Bana limonata ve bira alabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تحضري لي شراب الليمون و البيرة؟ |
Duvağı alabilir miyim? | Open Subtitles | لقد وجدت المشكلة هل من الممكن أن تحضري لي طرحة.. |
Ben gerçekten acıktım, Evangeline. Bana gizlice biraz reçel ile tost getirebilir misin? | Open Subtitles | أنا جائع إيفانجلين , أيمكنك أن تحضري لي خبز محمص سري و مربى؟ |
Bana bir sütlü kahve getirebilir misin lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنكِ أن تحضري لي قهوة بالحليب لو سمحتي ؟ |
Chong kocasını getirecek ve bence sen de getir. -O da orada olacak. | Open Subtitles | وتشونج ستحضر زوجها لحلفة الشركة وأعتقد أنه عليكي أن تحضري زوجكي أيضا |
Yeni yaşamın hakkında bir fikir edinmek için gelmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تحضري سيعطيك تجربة لحياتك الجديدة |
Bana bir latte getirmeni. | Open Subtitles | أود أن تحضري لي قهوة بالحليب هل لديك مانع؟ |
Mutfaktan küçük torba ve bağlardan verir misin? | Open Subtitles | هل يمكننك أن تحضري لي بعض الاكياس من المطبخ .. و آه بعض أسلاك الربط |
Az yağlı süt alabilir miyim? | Open Subtitles | عن إذنك، أيمكنك أن تحضري لي لبن نصف الدسم؟ |
Az yağlı süt alabilir miyim? | Open Subtitles | عن إذنك، أيمكنك أن تحضري لي لبن نصف الدسم؟ |
ve şey, bir tabak da tavuk salatası alabilir miyim, sadece beyaz et, ve lütfen Allah aşkına kereviz koyma tamam mı tatlım? | Open Subtitles | و أيمكنك أن تحضري لي طبقاً من سلطة الفراخ لحم أبيض فقط دون كرفس من فضلك يا عزيزتي؟ |
Şimdi, bana ilk yardım çantasını getirebilir misin? | Open Subtitles | الآن أيمكنك أن تحضري لي الإسعافات الأولية؟ |
Şu emniyet gözlüğünü getirebilir misin lütfen? | Open Subtitles | ألكِ أن تحضري لي نظارات الوقاية هناك، من فضلك؟ |
Bana bir kalem ve kağıt getirebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تحضري لي ورقاً وقلماً من فضلك |
Yani, orijinalini bana getir ve tüm kopyalarını yok et. | Open Subtitles | أعني أن تحضري لي المخطوطات الأصلية و تتلفي كل النسخ التي طُبعت |
İlki, Arnold Palmer'ı bana getir. | Open Subtitles | مهمتكِ الأولى ، هل يمكنك أن تحضري لي أرنولد بالمر ؟ |
Sana Malik'i getir dedim, ağlayan bebek değil. | Open Subtitles | "أخبرتك أن تحضري "مالك ليـس الفـتى البكـّـاء |
Kesinlikle gelmelisin. Ustabaşları hep gelir. | Open Subtitles | يالتأكيد ينبغي عليكِ أن تحضري فرؤساء العمال دوماً يحضرون. |
Kabanını alıp benimle gelmelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن تحضري معطفكِ وعليكِ أن تأتي معي |
Catherine törene sen de gelmelisin. | Open Subtitles | تعرفين يا كاثرين عليك أن تحضري حفل تجديد النذور |
Senden, o ganimeti bana getirmeni istiyorum. O ganimet, beni yok etmek isteyen güçlerden uzak tutulmalıdır. | Open Subtitles | أريد منك أن تحضري القلب لأن هذا يجب حمايته و يجب استخدامه |
Ama en azından bana ekstra bir hostes kıyafeti verir misin? | Open Subtitles | لكن هل يمكنك على الأقل أن تحضري لي زي مضيفة إضافي ؟ |