"أن نضع" - Translation from Arabic to Turkish

    • koymalıyız
        
    • vermeliyiz
        
    • koyabiliriz
        
    • koyalım
        
    • geçirip sıkmamız
        
    • koyup
        
    • kuralım
        
    • koymamızı
        
    • koyacağız
        
    • yapmalıyız
        
    • bırakmalıyız
        
    • koymanız gerekiyor
        
    SAHİL DALGASI Şu yeni tişörtleri indirime koymalıyız. Open Subtitles اعتقد بأننا يجب أن نضع هذه القمصان الجديدة للبيع.
    Lütfen baylar, bu savaşa bir son vermeliyiz. Open Subtitles رجاءً أيها السادة, يجب أن نضع نهاية لإراقة الدماء
    Ama şimdi, kamburu ve yamuk ayağını geri koyabiliriz. Open Subtitles سنحتفظ بهذا، لكن الآن نستطيع أن نضع الحدبة والقدم العرجاء مرة أخرى
    Tek sorun, harcı mı kazın içine koyalım, kazı mı harcın içine. Open Subtitles المشكلة الوحيدة المتبقية، أن نضع الحشوة داخل الإوزّة أو الإوزّة داخل الحشوة
    Ellerimizi Sid'in boğazına geçirip sıkmamız lazım. Open Subtitles علينا أن نضع يدنا على رقبة (سيد) ونعصرها.
    İçme suyunu Fiji'de plastik şişelere koyup buraya taşımamız aptalca. TED من الغباء أن نضع المياه في قوارير بلاستيكية نعبئها في 'فيجي' ونرسلها الى هنا.
    Ama emniyetli davranmamıza katılıyorum, şehrin insanlarla dolu kısımlarında kendi kendimize bir karantina kuralım. Open Subtitles . لكن يجب أن نضع الحجر الصحي المنظم في المدينة
    Bizden kendimizi evrendeki en azılı suçlular arasına koymamızı mı istiyorsun? Open Subtitles أتطلب منا أن نضع أنفسنا مع أردأ مجرمي المجرة ؟
    Bak, bunun üzerine bir şeyler koyacağız, tamam mı? Open Subtitles انظري، يجب أن نضع شيئاً عليه، حسناً؟
    Bu adamlar nasıl sıkı çalıştıysa biz de öyle yapmalıyız. Open Subtitles كيف هؤلاء الرجال دؤوبين جدّاً، نحتاج أن نضع الجهد بالتساوي.
    Farklılıklarımızı ve kişisel güç mücadelelerimizi, Goa'uld'u güçlendirmek ve hakimiyetimizi tehdit edenlere karşı üstünlüğümüzü sağlamak için bir kenara bırakmalıyız. Open Subtitles يجب أن نضع جانبا خلافاتنا وتصارع الأفراد من أجل السلطة لتعزيز قوة الجواؤلد وضمان سيادتنا
    Dükkana Manchester'dakiler gibi bir kepenk koymalıyız. Open Subtitles يجب أن نضع أقفال على المحلات كما ترين في مانشستر
    Bu seçme işi artık sona ermeli, son noktayı koymalıyız, biliyor musun? Open Subtitles معاينةالأشياء، تعرفين يجب أن نضع له حد أتعرفين ؟
    Bence oraya bir de adam koymalıyız, kesinlikle o değil tabi de. Open Subtitles من الممكن أن نضع رجلاً فيها، لكن ليس هو بالتأكيد
    Buna hemen bir son vermeliyiz, mümkün olduğunca az kayıpla tabi. Open Subtitles يجب علينا أن نضع حدا لهذا الأمر بسرعه, و بأقل قدر من الخسائر
    "Filistinliler'i öldürüyorlar. Buna bir... "...son vermeliyiz." Open Subtitles إنهم يذبحون الفلسطينيين يجب أن نضع حدا لها
    Farkı dünyalardan olsak da kendi kurallarımızı koyabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نعمل على مستوى آخر، نستطيع أن نضع قواعدنا الخاصة
    Düşündüm de belki önemsiz farklılıklarımızı bu defalığına bir kenara koyabiliriz. Open Subtitles فكر لربّما نحن يمكن أن نضع ختلافاتنا التافه على جانب
    Yatak odasına küvet koyalım mı? Open Subtitles نستطيع أن نضع بانيو في غرفة النوم? بانيو?
    Ellerimizi Sid'in boğazına geçirip sıkmamız lazım. Open Subtitles "علينا أن نضع يدنا على رقبة (سيد) ونعصرها."
    Belki de ırk konspetlerimizi bir zaman kapsülüne koyup onları gömüp bin sene sonra geri çıkardıktan sonra, geleceğe ait olan, daha aydınlanmış, kendimizin ırksız haliyle bakmamız gerekiyordur. TED ربما يجدر بنا أن نضع أفكارنا حول العِرق داخل كبسولة للوقت، وأن ندفنها، ثم نعيد استخراجها بعد ألف سنة، ونحدّق إليها بذواتنا المستقبلية التي ستكون أكثر تنوّرًا، ولامبالاةً بالعِرق.
    Bence şu taraftan gidelim tepenin diğer tarafından ilerleyip, rüzgardan kurtulalım ve kampımızı oraya kuralım. Open Subtitles ما أفكرفي فعله هو أن نتبع هذه الطريق نذهب الى الناحية الأخرى من الجسر ونخرج من العاصفة حيث يمكن أن نضع الخيام ما رأيك؟
    Fidyeyi Wayne'in spor çantasına koymamızı istemişler. Open Subtitles لقد طلبوا أن نضع الفدية في حقيبة ألعاب ويين الرياضية
    - Monica'yı nereye koyacağız? Open Subtitles - حيث يمكن أن نضع مونيكا؟ - نعم ..
    Muhteşem, ama bazı değişiklikler yapmalıyız. Open Subtitles أنه ممتاز ولكن علينا أن نضع بعض التحسينات
    Ama şimdilik, yaklaşan tehlike karşısında yasımızı bir kenara bırakmalıyız. Open Subtitles لكن الآن علينا أن نضع حزننا جانباً، لمواجهة التهديد الذي بمتناولنا.
    Oraya bir sürü şey koymanız gerekiyor, fakat küçük motorumuz bunların hemen yanında elektrotlardan alınan sinyalleri bozacak her türlü elektriksel gürültüyü yaratıyor. TED من المفترض أن نضع كميةً كبيرةً منها هناك. ولكن المحركات الصغيرة تصدر ضجةً بالقرب من تلك الأقطاب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more