"أن تعثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulmalısın
        
    • bulmaya
        
    • bulmadan
        
    • bul
        
    • bulup
        
    • bulabilirsin
        
    • bulsan
        
    • bulmanı istiyorum
        
    Maureen'in kıyafetlerine sığacak bir kız bulmalısın. Open Subtitles يجب أن تعثر على ممثلة تتناسب مع ملابس مورين
    Onu bulmalısın. Planlarım için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles لا بد أن تعثر عليها إنها تشكل خطراً على مخططاتي
    O bir yerlerde acı çekiyor olabilir. Beni bulmaya çalışırken ölmüş olabilir. Open Subtitles يُمكن أنها بالخارج تُعاني يُمكن أنها ماتت وهي تحاول أن تعثر عليّ
    McGee, Metropolitan Polisi bulmadan önce Cameron Dean'i buraya getir. Open Subtitles ماكجى,احضر كاميرون دين الى هنا قبل أن تعثر عليه الشرطه
    Yardım etmek için benimle Christine'den başkasını bul kendine. Open Subtitles أتعلم,من الآفضل أن تعثر لنفسك علي بعض الشفقة بجانبي أنا وكرستين.
    - Eğer karanlıkta ölürlerse Kutsal Ruh'un onların ruhunu bulup cennete yollayamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدونأنمن يُقتلفيالظلام... لا تستطيع الروح العظيمة ... أن تعثر على أرواحهم لتنقلها للفردوس
    Her sanat evinde bunlardan bulabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تعثر على تلك الرسومات في أيّ دورة مياة عامة
    - Hissediyorum. Birini bulmalısın. Open Subtitles أنا أحس بذلك فحسب يجب أن تعثر على شخص ما
    Yardım etmelisin. O kitabı bulmalısın. Open Subtitles أحتاج لمساعدتك يجب أن تعثر على ذلك الكتاب
    Kurtulmak istiyorsan, başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles لكن اذا أردت النجاة، فيجب أن تعثر على طريق آخر.
    Dyson, onlardan kalanları bulmalısın. Acele et lütfen. Open Subtitles دايسون يجب أن تعثر على رفاتهما ، أسرع رجاءً
    Şimdi sen "analizlerini" onlara uygulayacak ve hatalarını bulmaya çalışacaksın. Open Subtitles الآن يجب أن تطبق تحليلك عليهم وهل سوف تستطيع أن تعثر على اخطائهم
    - Şimdilik onu düşünme. İpucu olabilecek bir şey bulmaya bak. Open Subtitles لا تقلق بشأن هذا الآن و حاول أن تعثر على أي شئ
    Anlıyorum. Tabutun nerede yapıldığına dair bir şeyler bulmaya çalış. Open Subtitles حاول أن تعثر على أي دليل عن مكان صنع هذا التابوت
    Pekâlâ, öncelikle, o bizi bulmadan, biz onun nerede olduğunu bulmalıyız. Open Subtitles حسناً، يجب أن نعثر على مكان، تواثا قبل أن تعثر على مكاننا
    Bence O bir şikayetçi bulmadan iftira davasında anlaşma yapmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنه علينا تسوية دعوى التشهير قبل أن تعثر على شاهد
    Alice götürecek başka bir yer bul. Onu bir daha buraya getiremezsin. Open Subtitles يجب أن تعثر عن مكان آخر تأخذها إليه لن أسمح بوجودها مرةً أخرى
    Güvenli bir yer bulup, her şey bitene kadar orada kalmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعثر على مكان امن واريدك أن تبقى هناك
    Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum ama vergi dairesinde cevap bulabilirsin umarım. Open Subtitles ليس لدي أدنى فكرة عما يعنيه ذلك و لكن على أمل أن تعثر على بعض الإجابات في مكتب الضرائب هذا
    O zaman bir bakıcı bulsan iyi edersin. Open Subtitles حسنا، إذا من الأفضل أن تعثر على مجالسة أطفال.
    Senden mümkün olan bir sürü alternatif teori bulmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعثر على نظريات بديلة .بقدر ما تستطيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more