Bir sonraki Pazartesi Noel. | Open Subtitles | أنت تعلم أن الكريسماس يوم الأثنين القادم. |
Bilirsin, Noel geleneksel olarak hediyelerle alakalı bir zamandır. | Open Subtitles | حسناً, إنك تعرف, أن الكريسماس موسمٌ ارتبط بتقديم الهدايا. |
Noel'in vatansever olamayacağını kim demiş? | Open Subtitles | حسنا,ومن يقول أن الكريسماس لا يمكن أن يكون وطنيا |
Noel daha iyi olamaz diye düşünürken Axl Orson Heights'ın Noel ışıklarını görmek için arabayla dolaşmayı önerdi. | Open Subtitles | وعندما فكرت أن الكريسماس أصبح أفضل ما يمكن فجأة، اقترح أكسل أن نتنزه بالسيارة ونتفرج على أضواء الكريسماس في أورسن هايتس |
Sana, yarının Noel olduğunu hatırlatırım. Biliyorum. | Open Subtitles | دعني أُذكّرُك أن الكريسماس غذاً. |
Bu sene Noel erken gelmişe benziyor. | Open Subtitles | يبدو أن الكريسماس جاء باكرا هذه السنة |
Yani öylece oturup bir sonraki Noel'de öleceğini bile bile içki içip eğlenemem. | Open Subtitles | أقصد أنني لا أستطيع الجلوس هكذا أحتفل بالكريسماس و أتظاهر أن كل شئ على ما يرام عندما اعرف أن الكريسماس القادم ستكون ميتاً |
Birçok defa özür dilemene izin verdim ve Noel'in bağışlama zamanı olduğunu biliyorum ama seni affetmeye daha hazır değilim. | Open Subtitles | لقد تركتكِ تعتذرين كثيراً وأعلم أن الكريسماس من المفترض أن يكون دائراً حول الصفح, لكن.. أنا لست مستعداً للصفح عنكِ لذا لا تجبريني |