"أن كل ما" - Translation from Arabic to Turkish

    • her şeyin
        
    • herşeyin
        
    • tüm yaptığımızın
        
    Kızın o andan itibaren yaptığı her şeyin nefsi müdafaa olduğu anlamına gelebilir. Open Subtitles مما قد يعني أن كل ما فعلته بعد ذلك كان دفاع عن النفس
    Ve tabii bu mahkumlar gördükleri her şeyin gerçek, ...doğru olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles ويؤمن هؤلاء السجناء في الكهف أن كل ما يرونه حقيقي هذا صحيح،
    Geçmişe bakıyorsun. Sana söylediğim her şeyin doğru olduğunu göreceksin. Open Subtitles إنك تطالع الماضي، وترى أن كل ما أخبرتك به صدق
    Bununla ses yapmaya ve bunu kullanarak sesimi değiştirmeye başlamadan önce duymak üzere olduğunuz her şeyin kendi sesimle yapıldığını tekrarlamak istiyorum. TED وقبل البدء في صنع الأصوات منها واستخدامها للتلاعب بصوتي أريد أن أؤكد من جديد أن كل ما أنتم على وشك سماعه هو من صوتي
    Onlar, halkımın inandığı herşeyin yanlış olduğunun kanıtları. Open Subtitles إنهم دليل على أن كل ما يعتقد به قومى باطل
    Ama eğer asfalta büyümemiz olarak bakarsak, o zaman tüm yaptığımızın gezegenin özündeki temel işletim sistemini tahrip etmek olduğunu fark ederiz. TED لكن إذا نظرنا إلى الأسفلت كنمونا ، فإننا ندرك أن كل ما نفعله هو تدمير نظام التشغيل الأساسي لكوكب الأرض.
    Ama etrafımdaki her şeyin yetersiz olduğuna eminim. Open Subtitles على الناحية الأخرى فأنا مقتنع أن كل ما يحيط بي ينضح بالعجز
    Başka her şeyin gereksiz olduğunu düşünüyor. Open Subtitles انه يعتقد أن كل ما عدا الثورة هو عبارة عن تفاهات
    Pişirdiğin her şeyin hafiften sola meylettiğini fark ettin mi? Open Subtitles هل لاحظت أن كل ما تعدّيه يكون مائلاً قليلاً لليسار؟ أفعل ذلك عن عمد.
    Ama çok yakından bakarsan istediğimiz her şeyin burada olduğunu göreceksin. Open Subtitles ولكن إذا تأملت بها جيداً.. فستجد أن كل ما نريده موجود هنا
    Bir vitamin bir çok reaksiyona dahil olduğundan, her şeyin vitaminle ilişkili olduğunu kabul edebiliriz. Open Subtitles و من الواضح أن كل ما يتوسّطه الفيتامين علينا أن نتوَقّع بأن فيتامين واحد سيكون متعلّق بتفاعلات متعدّدة.
    Ben sadece her şeyin yolunda gitmesini istiyorum. Open Subtitles أريد فقط أن كل ما يأتي قبالة وردية ووشى.
    Bir yerde buluşalım ve sana söylediğim her şeyin doğru olduğunu kanıtlayayım. Open Subtitles سأخبرك ما سيحدث ، دعنا نتقابل في مكان ما وسوف أثبت لك أن كل ما قلتُه لك صحيح
    Tek endişem, verdiğim her şeyin yozlaşmış memurlar tarafından cebe indirilecek olmasıdır. Open Subtitles أنا قلق فقط أن كل ما أعطي سيُسحب بعيدًا من قِبل المسؤولين الفاسدين.
    Sanırım benim için en önemli olay, her şeyin normale dönmesi. Open Subtitles حسنٌ، أظنّ أن كل ما يهم هو، عودة كل شيء إلى طبيعته.
    Bak, geçen bir kaç yıl içinde çok fazla şey yaşadığını biliyorum ama o adamın sana anlattığı her şeyin yalan olduğunu anlamalısın. Open Subtitles إسمع,أعرف أنك مررت بالكثير في السنتين الماضيتيين لكنني أريدك ان تتفهم أن كل ما أخبرك به هذا الرجل هو كذبة
    Ne almam gerek diye baktım ama ihtiyacım olan her şeyin burada olduğunu farkettim. Open Subtitles بحثت عما ينبغي أن أحزمه وأدركت أن كل ما أحتاجه هنا
    Sonunda Red Rock'a ulaştığınızda size söylediğim her şeyin doğru olduğunu anlayacaksınız. Open Subtitles عندما تصل أخيراً لريد روك سوف تعرف أن كل ما قلته لك صحيح
    Ve bunu yaparak her şeyin daha iyiye gideceğini mi düşündün? Belki de. Open Subtitles وتظن بفعلتك هذه أن كل ما اقترفته سيغتفر؟
    Görevimiz tamamlandığında aradığın her şeyin değersiz olduğunu anlayacaksın. Open Subtitles أمدرك أنت أن كل ما تبحث عنه سيكون بلا قيمة بمجرد أن تنتهى مهمتنا
    Tabii ki hayır, sadece arayıp söylediğin herşeyin palavra olmadığından emin olduğumu söylemek istedim. Open Subtitles أردتك أن تعرفـي أن كل ما قلتيـه ليس هراء
    Ama bu konuda tüm yaptığımızın bu konuda fikir alışverişi yapıyormuşuz gibi göründüğünden endişeliydi. TED ولكنه كان يشعر بالقلق من أن كل ما يبدو أننا نفعله هو تداول الآراء حول هذا الموضوع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more