"أن تختار" - Translation from Arabic to Turkish

    • seçmelisin
        
    • Seçim yapmak
        
    • seçebilirsin
        
    • seçersin
        
    • seçebilirdin
        
    • seçim yapman
        
    • seç
        
    • seçme
        
    • seçmek
        
    • seçmen
        
    • seçmeli
        
    • seçim yapmalısın
        
    Hangi kutuların az ya da çok yakut içerdiğini bilme şansın olmadığından her biri için aynı sayıyı seçmelisin. TED لأنّه لا توجد أي طريقة لمعرفة أي الصناديق يحوي عدداً أكثر أو أقل من الياقوت فيجب أن تختار الرقم ذاته لكل الصناديق.
    - Ben Ufaklığı seviyorum. Eğer o detektif sertifikasının kalıcı olmasını istiyorsan, mutlaka bir isim seçmelisin. Open Subtitles حسنا، إن كنت تريد لتلك الشهادة أن تكون دائمة، فعليك أن تختار إسم
    İkimizden birini seç demiyorum ama bir noktada aramızda Seçim yapmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles وانا لا أقول أنه يجب أن تختار أحدنا ولكن أحياناً ستضطر لاختيار أحدنا
    Bir yarışma programında olduğunu düşün ve şu iki ödülden birini seçebilirsin: Bir elmas ya da bir şişe su. TED تخيل نفسك في برنامج مسابقات ويمكنك أن تختار بين جائزتين: ماسة أو عبوة مياه.
    Yani ya oynamayı bırakmayı seçersin ya da seni güvende tutmak için tutuklarım. Open Subtitles لذا إما أن تختار أن تتوقف عن اللعب أو أقبض عليك لأجل حمايتك
    İstediğin herkesi, bir başkasını seçebilirdin. Open Subtitles كان بإمكانك أن تختار غيرها أي واحدة أخرى
    Bazen aşk ile yetenek arasında seçim yapman gerekir. Open Subtitles أحياناً عليك أن تختار بين الحب و الموهبة
    Eğer vatandaşlık seçme şansınız yoksa, o zaman erkek bir Hintli olmak istersiniz. TED فاذا كان ليس بوسعك أن تختار قوميتك, ستختار في حينها أن تكون رجلاً هندياً.
    Onun ölümüyle bir taraf seçmek zorunda kalacaksın ve düzen eski haline dönecek. Open Subtitles بموتها هي سيكون لزامًا عليك أن تختار جانبًا وسيتم إستعادة النظام من جديد.
    Hayır, hayır,hayır,hayır.Sadece birini seçmen gerekiyor-aşık olmak için,yatmak için değil. Open Subtitles لا, لا, لا, لا, أنت من المفترض أن تختار واحدة.. كي تحبها, وليس لكي تضاجعها
    Aslında rastgele seçmeli. TED ويجدر بها في الواقع أن تختار بشكل أعمى.
    Oğlum, bir kadın ile halkın arasında seçim yapmalısın. Open Subtitles إبني، يجب أن تختار بين إمرأة واحدة أو شعبك
    Howard'dan sonra doktor olmayı seçmelisin. Open Subtitles و بعد هوارد هل تنوى أن تختار لتكون طبيبا
    Ama ellerini her an görebildiğin pozisyonlar seçmelisin. Open Subtitles فقط احرص على أن تختار بقعة حيث يمكنك أن ترى ما تفعله بيدها
    seçmelisin, seçmezsen eğlenceli olmayacak. Open Subtitles إختر يجب أن تختار لن يكون الامر ممتعاً إن لم تختار
    - Sadece bir Seçim yapmak zorunda. - Bana seçim bu tür veremez. Open Subtitles يجب فقط أن تختار إحدانا لا يمكنك أن تخيّريني هذا
    Ama eğer bir Seçim yapmak zorunda kalırsan yaptığın seçimle yaşayabileceğinden emin ol. Open Subtitles لكن إذا كان عليك أن تختار تأكد أنه خيار تستطيع الحياة به
    Artık şampiyon olduğuna göre istediğin kısrağı seçebilirsin. Open Subtitles الآن بعد أن أصبحت بطلاً، يمكنك أن تختار من تشاء
    Umarım işler ters gittiğinde ve başka bir seçenek olmadığında doğru olanı seçersin. Open Subtitles كنت فقط آمل في حالة عدم وجود خيار آخر، أن تختار القيام بالعمل الصائب.
    Ancak tanrım, Marshy gitmek için daha saygın bir yol seçebilirdin. Open Subtitles لكن رباهُ يا (مارشي) كان بإمكانُكَ أن تختار طريقةً أخري للموت.
    Dünyanın en büyük sahnesinde çalıştığında seçim yapman gerekir. Open Subtitles عند العمل على المسرح الكبير يجب عليك أن تختار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more