"أن تحمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • taşıyabilir
        
    • taşımalısın
        
    • taşımak
        
    • hamile kalmaya
        
    • tutar
        
    • tutabilir
        
    • hamile kalmasını
        
    • içinde yüklenmeye
        
    • rüzgâr gibidir
        
    Bu iki milimetre kalınlığında süperiletken yüzey 1.000 kilogram taşıyabilir, küçük bir araba, elimde. TED هذه الطبقة فائقة الموصلية ذات الميليمترين سماكة يمكنها أن تحمل 1,000 كيلوغرام ما يمثل سيارةً صغيرةً، بيدي.
    Bu sal aynı anda en fazla iki hayvanı taşıyabilir ve salı karşıya geçirmek için üzerinde en az bir aslan ya da antilop olması gerekiyor. TED ويمكنها أن تحمل ما يصل إلى اثنين من الحيوانات في وقت واحد وتحتاج على متنها على الأقل واحدًا من الأسود أو الحيوانات البرية لنقله عبر النهر
    Ama yanında hep kalem taşımalısın. Open Subtitles لا . و لكن يجب أن تحمل قلم فى كل الأوقات
    Bunun gibi bir insansız hava aracı işe yarar yükleri taşımak içindir, video kamera gibi ya da fotografik kamera. TED الآن الطائرة مثل هذه المفترض أن تحمل حمولة مفيدة، مثل كاميرا الفيديو أو كاميرا فوتوغرافية.
    Onun da hamile kalmaya çalıştığını biliyor muydun? Open Subtitles إنها تحاول أن تحمل أيضاً
    Bart, asıl bu parti çok ruhsuz. Affedersin, şunu tutar mısın? Terledim. Open Subtitles بارت، هذا الحفلة متجمدة معذرة ، هلّ بالإمكان أن تحمل هذا ؟
    Bu pişmemiş yumurta gibi çok hassas objeleri tutabilir veya bu durumda bir ampülü. TED أو أن تحمل أشياء هشة جدأً مثل " بيضة " أو كما في مثل هذه الحالة " مصباح إضاءة "
    Lütfen kızımın ona hamile kalmasını söylediğim için öldürüldüğünü söylemeyin. Open Subtitles أرجوكِ أخبريني أن ابنتي لم تقتل لأني أخبرتها أن تحمل
    İşlediğiniz verinin bir sonraki kısmı, bir saat içinde yüklenmeye hazırlandı. Open Subtitles الدفعة القادمة من البيانات المعالجة يجب أن تحمل خلال ساعة واحدة.
    Esnek alt çene derisini beşik gibi kullanarak bir seferde 15'den fazla yavruyu taşıyabilir. Open Subtitles جلد فكها السفلي يتمدد كسجادة ممهده اللذي بواسطته يمكن أن تحمل ما يقارب 15 صغيرا في المرة الواحده
    Bir defada birden fazla taşıyabilir misin? Open Subtitles أيمكنك أن تحمل أكثر من حقيبة هذه المرة ؟
    Altı deveden oluşan bir konvoy iki tonluk bir kargoyu günde 95 kilometre taşıyabilir. Open Subtitles قافلة من ستة جمال يمكن أن تحمل طنّين لستين ميلاً في اليوم.
    Sen domuzu Menke'ye verdikten sonra Madam Zeroni'yi tepeye taşımalısın ve ben su içerken sen şarkı söyle, böylelikle ben de güçlenirim. Open Subtitles "وبعد أن تهدى الخنزير ل" مينكى يجب أن تحمل مدام "زيرونى" للجبل وتغنى بينما أشرب لكى أصبح قوية أنا أيضاً
    Her zaman koruyucu taşımalısın. Open Subtitles أنت يجب أن تحمل حماية دائما.
    Yanında bir dolardan fazla para taşımalısın, David. Open Subtitles عليك أن تحمل معك أكثر من دولار واحد (ديفيد)
    Silah taşımak için küçük değil misin evlat? Open Subtitles أ لست صغيراً على أن تحمل سلاحاً يا بنى ؟
    Silah taşımak istiyorsanız oraya geri dönün. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تحمل سلاحاً فإرجع إلى هناك
    -Charlotte da çok üzgün, çünkü hamile kalmaya çalışıyordu. Gerçekten çok zor anlar geçirdi ve durum kötü. Open Subtitles و (تشارلوت) منهارة لأنها تحاول أن تحمل
    Tamam, şimdi, silahı tutmanı istiyorum sanki güzel beyaz bir güvercini tutar gibi. Open Subtitles حسناً، الآن أريدك أن تحمل السلاح كأنك تحمل حمامة بيضاء جميلة
    Bana bir iyilik yapıp şunu tutabilir misin? Open Subtitles أسدني صنيعاً، هل يمكنك أن تحمل لي هذه؟ .
    Seks yapmamaya karar verdik, çünkü iyi kısmı burası hamile kalmasını istemedim. Open Subtitles وقررنا عدم ممارسة الجنس لأن... ها هي المفاجأة لم أردها أن تحمل مني
    İşlediğiniz verinin bir sonraki kısmı, bir saat içinde yüklenmeye hazırlandı. Open Subtitles الدفعة القادمة من البيانات المعالجة يجب أن تحمل خلال ساعة واحدة.
    Kelimeler rüzgâr gibidir, evine götüremezsin. Open Subtitles الكلمات مثل الريح لا يمكن أن تحمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more