"أن تعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorsun
• bilmek
• biliyor
• bilmelisin
• olduğunu öğrenmek
• bilmeni
• öğrenmek istiyorsun
• bilmen
• bilmeli
• biliyorsundur
• bilebilirsin ki
• ne olduğunu
• bilmelerini

Süpermen'i bulmak için içerden bir bilgim olmadığını nerden biliyorsun?
كيف يمكنك أن تعرف أن ليس لدي طريقة لإيجاد سوبرمان؟

Bu kadar saf olma! biliyorsun ki bir savaş çıkacak!
لا تكن بهذه السذاجة أن تعرف أن الحرب تضع أوذارها

Belki bilmek istersiniz, ihtiyar Bay Russell'n cenazesi çok güzel oldu.
ربما وودت أن تعرف أن روسيل الكبير كانت له جنازة جيدة

O benim eski sevgilim Kirk ve niye ayrıldık biliyor musun ?
أنه صديقي سابقاأيها الأحمق و هل تريد أن تعرف لما انفصلنا ؟

Ayrıca bir vazelin kutusu ve bir kedi kafatasının da olduğunu bilmelisin.
لكن عليك أن تعرف أنّه لديّ علبة فازلين وجمجمة هرّ هنا كذلك.

Bu kahrolası sığınağın neden bu kadar önemli olduğunu öğrenmek istiyorum.
أردت فقط أن تعرف ما هو مهم جداً حول هذا القبو؟

bilmeni istiyorum ki, ne yaparsan yap, ...sen de herkes gibi öleceksin.
أريدك فقط أن تعرف أنك .. مهما فعلت سوف تموت مثل الجميع

- Hayır. O zaman hangisini tercih ettiğini nereden biliyorsun?
حسنا , إذا كيف يمكنك أن تعرف ما الذي يعجبك

Benim tarzım olmadığını biliyorsun. "Ya sür ya öl" değil mi?
أن تعرف بأن هذه ليست طريقتي، فأنا أقود أو أموت، صحيح؟

Onun, peşinden gitmeni istediğini nereden biliyorsun?
حسنا ، كيف يمكنك أن تعرف وقالت انها تريد ان تأتي الى تبحث عنها ؟

İçeride ona uygun bir hanım olduğunu nereden biliyorsun?
حسنا ، كيف يمكنك أن تعرف أن هناك سيدة في هناك بالنسبة له ؟

Ama sizi ziyaret edenin kim olduğunu kesinlikle bilmek isterdi.
و أراهن أيضاً أنها تريد أن تعرف من يزورك أيضاً

Gerçekten ne üzerinde çalıştığımı bilmek ister misin baba? Dinleyin.
هل حقا تريد أن تعرف ما أنا أعمل عليه أبي؟

Justice, Killen'ın bu hakka nasıl sahip olduğunu bilmek istiyor.
والعدالة تريد أن تعرف كيف حصلت كيلين على تلك الحقوق

Hapishanede kaldığın için işlerin tam olarak nasıl yürüdüğünü biliyor olmalısın.
طالما كنت في السجن يجب أن تعرف بالضبط كيف تتم الأمور.

Şunu bilmeni istiyorum ki, baban onun için yaptığın şeyi biliyor.
حسنا أنا فقط أريدك أن تعرف والدك يعرف مالذي فعلته له

Ve sen de bir şeyi bilmelisin. Başlattığın şeyden haberin yok.
وأنت يجب أن تعرف شيئاً لا تعرف ما الذي بدأت به

Ama şunu bilmelisin ki, ne olursa olsun seni seviyorum.
ولكن لابد أن تعرف انني احبك, لا يهم كيف أحبك.

Annem ne olduğunu öğrenmek istedi ama ben, "arkadaşlarımı ispiyonlayamam" dedim.
أرادت والدتى دائماً أن تعرف ماذا حدث ولكنى كنت أقول :

Ne yapmış olduklarımdan, ne de yapıyor olduklarımdan gurur duyduğumu bilmeni istiyorum.
أريدك فقط أن تعرف أنني لا أفخر بما فعلت ولا بم أفعل

Öyle olsun. 10 Emir Katili'nin saklandığı yeri mi öğrenmek istiyorsun?
حسناً. أنت تريد أن تعرف أين كان قاتل الوصايا العشر يختبئ؟

Kim olduğunu kabullenebilmek için, önce kim olduğunu bilmen gerek.
وقبل أن تستطيع تقبّل شخصك، عليك أن تعرف من تكون

Fakat bir kadın evi nasıl iyi idare edeceğini bilmeli.
لكن ربة المنزل الجيدة عليها أن تعرف كيف تدير المنزل

Evet. İşte bunun için polis olmaya karar verdim. Bunu biliyorsundur diye düşünmüştüm.
نعم، لهذا قررت أن أصبح شرطيّة اعتقدت فقط بأنك يجب أن تعرف ذلك

İncil'i okumadıysan onların karakterini nasıl bilebilirsin ki?
كيف يمكنك أن تعرف صفاتهم إذا كنت لم تقرأ الأناجيل من قبل؟

Robotları bu kadar rahatsız eden şeyin ne olduğunu söyleyeyim.
إذا كنت تريد أن تعرف ما يجعل دمى مخيفة جدا

Ailelerin, uyuşturucu kullanımının sabah 5 civarında arttığını bilmelerini istiyorum.
وأريد من العائلات أن تعرف أن أسئلة تعاطي المخدرات ترتفع عند 5 صباحا.