Bu durum doğru olamaz. Bu konuda Bir şeyler yapmalıyız. | TED | و هذا الوضع لا يمكن أن يكون صحيحا. يجب أن نفعل شيئا من أجل ذلك |
Hep söylüyorum Bir şeyler yapmalıyız diye, ama kimse dinlemiyor. | Open Subtitles | أظل أقول لك يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك ، ولكن لا أحد يستمع. |
Yani, eğer çıkıp arabayla dolaşacaksak Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | أقول انه إذا كنا سنظل نقود السيارة فيجب أن نفعل شيئا |
Bu gerçekten ciddi bir durum. Gerçekten bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إن هذا الأمر خطير حقا ونحن لا بد حقا أن نفعل شيئا |
Onun için özel bir şey yapmalıyız. Ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا خاصا بالنسبة له، لا تظن؟ |
Yukarda yemek pişiriyor olmalı. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا |
Bir şeyler yapmalıyız.Polis getirmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئا اطلب المزيد من الشرطة لن أحضر أحدا آخر إلى هنا |
Koç, ne düşündüğünü biliyorum ama Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | المدرب، وأنا أعرف ما كنت أفكر ، ولكن علينا أن نفعل شيئا. |
- Bu insanlara bir şey olmadan Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئا قبل هؤلاء الناس تضار. |
Ayrıca, kıyafet yönetmeliği hakkında Bir şeyler yapmalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | وأيضا يجب أن نفعل شيئا بخصوص اللبس, أليس كذلك؟ |
- Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لا بد أن نفعل شيئا لا بد أن نفعل شيئا |
- Dinle, Mark. Bu kadın deli, Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | انظر يا (مارك)، تلك المرأة مجنونة يجب أن نفعل شيئا |
Bu ciddi ama. Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | إن هذا الأمر خطير ولا بد أن نفعل شيئا |
Bence bu konuda Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نفعل شيئا حيال الأمر |
Demek istediğim, bu kızı seviyorum. Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | أعني، أحب تلك الفتاة يجب أن نفعل شيئا |
Ama bakın, O'Malley'nin Koyu'nu yeniden kalkındırmak istiyorsak bütün dünyaya burayı tanıtacak bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن إسمع، إذا كنا حقا نريد وقوف أومالى كوف على قدميها مرة أخرى، نحن يجب أن نفعل شيئا |
Tonerre Hanım bize yardım edemez fakat bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تساعدنا سيدة تونير لكن يجب علينا أن نفعل شيئا |
Kızlar dinleyin, büyük bir bitiriş yapmamız gerek. Kimsenin daha önce görmediği bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج إنهاء عظيم للرقصة، علينا أن نفعل شيئا لم يره أحد من قبل |
Öncelikle, bununla ilgili bir şey yapmalıyız. Hadi alışverişe çıkalım. | Open Subtitles | أولا , يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك لنذهب إلى التسوق |
Yukarda yemek pişiriyor olmalı. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا |
Çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor birleşmeliyiz -- genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor. | TED | لأنه يجب علينا أن نتوقف, علينا أن نفعل شيئا يجعلنا نتحد بعيدا عن كل السياسات والأديان والتي تحيرني كشاب |