"أن تكون جزء" - Translation from Arabic to Turkish

    • parçası olmak
        
    • parçası olmalısın
        
    • bir parçası
        
    Hiç kimsenin gitmesine izin vermiyorlar. O takımın bir parçası olmak gerekiyor. Open Subtitles ثانياً لا يسمحون لأي شخص أن يذهب لمخيم التشجيع، يجب أن تكون جزء من فريق
    -Hayır, bu kızların işi. Bunun, bir parçası olmak istemezsin. Open Subtitles هذه أشياء خاصة بالفتيات، لا تريد أن تكون جزء من هذا
    Hem sence de takımın bir parçası olmak, tek başına acı çekmekten iyi değil mi? Open Subtitles أترى,أمر لا يشعر بالتحسن أن تكون جزء من الفريق على أن تعاني بمفرد دائماً؟
    Avatar olduğuna göre, sen de bunun bir parçası olmalısın. Open Subtitles و بما أنك الأفاتار, فلربما يجب أن تكون جزء من هذا
    Havanın bir parçası veya gökyüzüyle başbaşa olmak için mı? Open Subtitles أن تكون جزء من الهواء وتكون انت و السماء واحد؟
    Hem sence de takımın bir parçası olmak, tek başına acı çekmekten iyi değil mi? Open Subtitles أترى,أمر لا يشعر بالتحسن أن تكون جزء من الفريق على أن تعاني بمفرد دائماً؟
    Bu grubun bir parçası olmak istiyorsan bir rock yıldızı ve olmak istediğin diğer şeyler bu akşam yemelisin. Open Subtitles إليك الإتفاق توني , إذا كنت تريد أن تكون جزء من هذه الفرقة
    Planımı beğenmediysen bir parçası olmak zorunda değilsin. Open Subtitles إذا كنت لا تحب خطتي. لا يجب أن تكون جزء منها.
    Gibbs, eğer istemezsen bunu parçası olmak zorunda değilsin. Open Subtitles جيبز,لا يتوجب عليك أن تكون جزء من هذا اذا لم تكن تريد
    Bir parçası olmak istediğin mevzumuz, harika bir şeydir. Open Subtitles شيئنا الذي تريد أن تكون جزء منه إنه شئ رائع و أعظم شئ بالعالم
    Bu dünyanın bir parçası olmak istiyorsan eski liderini bana getireceksin. Open Subtitles و إذا كُنت تود أن تكون جزء من هذا العالم إذًا،فأنت سَتُحضر لي قائدتك السابقة
    Anlamıyorsunuz. Denedim. Bunun bir parçası olmak istemiyor. Open Subtitles إنكم لا تفهمون ما يجري لقد حاولت ولكنها لم تكن تريد أن تكون جزء من الأمر
    Biliyorsun, aile işletmesinin bir parçası olmak, aile ismi için bir takım sorumlulukları beraberinde getirir. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تكون جزء من تجارة العائلة يجب أن تكون لديك مسؤوليات لأسم العائلة
    Bu tecrübenin bir parçası olmak istemez misin? Open Subtitles لا تريد أن تكون جزء من التجربة؟
    Sen hiç özel bir şeyin parçası olmak istemedin mi? Open Subtitles ألم تريد من قبل أن تكون جزء من شئ هام ؟
    Sen hiç özel bir şeyin parçası olmak istemedin mi? Open Subtitles ألم تريد من قبل أن تكون جزء من شئ هام ؟
    S.H.I.E.L.D'ın bir parçası olmalısın. Open Subtitles بل عليك أن تكون جزء منها
    Yine de, her zaman hayatımızın bir parçası olmanı istiyoruz. Open Subtitles حسناً لا زلنا دائماً نريدك أن تكون جزء من حيانتا
    Caddeleri su basmıştı, fakat insanlar böylesine milli bir günün bir parçası olma fırsatını kaçırmak istemiyordu. TED الشوارع كانت فائضة، لكن الناس لم ترد أن تضيِّع فرصة أن تكون جزء من يوم وطني كهذا.
    21. yüzyılda ise, teknoloji çözümün bir parçası olabilir, tabii dünyanın ihtiyaçlarına göre ayarlanırsa. TED في القرن الواحد و العشرون، التكنولوجيا يُمكن أن تكون جزء من الحل.. اذا ما انحنت هي لما يحتاجه العالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more