"أن سبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • nedeni
        
    • sebebinin
        
    • nedenin
        
    • nedeninin
        
    Ölüm nedeni olarak kör bir cisimle aldığı darbe demiştin. Open Subtitles إن تقريرك يقول أن سبب الوفاة هو ضربة شديدة للجمجمة
    Bence düğmelerin tarih boyunca var olmasının nedeni giysilerimizin kapalı olmasını sağlıyor olmaları. TED أعتقد أن سبب استمرار الأزرار كل هذا الوقت، أنها تعمل حقا لجعل ملابسنا مغلقة.
    Ve bence bu kadar kötü bir öğrenci olmamın nedeni eğitimi önümde yükseltilmiş ve yetişkinliğe erişebilmek için üzerlerinden atlamam gereken engeller olarak görüyor olmamdı. TED واعتقد أن سبب كوني طالباً سيئاً هكذا؛ هو شعوري بأن التعليم كان مجرد سلسلة من العقبات التي انشئت امامي، وعليّ أن أتخطاها، لأصل لمرحلة البلوغ.
    Üzgünüm Bay Rose ölüm sebebinin doğal olduğunu söylemem kesin olarak mümkün değil. Open Subtitles أنا آسف سيد روز لكني لا أستطيع الجزم بشكل قاطع أن سبب الوفاة كان طبيعياً
    Olay Yeri İnceleme, ölüm sebebinin bir nesneyle boğulmak olduğunu düşünüyor. Bu diğer kurbanlarla da tutarlılık gösteriyor. Open Subtitles محققي مشهد الجريمة يعتقدوا أن سبب الموت هو الخنق برباط وهو ما يتسق مع باقي الضحايا
    Günlüğünü rahatça benim masamın üzerinde bırakabilme nedenin hayatında benden saklamak isteyeceğin bir şey olmamasıdır. Open Subtitles أقصد أن سبب ارتياحك لترك مذكراتك على مكتبي لأنك تعرف أنه ليس هناك شيء في حياتك تحاول أخفاءه عني
    Dr. Schneider'ın ölüm nedeninin tetanos olduğundan kesinlikle emin misiniz, Dr. Ames? Open Subtitles و أنت واثق تماما ، دكتـور ً آيمـز ً لست متأكدا تماما من أن سبب وفاة الدكتور ً شنايدر ً كانت بسبب التيتـانوسً ؟
    Bildiğiniz üzere, dışarda populer bir mecaz var. Şimdiye kadar bu dönüştürücü etkiyi hastalıkların tedavisinde kullanmamızın nedeni, yeterince etkili ilaçların bulunmaması ve bu kısmen doğru. TED و هناك عبارات مجازية معروفة أن سبب عدم حصولنا على تأثير تحولي على معالجة الامراض هو عدم تواجد أدوية قوية بشكل كاف، و هذا صحيح تقريباً.
    Bu kadar sefer deneyip başaramamanın nedeni insan olman değil de bir moron olman olmasın? Open Subtitles ألا تعتقد أن سبب عدم ترقيتك لمرات عديده .. ليس لسبب أنك بشري فقط .. ولكن لأجل أنك , أحمق
    Otopsi sonucuna göre ölüm nedeni, dikiş yerinden çıkan bir kan pıhtısı. Open Subtitles بما أن سبب الموت كان بسبب انصمام الذي انزاح نتيجة خط القطب من عملية الزرع
    Raporda yazan şey: Ölüm Nedeni: Soluk borusuna aşırı baskı uygulanması sonucu nefes alamama. Open Subtitles ذكر في تقرير الوفاة أن سبب الوفاة هو الضغط على مجرى التنفس أدى إلى الإختناق
    Konuşmanızın özel bir tınısının olmasının nedeni duvarların kağıt kadar ince olması. Open Subtitles أن سبب هذا الحديث الأن أن الحوائط ورقية .. حسننا؟
    Burada parti yapmamızın tek nedeni, o duvara tırmanmak. Open Subtitles أن سبب هذه وجودنا فى هذه الحفلة هو تسلق الجدار
    Evet ama bu sefer ölüm nedeni, tam kalbine isabet eden iki kurşun ve bizim adamımız da ateşli silahlar kullanmıyor. Open Subtitles أجل، عدا أن سبب الموت هذه المرة هو رصاصتين في القلب، ومشتبهنا لا يستخدم الآسلحة النارية
    Bazı çevrelerde, Cylonların bu kadar uzun süre uslu durmalarının sebebinin bir savaş makinesi yapıyor oldukları konuşuluyordu. Open Subtitles لقد كانت توجد نظريات فى بعض اللجان أن سبب بقاء السيلونز مُستقرين لفترة طويلة للغاية كان بسبب بناؤهم لألة الحرب
    Ve burada beklememin tek sebebinin bunu kendim söylemek istemem oldugunu da söyle. Open Subtitles أخبرها أن سبب بقائي الوحيد هنا هو لاخبارها بذلك بنفسي
    Ölüm sebebinin, buz kıracağı yüzünden oluşan beyin kanaması olduğunu bilmiyor muyuz? Open Subtitles ألسنا نعلم أن سبب الوفاة كان إصابة دماغية بسبب معول ثلج؟
    Üstelik dünyanın ıstırabının nedenin Gemi cerrahı Thomas Lowe'a sadakati olduğunu bilmesini sağlarım. Open Subtitles وسأتيقن بأن يعرف العالم أن سبب معاناته هو الإخلاص
    Ama gelişinin başka bir nedenin var diye korkuyorum. Open Subtitles ولكن أخشى أن سبب قدومك شيء عكس هذا.
    Adli tabip, ölüm nedeninin kafatasının arkasına alınan iki mermi olduğu söyledi. Open Subtitles حسناً، يمكن أن يشطبوه من قائمتهم التقرير الطبيّ بيّن أن سبب الوفاة طلقتين بالجمجمة
    Onun cevap vermemesinin tek nedeninin taslağı kaybettiğimizi bildiğinden olduğunu daha fark edemedin mi? Open Subtitles إذن , هل خطر لك أن سبب أنها لا تجيب لأنها تعرف أننا فقدنا المخطوطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more