- Öylece gidemezsiniz! Doğru söylüyor. Bay Tumnus'a yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ لا يمكنكم الرحيل هكذا ـ انه محق، يجب أن نساعد تومنوس |
Bunlar mültecilere yardım etmememiz için değil, yardım etmemiz için olan nedenler. | TED | وهذه بالضبط هي الأسباب التي علينا أن نساعد اللاجئين من أجلها، وليست سبب عدم مساعدتنا إياهم. |
Diyelim ki, örneğin, astım yüzünden hastaneye gidip gelen çocuklara yardım etmeye çalışalım. | TED | ولنقل، على سبيل المثال، لنحاول أن نساعد الأطفال الذين يرتادون المستشفى بمرض الربو |
Tüm Uçuş boyunca Rusi'ye yardım etmek için ne yapabiliriz diye merak etmekteydim. | Open Subtitles | أنا كنت أسحب تلك الطائرة ومازلت أتسائل ما نحن يمكن أن نساعد روسي |
Ve inanıyoruz ki hep beraber Uzayaracımız Dünya ile ilgilenme konusunda yardım edebiliriz. | TED | ونحن نؤمن بأننا جميعا يمكن أن نساعد بحماية سفينتنا الفضائية |
- Anne. Bunun için iş yerlerinin sigorta maliyetlerini karşılamasına yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | اهذا علينا أن نساعد الأعمال كي تغطي نفقات التأمين |
Ama bu konuda iyiyiz. Bırakın adamlarınızın bu suçluyu yakalamasına yardım edelim. | Open Subtitles | اسمح لنا أن نساعد رجالك في القبض على هؤلاء المجرمين |
Paylaştığımız bu gezegeni düzenlemeye yardımcı olabiliriz. | TED | يمكننا أن نساعد في استقرار الكوكب الذي نتشاركه جميعًا. |
Böylece çekip gidemezsiniz. - Haklı, bay Tumnus'a yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ لا يمكنكم الرحيل هكذا ـ انه محق، يجب أن نساعد تومنوس |
- Güzel. Dee'ye vergi teftişi olayında yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | يارجال نحن يجب أن نساعد دي في مشكلة الضرائب |
Hakkında konuşmayacağımız durumu göz önünde bulundurursak bence hepimiz aktörlere yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | بالنظر إلى الموقف والذي لن نخوض في غماره فإنه يجب علينا أن نساعد الممثلين أن يخوضوا غمار المسرحية |
Phoebe, insanlara yardım etmemiz gerek, zarar vermemiz değil. | Open Subtitles | فيبي، من المفترض أن نساعد الناس لا أن نَضرهُم |
Pardon. Birbirimize yardım etmemiz sorun olmaz değil mi? | Open Subtitles | اوه ، آسفة ، هل من الممكن أن نساعد بعضنا ؟ |
Bu noktada, tek umudumuz, birbirimize yardım etmemiz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، فالأمل الوحيد هو أن نساعد أنفسنا |
Bazen yardım etmeye çalışırken bile, daha çok zarar veriyoruz. | Open Subtitles | . . أحياناً حتى عندما نحاول أن نساعد . . |
Biz sokaktaki insanlara yardım etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أعنى أننا هنا نحاول أن نساعد الناس فى الشارع,وأين هم؟ |
Ve bence gerçekten birbirimizi görebildiğimizde, birbirimize yardım etmek istiyoruz. | TED | وأعتقد أنه عندما حقاً نرى بعضنا البعض، نريد أن نساعد بعضنا البعض. |
Bu yeni bireyin özgür büyümesine nasıl yardım edebiliriz? | Open Subtitles | كيف يمكننا أن نساعد هذا الكائن الجديد أن يكبر بحرية؟ |
Bizim de silahımız olmalı. yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | نحن أيضًا يتعيّن علينا أن نحمل أسلحة، يجب أن نساعد. |
Düşündüğümüzden çok daha fazla iş vardı ve birbirimize yardım edelim dedik. | Open Subtitles | تطلب أكثر مما توقعناه من العمل، لذلك قررنا أن نساعد بعضنا. |
Ama sana yardım edebilirim, edebilirim. Birbirimize yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | لكن بوسعي مساعدتكِ، بوسعي مساعدتكِ، يمكنُنا أن نساعد بعضنا البعض |
Konfederasyon'un Birlik'ten mal çalmasına yardım etmemizi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | أتريدنا أن نساعد الكونفدراليين للسرقة من الاتحاد؟ |