Bu gece burada kalabilirsin ve dost olduğumuz için bu bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | أقصد, تدري؟ بإمكانك أن تمكث هنا الليلة و لن يعني ذلك أي شيء, لأننا أصدقاء فحسب |
Yani sen evde istediğin kadar kalabilirsin. Hop, hop! | Open Subtitles | ومن ثم يمكنك أن تمكث بمنزله إلى متى تشاء |
Bu dünyanda kalıp, farklı bir çıkış bulmalısın. | Open Subtitles | ينبغي أن تمكث في هذا العالم وتقدم وسيلة للخروج من هذا |
Sen evde kalıp çocuklara bakarsın. | Open Subtitles | يمكنك أن تمكث بالمنزل و ترعى الأطفال |
Lily istediği kadar burda kalabilir. Lily kaçtığını söylemişti. | Open Subtitles | يمكن لـ ليلي أن تمكث هنا كما تشاء ليلي قالت بأنك رحلت |
Şimdi, hiç tanımadığımız biri bu anneyi göçmenlik bürosuna şikayet etse bu küçük kız burada bir aileyle kalabilir mi? | Open Subtitles | والآن، هل بإمكان الإبنة أن .. تمكث هنا مع عائلة أخرى إن حدث مثلاً أن قام مجهول بالإبلاغ عن الأم في إدارة الهجرة؟ |
Bir kere daha, 'ev hapsi' evin içinde kalmalısın demek. | Open Subtitles | مرة ثانية ، الإحتجاز بالمنزل يعني أن تمكث داخل منزلك |
Bence bende kalmalısın. Yani geçici bir süre. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب أن تمكث معي .. |
Gitmen hata olur. kalabilirsin. | Open Subtitles | إنه خطأك لو ذهبت يمكنك فقط أن تمكث هنا |
Sana yardımı dokunursa burada birkaç gün kalabilirsin. | Open Subtitles | (ليونارد) يمكنك أن تمكث هنا لبضع ايام لو كان هذا سيساعدك |
Leonard. Eğer sana yardımı olacaksa burada birkaç gün kalabilirsin. | Open Subtitles | (ليونارد) يمكنك أن تمكث هنا لبضع ايام لو كان هذا سيساعدك |
Sen, bizimle kalabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تمكث معنا |
Bir süreliğine burada kalabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تمكث هنا لفترة |
Burada kalıp ölmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | تُريد أن تمكث هنا وتتسبب بمقتلك؟ |
Burada kalıp Yorknew'e benimle gelmelisin! Tamam. | Open Subtitles | ينبغي أن تمكث هنا ثم تأتي معي إلى (يوركنيو). |
Doğru ya. Gon'un yanında kalıp onunla konuşmak da önemli. | Open Subtitles | أجل، يهم أيضًا أن تمكث مع (جون) وتتحدّث إليه. |
İsterse burada 5 yıl bile kalabilir. | Open Subtitles | يمكنها أن تمكث هنا إلى ما تشاء |
Hayır, istediği kadar burada kalabilir. | Open Subtitles | كلا, يمكنها أن تمكث هنا كما تشاء |
Kilise çadırında kalabilir. | Open Subtitles | يمكنّها أن تمكث في خيمة الكنيسة |
Belki de sen burada kalmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك أن تمكث هنا وحسب |
Bence bende kalmalısın. | Open Subtitles | -أعتقد أنه يجب أن تمكث معي |
Bence, bende kalmalısın. | Open Subtitles | -أعتقد أنه يجب أن تمكث معي |