؟
    Bir başka şey, ışığın karışım desenleri oluşturmasıdır. TED و لسبب آخر أيضاً وهو أن الضوء يشكل أنماط تداخل
    20.yüzyılda bilim adamları, ışığın parçacık gibi davrandığını gösteren deneyler yaptı. TED في القرن العشرين، أجرى العلماء سلسلة من التجارب أظهرت أن الضوء يمكن أن يتصرف مثل الجزيئات
    "Vaka sırasında ışığın ameliyat bölgesi dışında sallandığını fark ettiniz mi? TED " هل انتبهت أن الضوء قد تأرجح خارج الجرح خلال العملية؟
    Isaac Newton'un zamanından beri optikçiler ve bilim insanları ışığın büküldüğünü biliyorlardı, havayla su veya cam gibi malzemelerin arasından geçerken TED منذ عهد إسحاق نيوتن، عرف صانعو العدسات والعلماء أن الضوء ينحني حين يمر بين الهواء ومواد مثل الماء أو الزجاج.
    Orada ışık görememizin sebebi, oradan bize doğru gelecek ışığın olay ufku tarafından yutulması. TED إن سبب عدم رؤيتنا للضوء القادم من هناك، هو أن الضوء الذي يمكن أن يأتي إلينا من ذلك المكان قد ابتلعه أفق الحدث
    Normal bir ışığın, nasıl olup da kanser oranlarına etki ettiğini merak ediyor olabilirsiniz. TED قد تتساءلون: عن كيف أن الضوء الطبيعي يمكن أن يؤثر على معدلات السرطان.
    Newton'ın 400 yıl önce bahsettiği buydu; beyaz ışık yedi renkten meydana gelir, üstelik sadece bunu döndürerek. TED وهذا ما تحدث عنه نيوتن قبل حوالي 400 سنة، أن الضوء الأبيض مكون من سبعة ألوان، فقط بإدارة هذه.
    SR: Ne tesadüftür ki ışık, ışık hızında yol alır. TED ستيف: و يصدف أن الضوء ينتقل بسرعة الضوء.
    Diyebiliriz ki ışık uygarlıktır, gölge de barbarlık. TED يمكننا القول أن الضوء يمثل الحضارة، والظل يمثل الهمجية.
    İnsanların fark etmediği bir şey var, kırmızı ve yakın kızılötesi ışık aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor. TED لا يدرك الناس أن الضوء الأحمر وضوء الأشعة تحت الحمراء القريب غير الضار يمر خلال أيديكم، هكذا تمامًا.
    Çünkü ışık yayılırken dağılır. TED هذا بسبب أن الضوء ينتشر بمعنى إنه يتبعثر.
    Işığın güneşten Dünya'ya ulaşması 8 dakika sürüyor. Open Subtitles فقط تذكروا أن الضوء يأخذ ثمان دقائق للسفر من الشمس إلى الأرض
    Işığın tam olarak saniyede 299,792,458 metre yol katettiğini biliyoruz. Open Subtitles الآن نحن نعلم أن الضوء يسافر وبدقة، بسرعة 299,792،458 متر في الثانية
    Işığın bir dalga olduğu fikrini tamamen unutmamızı bunun yerine ışığın ufak, mermi gibi parçacıkların bir akımı olduğunu düşünmemiz gerektiğini tartışmaya açtı. Open Subtitles وقال إن علينا أن ننسى كل شيء حول فكرة أن الضوء هو موجة والتفكير به بدلا من ذلك كتيار من جزيئات صغيرة شبيهة بالرصاص.
    lşığın yalnız düz bir çizgide gittiğinin kanıtı. Open Subtitles برهان أن الضوء يسير في خط مستقيم وحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more