"أن تقلقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişelenme
        
    • endişe etmene
        
    • endişe duymana
        
    • merak etmene
        
    • için endişelenmen
        
    Prensesim, endişelenme diye sana söylememiştim. Open Subtitles أيتها الأميره، أنا لم أخبركِ لأنّي لم أريدكِ أن تقلقي عليّ
    Benim için endişelenme. Asıl korkması gereken o. Open Subtitles لا تقلقي بشأني هو من يجب أن تقلقي لشأنه
    Benim için endişelenme. Asıl korkması gereken o. Open Subtitles لا تقلقي بشأني هو من يجب أن تقلقي لشأنه
    Artık,endişe etmene gerek yok çünkü bir daha böyle bir şey olmayacak . Open Subtitles ليس عليك أن تقلقي لأن ذلك لن يتكرر مرة أخرى
    Konser anlaşmaları, organizatörler, tanıtımcılar ve bunlara benzer hiçbir şey için endişe etmene gerek kalmayacak. Open Subtitles ستعملين لحسابي لا يجب أن تقلقي بشأن الترتيبات أو الوكلاء أو وكلاء الدعاية أو أي شيء
    Bir daha dışarı çıkamayacak yani endişe duymana da gerek yok. Open Subtitles لن يخرج منه أبدا لذا ليس عليك أن تقلقي , أيضا
    merak etmene gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تقلقي بهذا الشأن
    Anlaşmalar, ajanlar, reklamlar için endişelenmen gerekmeyecek. Open Subtitles ستعملين لحسابي لا يجب أن تقلقي بشأن الترتيبات أو الوكلاء أو وكلاء الدعاية أو أي شيء
    O konuda endişelenme çünkü olmayacak. Open Subtitles حسناَ ... ليس عليكِ أن تقلقي بهذا الشأن لأنه لين يحدث
    Fakat endişelenme. Ben ölmeyeceğim. Open Subtitles لكنك لا داعي أن تقلقي أنا لن أموت
    Benim için endişelenme. İyi olurum. Endişelenmiyorum. Open Subtitles -لاأريدك أن تقلقي بشأني, سأكون على مايرام
    Yaşlanma konusunda endişelenme hiç. Open Subtitles لايجب أن تقلقي كثيراً بخصوص المشيب
    Sen benim için endişelenme Ajan Dunham. Çünkü burada sandığın kadar çok kalmayacağım. Open Subtitles حسناً ، لاحاجة لكِ أن تقلقي بأمري عميلة "دونام" لن ابقى هنا لفترةٍ طويلة
    İzin almam gerekir mi diye endişe etmene gerek yok. Pekala. Open Subtitles دون أن تقلقي عن الأماكن التي لا يسمح لك بدخولها
    Ama tatlım senin endişe etmene gerek yok. Open Subtitles ولكن, يا محبوبتي لا يجب أن تقلقي حيال ذلك
    Annen gibi olacaksın diye endişe etmene hiç gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تقلقي من أن تصبحي أي شيئ مثل والدتك
    - Ne? - Benim için endişe etmene gerek kalmıyor. Hayatımda bir erkek oluyor. Open Subtitles لا يتعين أن تقلقي بشأني لأنه يوجد رجل في حياتي الآن.
    Şey, onlar hakkında daha fazla endişe etmene gerek yok Open Subtitles لا داعي أن تقلقي بشأن هذا بعد الآن.
    Lily, bununla ilgili endişe duymana hiç gerek yok. Open Subtitles ليل, ليس عليكِ أن تقلقي بشأن ذلك أبداً
    Beni merak etmene gerek yok. Open Subtitles ليس عليكِ أن تقلقي بشأني
    Bana kaynaklarını korumaktan bahsettin, ama senin asla hükümet için endişelenmen gerekmeyecek. Open Subtitles أنا أعلم بأنكِ تقولين أن حمايتي لمصادري كما لو أنك تقولين استسلمي للأمر بحق الرب.. وبعدها لن يكون لكي أن تقلقي من الحكومة وملاحقتها لكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more