"أن تكوني هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Burada olmamalısın
        
    • Burada olmak
        
    • Burada olmana
        
    • burada olman
        
    • burada olacaksın
        
    • burada olacaktın
        
    • burada olmaman gerekiyor
        
    Ama eğer bana inanmıyorsan, o zaman Burada olmamalısın. Open Subtitles , لك إن لم تثقي بي إذا لا يجب عليكِ أن تكوني هنا
    Hayır, Burada olmamalısın. Güvenli değil. Open Subtitles لا , لا يجب أن تكوني هنا الوضع ليس آمناً
    - Burada olmak istemediğini biliyorum bu yüzden seni yalnızca bir oyuncağa bindireceğim. Open Subtitles الآن، أعلم أنكِ لا تريدين أن تكوني هنا لذلك سآخذكِ في جولة واحدة
    O şeyle birlikte Burada olmana gerek yok, tamam mı? Open Subtitles ليس عليكي أن تكوني هنا معه, مفهوم ؟
    Ders programın 5:30'da dersin bittiğini gösteriyor senin de 5:45'de burada olman gerekiyor. Open Subtitles جدولكِ يقول أن تنتهي عند الخامسة و النصف، إذن يجب أن تكوني هنا في الـ 5: 45
    Tamam, bunu bu gece konuşacağız. Ve eve döndüğümde burada olacaksın! Open Subtitles حسناً سوف نتحدث عن هذا الليلة و يجب أن تكوني هنا عندما أعود إلى المنزل
    Nerede kaldın? 12'de burada olacaktın. Open Subtitles كان من المفروض أن تكوني هنا عند منتصف الليل
    Herşey yolunda. burada olmaman gerekiyor. Open Subtitles كل شيء على ما يرام لا يجب عليكِ أن تكوني هنا
    Tek başına Burada olmamalısın. Çok evhamlısın. Open Subtitles لا يفترض أن تكوني هنا وحدكِ هناك الكثير من الأنواع المقلقة بالخارج
    Burada olmamalısın. Burası çok tehlikeli. Open Subtitles لا يجب عليك أن تكوني هنا هذا أمر خطير جدا
    Onu ölüme terkedemem. Sen Burada olmamalısın. Open Subtitles ،لم اقدر أن اتركها لتموت لا ينبغي لك أن تكوني هنا
    Seni bu olanlara dahil etmek istemedim. Burada olmamalısın bile. Open Subtitles لم أنوي أن أقحمك في هذا، لا يجب أن تكوني هنا
    Pazar günü gelebilir ama sen de Burada olmak zorundasın. Open Subtitles يستطيع المجيء هذا الأحد, لكن يجب أن تكوني هنا, أيضاً
    O zaman bana haksızlık etme, Hadley. Burada olmak zorunda değilsin. Open Subtitles لاتجادليني ياعزيزتي, ليس من المفروض أن تكوني هنا
    Yani, biraz, Burada olmak istemediğinizi seziyorum. Open Subtitles حسناً ، لدي هذا الشعور أنك . لا تريدين حقاً أن تكوني هنا
    Zaten şu anda Burada olmana gerek yok. Open Subtitles لايجب أن تكوني هنا
    - Burada olmana izin var mı? Open Subtitles هل مسموح لك أن تكوني هنا ؟
    Burada olmana çok sevindim. Open Subtitles يسرني جداً أن تكوني هنا
    Yanlış anlama ama burada olman gereken saatte muhtemelen burada olman gerekir. Open Subtitles لا أقصد أن أتصرف بغلاسة لكن يجب أن تكوني هنا في الأوقات التي يجب أن تكوني فيها هنا، تعرفين؟
    Halletmem gereken işler var. O yüzden burada olman gerekmiyorsa--- Open Subtitles لقد سيطرت على الأمور لا يجب أن تكوني هنا
    Her akşam bu saatte burada olacaksın. Open Subtitles في كل مساء ، و في هذا الوقت يجدر بكِ أن تكوني هنا
    Buckley'yi okula hazırlamak için her sabah 6'da burada olacaksın. Open Subtitles كل ماعليكِ أن تكوني هنا كل صباح الساعة السادسة لتصطحبي باكلي إلى المدرسة
    Sözde dikişleri alırlarken burada olacaktın. Open Subtitles أنتِ متأخرة. من المفروض أن تكوني هنا حين ينزعون الغرز
    Herşey yolunda. burada olmaman gerekiyor. Open Subtitles كل شيء على ما يرام لا يجب عليكِ أن تكوني هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more