Burada bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث يجب أن تقول شيئاً. |
Bir şey söylemeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تقول شيئاً |
Belki de çığlık atmaya başladığında, bir şey söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما كانت تحاول أن تقول شيئاً . عندما صرخت |
İnsan içinde pişman olacağın bir şey söylemeden önce, yukarıya çıksak iyi olur. | Open Subtitles | حري بك الصعود لأعلى قبل أن تقول شيئاً تندم عليه أمام العامة |
Cep telefonunuzdan 911'e yapılan bir çağrı kaydı var ama siz birşey söylemeden çağrı sonlandırılmıştı. | Open Subtitles | هنالك سجل بمكالمة لـ911 من هاتفك ولكن تم إنهاء المكالمة قبل أن تقول شيئاً |
İlişkin hakkında kötü birşey söylüyemiyorsan hiçbir şey söylememelisin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تذكر العلاقات بالسوء، ما وجب أن تقول شيئاً البتة |
Bir şeyler söylemelisin. Bu şekilde direnemezsin. | Open Subtitles | كان بوسعك أن تقول شيئاً ما كان يجدر بك أن تتكلّف هكذا |
Haydi. Bir şey söylemeye hazırlandığın belli. | Open Subtitles | رأيت أنك كنت تريد أن تقول شيئاً ماهو يا بني |
İlmekte Dani'nin Sebastian'a bir şey söylemeye çalıştığını görmüştüm. | Open Subtitles | حسناً , في الغرزه رايت داني تحاول أن تقول شيئاً ما لسيباستيان |
O zaman pişman olacagın bir şey... söylemeden önce gidip bir duş almalısın. | Open Subtitles | إذاً, ربما ينبغي عليك أن تستحم لكي تهدأ قبل أن تقول شيئاً تندم عليه |
Pişman olacağın bir şey söylemeden çık git buradan. | Open Subtitles | أخرج قبل أن تقول شيئاً ستندم عليه |
Bana birşey söylemeden mi gideceksin? | Open Subtitles | . يبدوا بأنك ذاهب من دون أن تقول شيئاً |
Belki de bir şey söylememelisin. | Open Subtitles | حسناً، ربما لا يجب أن تقول شيئاً |
Kimseye bir şey söylememelisin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تقول شيئاً. |
TJ... Bence bir şeyler söylemelisin. | Open Subtitles | تي جي أظن أن عليكَ أن تقول شيئاً |
Bir şeyler söylemelisin. Ya da yapmalı. | Open Subtitles | يجب أن تقول شيئاً افعل شيئاً |