- Beyefendi... - Kapıyı aç dedim! Bunu beraber halledebiliriz. | Open Subtitles | افتح الباب و لنجد الحلّ معاً عليكَ أن تفتح الباب |
Milyonlarca dolar, kolayca birçok kapıyı açar. | Open Subtitles | التى تقدر بملايين يمكن أن تفتح العديد من الأبواب |
Yapılabilecek tek şey bir palyaço okulu açıp yerel Krusty'ler yetiştirmek. | Open Subtitles | أن تفتح كلية للمهرجين وتدرب بعض الناس المحليين |
açmaya çalış bunu. Dünya'nın en büyük randevu sahnesini bulacaksın. | Open Subtitles | حاول أن تفتح قلبي وستجد أعظم مشهد مواعدة بالعالم. |
Ben tüm gün burada olacağım için benim yerime barı açmanı isteyecektim. | Open Subtitles | لكني سأبقى هنا طوال اليوم، وأريد منك أن تفتح البار بدلا مني. |
Şimdi gözlerini açmadan önünden geçtiğin sırada bu kapıyı kafanda canlandırmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن بدون أن تفتح عينيك، أريدك أن تتصوّر الباب عندما مررت به. |
Bugün biraz erken açabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تفتح المكان قبل الموعد اليوم ؟ |
Ben dışarıdayken, kalan kapıları açmalısın. Şu yedek motorlara ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | عليك أن تفتح بقية هذه الأبواب فنحن بحاجة لتلك المحركات المساعدة |
Bence büyük bir şirketin göstergesi meydan okumaya karşı açık olmak ve iyi bir yönetim kurulunun göstergesi ise yapıcı olarak meydan okumak. | TED | اعتقد أن المؤشر لقوة الشركة هو أن تفتح المجال للتحديات، والمؤشر على المجلس الإداري الجيد هو التحدي البناء. |
Kapıyı açacak mısın yoksa karının açmasını mı istersin? | Open Subtitles | هل ستفتحوا الباب أم تريدون أن تفتح زوجاتكم الباب؟ |
O kıIıfı açtığın anda silahı bulacağını biliyordu. | Open Subtitles | كانت تعلم أنك بمجرد أن تفتح هذه الحقيبة ستجد المسدس |
Bir dahakine yumruklarını konuşturmak istediğinde, ağzını aç ve konuş. | Open Subtitles | ... فىالمرةالقادمةعندماتودرفعقبضتك . من الأفضل أن تفتح فمك و تتكلم |
Gözlerini aç, seni muayene etmeliyim. - Korwin! | Open Subtitles | أنا آبي يا كروين ، يجب أن تفتح عينيك لأراهما |
Kapıyı açar açmaz, gaz odana bulaşacak. | Open Subtitles | بمجرد أن تفتح الباب إلى القاعة فإن غرفتك ستتلوث |
Bagajı açar mısınız lütfen? | Open Subtitles | هل لك أن تفتح صندوق السيّارة من أجلي، رجاءً؟ |
Bankayı açıp paramı vermenizi söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنك يجب أن تفتح البنك و تحضر لى أموالى |
Şu an "çoklu erkek" kapasiteni anlamak için kendini açmaya çok hazırsın... | Open Subtitles | أنت جاهز تماماً الأن أن تفتح نفسك أن تستكشف قدرتك كرجل متعدد المواهب |
Sana lanet kasayı açmanı söylemiştim. | Open Subtitles | أيها الزنجي, اعتقد طلبت منك أن تفتح منضدة النقود |
Bagajı açmadan önce öyle bir önüme atladın ki bana kalkan olmak ister gibiydin. | Open Subtitles | قبل أن تفتح صندوق السيّارة حاولت أن تمنعني |
Kendine gelince bilgisayarını açabilir. | Open Subtitles | إذا استيقظت . تستطيع أن تفتح جهاز الكمبيوتر الخاص بها |
Bacaklarını daha çok açmalısın. Bu seni daha saldırgan gösterebilir. | Open Subtitles | أعتقد يجب أن تفتح قدميك أكثر هذا سيجعلك تتحكم أكثر بالمضرب |
Fakat o telaşla pencereyi açık bırakmış olmanız gerekiğini unuttunuz şu hırsız hikayeniz için.. | Open Subtitles | لكنك نسيت أن تفتح النافذه لتدعم نظرية اللص السارق |
Sıcak bir yerde. Lütfen Jimmy, salonu tekrar açacak mısın? | Open Subtitles | أرجوك جيمي, هل يمكنك أن تفتح الردهة مرة أخرى |
Gerçi ağzını açtığın anda yine öyle düşünecekler. | Open Subtitles | مع ذلك, سيعتبرونك كذلك بمجرد أن تفتح فمك |