O zaman hemen Young'a Oh Soonun kasaya dokunduğunu söylemeliyiz. | Open Subtitles | إذن يجب أن نخبر يونغي أن أخاها قد يأخذ مكانتها |
Çocuklarımıza insanların görünüşleri yüzünden daha iyi olacaklarını söylemeliyiz. | Open Subtitles | لا أن نخبر أولادنا أنهم ليسوا جيدون بسبب طريقة نظرة الآخرين لهم |
Bak, bence Teyla'ya burada neler olduğunu anlatmalıyız. | Open Subtitles | ليس قريبا بما يكفى أعتقد أننا يجب أن نخبر تايلا بما يحدث هنا |
Hayır, bunu aileden kimseyse söyleyemeyiz. Kimseye. | Open Subtitles | لا , لا يمكننا أن نخبر أحد بالعائلة لا أحد |
Buraya kadar, ebeveynlerimize haber vermeliyiz. | Open Subtitles | الأمر قد إنتهى . علينا أن نخبر أمي و أبي |
Bence bu çocuğa, o tohum hakkında ne düşündüğümüzü söyleyelim! | Open Subtitles | أنا أقترح أن نخبر هذا الفتى بما نفكر فيه لهذه البذرة. |
PM'ye Akıntı Operasyonunun başarısız olduğunu söylemek zorundayız. | Open Subtitles | إذاً علينا أن نخبر رئيس الوزارة أن العملية قد فشلت |
Bence birbirimize her şeyi söylememiz önemli. Değil mi? | Open Subtitles | أتعلم، أعتقد أن من المهم أن نخبر بعضنا البعض كل شيء أريد أن أخبرك شياء عني |
- Polisi aramalıyız. - Çok akıllısın, Peter. | Open Subtitles | يجب أن نخبر الشرطه هذا ذكى يا بيتر |
-Albay'a söylemeliyiz. -Goa'uld olmadığından emin olana kadar olmaz. | Open Subtitles | يجب أن نخبر الكولونيل ليس حتى نتأكد أنه ليس جواؤلد |
Polise bizim suçumuz olmadığını söylemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نخبر الشرطة إنها لم تكن غلطتنا |
Bunu David ve Elgin'e söylemeliyiz. Duyunca çıldıracaklar. | Open Subtitles | علينا أن نخبر ديفيد وإليجن فكانا على خلاف بسبب ذلك |
Diğerlerine söylemeliyiz. - Ama onu bırakamayız! | Open Subtitles | ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا |
Çok geç olmadan diğerlerine de söylemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخبر الاخرين .. لان الوقت أصبح متأخرا |
Filoya hemen randevu noktasına atlamalarını söylemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نخبر الأسطول بالقفز إلى نقطة التجمع حالاً. |
Diğerlerine anlatmalıyız. - O'nu bırakamayız. | Open Subtitles | ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا |
Konu bizim ulusal çıkarlarımızla değil onlarla ilgili, bunu herkese anlatmalıyız. çünkü maalesef iklim değişikliği birçok ülke tarafından bizim ulusal sorunumuz olarak görülüyor. | TED | لذا فإنه من أجلهم علينا أن نخبر كل فرد في العالم، بأن الأمر لا يتعلق بمصالح بلدانهم، لأن العديد من البلدان تعتبر، التغيير المناخي مع الأسف مشكلا وطنيا. |
İnsanlara orada sadece eğlendiğimizi söyleyemeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نخبر الناس بأننا ذاهبون للمتعة فقط، حسناً |
"Güvenlik açığı yarı yarıya onarıldı, bir başka şirkete burada oturmuş, birinin sızmasını beklediğimizi söyleyemeyiz." | Open Subtitles | تم إصلاح ما تم إصلاحه، ولا نريد أن نخبر شركة جديدة أننا جالسون ننتظر، أن يخترق نظامنا. |
Hey, babana ofisine yetişemeyeceğimizi haber vermeliyiz | Open Subtitles | علينا أن نخبر والدك بأننا لن نقف على مكتبه |
- Derhal konuklara haber vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نخبر النزلاء بسرعة لقد فات الأوان |
Adını ne koyduğumuzu anneanneye söyleyelim mi? | Open Subtitles | هل يجدر بنا أن نخبر الجدة ماذا سنسميها ؟ |
Ne yani, Allie'ye bir test ürünü olduğunu söyleyemez miyiz? | Open Subtitles | ألا يجب أن نخبر أحداً أن آلي فتاة أنابيب |
Bence herkese aynı anda söylememiz gerçekten çok önemli çünkü biri diğerinden daha önemsiz olduğunu düşünebilir. | Open Subtitles | أظن من المهم أن نخبر الجميع في وقت واحد كل لا يحس أحد بقلة أهميته عن غيره |
- Polisi aramalıyız. - Hayır, onları aramak istemezsin. | Open Subtitles | يجب أن نخبر الشرطة تريد إخبار الشرطة - |
Senin suçlu olduğunu kimse söylemeden önce, senin yapmadığını dünyaya duyurmamız gerek. | Open Subtitles | قبل أن يقول أي شخص أنك كنت مذنباً سنحت لنا الفرصة أن نخبر العالم ببراءتك |
İşte çılgınca bir fikir... herkese kızlarımızın hastanede karıştığını bunun da onları daha iyi tanıyabilmek için olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | فكرة جنونية .. يمكننا أن نخبر الجميع بأن فتياتنا بُدِّلوا عند الولادة |