"أن نطلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • istemeliyiz
        
    • isteyebiliriz
        
    • söyleyelim
        
    • istemek
        
    • isteyelim
        
    • isteyemeyiz
        
    • isteyeceğiz
        
    • soralım
        
    • istesek
        
    • istememizi
        
    • çağırmalıyız
        
    • Sipariş vermeden
        
    • sipariş edebiliriz
        
    • sipariş edelim
        
    • sipariş etmeliydim
        
    Biz simya kullanamayız, Bu yüzden başkasından istemeliyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن نستخدم الكيمياء, لذلك يجب علينا أن نطلب ذلك الأمر من أي شخص
    İzin isteyebiliriz ama vereceklerini sanmıyorum. Open Subtitles يمكننا أن نطلب مذكرة لكننا لن نحصل عليها
    Biraz daha şampanya söyleyelim. Sonra helikopterime atlarız. Open Subtitles يجب أن نطلب المزيد من الشراب ونركب طائرتي
    İnsanlardan para istemek çok garip ama gerçekten işimize yarayacak. Open Subtitles أنه أمر محرج أن نطلب المال من الناس لكننا نحتاجه
    Önce kemik isteyelim. Vermezse orada öylece bırakırız onu. Open Subtitles علينا أن نطلب منه العظمة أولاً و من ثم اذا رفض سنتركه في مكانه
    Cathy'den geçen sene giydiği kostümle şeker toplamaya gitmesini isteyemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نطلب من كاثي أن تحضر الهالوين بنفس الزي الذي ارتدته في العام الماضي
    Şey, o halde, sizden bir karar vermenizi isteyeceğiz. Open Subtitles حسنا، في هذه الحالة، لابد أن نطلب منك طلبا
    Belki aynısını bize yapmalarını istemeliyiz. Open Subtitles ربما يجدر بنا أن نطلب منهم أن يفعلوا المثل لنا
    Eğer köylülerin bize yardım etmesini istiyorsak ondan bizi kutsamasını istemeliyiz. Open Subtitles علينا أن نطلب مباركته إذا أردنا من القرووين مساعدتنا
    Bu herif eve geldiğinde ısıyı arttırmasını istemeliyiz. Open Subtitles عندما يحضر هذا الرجل للمنزل يجب أن نطلب منه إصلاح التدفئة
    Fena fikir değil. Başka kimden yemek yememesini isteyebiliriz? Open Subtitles أتعلم, هذه فكرة لابأس بها من أيضاً يمككنا أن نطلب منه بعدم الأكل؟
    Rafael'den arabayı isteyebiliriz, değil mi? Open Subtitles يمكننا أن نطلب من رافائيل السيارة أليس كذلك؟
    Bunu aldıktan sonra tekrar isteyebiliriz. Open Subtitles بعد أن نحصل على هذا، يمكن أن نطلب المزيد.
    Dışarıdan pirzola söyleyelim mi? Open Subtitles أتريدين أن نطلب عشاء جاهزاً من مطعم الدجاج؟
    Sizden, burayı terk etmenizi istemek zorunda kalırız tamam mı? Open Subtitles سيتوجب علينا أن نطلب منك أن تخرج من الحي حسناً؟
    Ross'tan gelmesini isteyelim mi? Open Subtitles هل يمكن أن نطلب منه نحن المجئ معنا
    Bu durumda, tazminat isteyemeyiz. Open Subtitles وبالتالي لا يمكننا أن نطلب منهم أضراراً جزائية
    Bu düpedüz bir dolandırıcılık.tekrar sayılmasını isteyeceğiz. Open Subtitles إنه احتيال واضح. يجب أن نطلب إعادة فرز الأصوات
    Belki de ruh çağırma seansındaki gibi yapmalıyız. Soru soralım. Open Subtitles ربّما الأمر كجلسة تحضير الأرواح علينا أن نطلب
    Kaçabilmemiz için daha kaliteli kapılar mı istesek? Open Subtitles أعلينا أن نطلب أبواباً أفضل حتى نستطيع الهروب؟
    İyi günler. Bize Madam Henderson'ı istememizi söylediler. Open Subtitles عمتِ مساءً، قيل لنا أن نطلب السيدة "هندرسن"
    Ellsworth Toohey'i arayıp geri çağırmalıyız. Open Subtitles علينا أن نطلب إلسورث توهى ونعيده لوظيفته
    Sipariş vermeden önce, teklifimizi inceliyordum. Bir şey söyleyeyim mi? Open Subtitles قبل أن نطلب أنا كنت أراجع المشروع أتعرفون ماذا
    Mutfağa ihtiyacımız yok. Yani, sipariş edebiliriz. Open Subtitles نحن لانحتاج إلى مطبخ ، أنت تعرف نستطيع أن نطلب من الخارج
    Hayatım, iki tabak sipariş edelim ve paylaşalım ne dersin? Open Subtitles عزيزي ، أتريد أن نطلب طبقين ونتشارك؟
    -İki tane sipariş etmeliydim. Open Subtitles يجب أن نطلب واحدة أخرى أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more