"أن المرأة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kadınların
        
    • kadının
        
    • bir kadın
        
    • kadını
        
    • kadınlar
        
    • kadınları
        
    İnsanlar hijab giyen Kadınların dar görüşlü, radikal kişiler olduğunu sanıyorlar. Open Subtitles يعتقد الناس أن المرأة التى ترتدى الحجاب غير متفتحة و متطرفة
    Bunu yapan Kadınların Tanzanya'da olacağını anlamalısınız, orada haziran ayında toplantı yapacaklar. TED أعلموا أن المرأة التي صنعته ستكون في تنزانيا ، حيث لديهن دورة في شهر يونيو.
    2011 yılında hala daha Kadınların hikayelerinin anlatılmamış olabileceğini hiç düşünmezdim. TED لم أعتقد أنه ، في عام 2011، أن المرأة ستكون في هذا التصنيف.
    Hayatım, evli bir kadının çalışmaması gerektiğine sen karar verdin. Open Subtitles عزيزتي, أنتي التي قررت أن المرأة المتزوجة يجب ألا تعمل
    Bir kadının büyük y...aklı olduğunu düşündüğü nasıl anlaşılır biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمون كيف تميز لو أن المرأة ترى قضيبك كبير ؟
    Sanırım bir kadın silikon jartiyer de icat edebilir. Muhtemelen. Onları kullanıyoruz. Open Subtitles أظن أن المرأة اخترعت الجورب النيلون، هذا محتمل فنحن نستخدمه دون شك
    Kadınların yaratıcı dâhiler olabileceğine inanıyor musunuz? TED هل تعتقدون أن المرأة تستطيع أن تكون عبقرية مبدعة؟
    Bakın, 16 senelik görev gezimde öğrendiğim Kadınların hediyeler için yaşadığıdır. Open Subtitles أترى، أول شيء تعلمته خلال الـ 16 عاماً من الخدمة هو أن المرأة تعيش من أجل الهدايا
    Kadınların hem güzel, hem de akıllı olduğunu göstermenin daha iyi bir yolu var mı? Open Subtitles أقول، ما هى أفضل طريقة لإظهار أن المرأة يمكنها أن تكون جميلة وذكية ؟
    Kadınların bu işi yapamayacağını düşünüyorsun. Open Subtitles أنت تعتقد أن المرأة لا يمكنها القيام بمهمة
    Erkekler neden Kadınların bu kadar çabuk dönebileceğini düşünür? Open Subtitles لماذا أنتم يا معشر الرجال تعتقدون أن المرأة تستطيع التغير هكذا؟
    Kadınların evinde oturup çocuk büyütmesi gerektiğini düşünür. Open Subtitles يظن أن المرأة يجب أن تظل بالمنزل لتربية الأبناء
    Tanıdığım kadının artık burada olmadığını ve geri gelmeyeceğini kabul etmek çok zordu. Open Subtitles إستغرق الأمر مني وقتاً طويلاً لقبول أن المرأة التي عرفتها رحلت ولن تعود
    Şarabını tutabilen kadının, erkeğin tutmak isteyeceği bir kadın olduğunu söylerler. Open Subtitles يُقال أن المرأة التي تستطيع حمل شرابها يريد الرجل ان يحملها
    Bir kadının erkek işi yapmaması gerektiğini açıkça belirttiler. TED أعلنوها بوضوح أن المرأة لا يمكن أن تتخذ عمل الرجل.
    kadının cinsel zevke hakkı yok demektir. TED هو بمثابة القول أن المرأة لا حق لها بالمتعة الجنسية
    İki yıl sonra ProPublica kadının tekrar suç işlemediğini tespit etti. TED بعد سنتين، وجدت شركة بروبابليكا أن المرأة لم تكن قد ارتكبت مُخالفة.
    bir kadın, kadın olduğu sürece yüzünü makyaj yapmadan göstermesine değmez. Open Subtitles ،طالما أن المرأة تبقى امرأة فلا جدوى من كشف وجهها بلا مساحيق
    Hangi kanun, kadını cinsiyeti nedeniyle daha iyi ebeveyn yapar? Open Subtitles ما القانون الذى يقول أن المرأة تكون ولي امر أفضل فقط بأفضلية جنسها
    Bence dünyanın bu bölümündeki kadınlar insanların yerel ve bölgesel olarak birbirine bağlanması için kültürü önemli bir etken olarak görüyorlar. TED وأعتقد أن المرأة في هذا الجزء من العالم أدركت أن الثقافة هي عنصر مهم لربط الناس على حد سواء محليا وإقليميا.
    Bugünün kadınları çabuk evleniyorlar. Open Subtitles أن المرأة تحصل على السرور مع زوجها ذلك حقيقي لكن القمر لم يظهر أنا جائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more