Sana daha kaç kere buradan uzak durmanı söylemeliyim eşek herif? Hadi bakalım. | Open Subtitles | كم مرة سأخبرك أن تبتعد عن هنا, أيها الحمار؟ |
Sana defalarca beladan uzak durmanı söyledim. | Open Subtitles | طلبت منك مراراً و تكراراً أن تبتعد عن المشاكل |
Babam benden uzak durmanı söylediği için mi acayipleşti? | Open Subtitles | مجنونه .. لأن أبي طلب منك أن تبتعد عنى ؟ ؟ |
- Senin kızlardan uzak durmasını ve sigara içmemesini önceden söylemiştim zaten. | Open Subtitles | أخبرتها مسبقاً أن تبتعد عن أطفالك وهي تعرف جيداً وأن لا يمكنها التدخين |
Belki bu kıza delice aşık olduğunu sanıyorsun, ama Ondan uzak durmalısın. | Open Subtitles | ،قد تعتقد بأنك مجنون بحب هذه الفتاة لكنك يجب أن تبتعد عنها |
Bu Vernon. Seni iyice tanıyana kadar ondan uzak dur. | Open Subtitles | هذا فيرنون من الأفضل أن تبتعد عنة حتى يتعرف عليك أفضل |
Ve senden ikisinden de uzak durmanı istiyorum, anlaştık mı? | Open Subtitles | وأطلب منك أن تبتعد عنها هي وطفلها أتفهمني؟ |
Geçti artık. pekala, havuzu kontol ettireceğiz. Bu süre boyunca havuzdan uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | خلال هذا أريدك أن تبتعد عن البركة أنت وأختك |
Ama, eğer yaşamak istiyorsan sana bu işten uzak durmanı öneririm. | Open Subtitles | لكن إن أردت البقاء حياً أقترح أن تبتعد عن إتباع خطوات والدك |
- Sana ondan uzak durmanı söylemiştim. | Open Subtitles | حسناً، لقد طلبت منك أن تبتعد عنه، أليس كذلك؟ |
Neyse ki ben seni durdurdum ve uzak durmanı söyledim. | Open Subtitles | لحسن الحظ توقفتُك وطلبتُ منك أن تبتعد عن الأمر |
Buraya gelmemin tek nedeni gözlerinin içine bakarak benden uzak durmanı söylemekti. | Open Subtitles | سبب وجودي الوحيد هنا هو أن أتمكن من النظر إلى عينيك وإخبارك أن تبتعد عني |
E yani ama iç organların içinde kalsın istiyorsan hastalık son aşamalarına gelirken ondan uzak durmanı öneririm. | Open Subtitles | في النهاية، لكن إن كنت تفضل بقاء أعضائك داخل جسمك أقترح أن تبتعد عنها بينما ينتقل المرض لمراحله الأخيرة. |
Onlardan uzak durmanı söylemiştim. | Open Subtitles | حذّرتك أن تبتعد عن أولئك الناس. |
Cehennemin kurucusu olarak... sana tahttan uzak durmanı emrediyorum | Open Subtitles | كمؤسس لجهنم ....... أأمرك أن تبتعد عن العرش |
Sana ormandan uzak durmanı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أن تبتعد عن تلك الأدغال |
Işıktan uzak durmasını söyleyin. | Open Subtitles | أخبريها أن تبتعد عن مصدر الضوء |
Ona mikrodalga fırından uzak durmasını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لها أن تبتعد عن المايكرويف |
Belediye reisi seni tutuklatır. Gözlerden uzak durmalısın. | Open Subtitles | رئيسة البلدية ستعتقلك يجب أن تبتعد عن النظر |
Tek önemli olan mümkün olduğunca uzak dur. | Open Subtitles | أهم شىء بالنسبة لى الآن هو أن تبتعد عن هذا المكان بأكثر شكل ممكن |
Sizden insanların bahçelerinden uzak durmaya çalışmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب منك أن تحاول .أن تبتعد من حدائق منازل الناس |
Onun peşine takılmamdan memnun olmadı. Bizlerden, herkesten uzaklaşmak istiyordu. | Open Subtitles | لم تُسَرّ باتباعي إياها، ودَّت أن تبتعد عنّا وعن الجميع. |
Mümkün olduğunca benden uzak duracaksın çünkü sadece dert getiriyorsun. | Open Subtitles | عليك أن تبتعد عني قدر ماتستطيع لأنك دائماً ما تجلب لى المشاكل |