"أن نفكر" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünmeliyiz
        
    • bulmalıyız
        
    • düşünmek
        
    • düşünmemiz
        
    • düşünebiliriz
        
    • düşünmemizi
        
    Ve bu gibi insanları düşündüğümüzde, onları istisna olarak değil, müstesna olarak düşünmeliyiz. TED وعندما نفكر في الأشخاص هكذا، يجب أن نفكر فيهم باعتبارهم استثنائيين وليس كاستثناء.
    O zaman bizim çocuğumuz yok diye, intihar etmeyi mi düşünmeliyiz yani? Open Subtitles ولم لم يكن لدينا أطفال لكن يجب علينا أن نفكر في الانتحار
    Işığı kendiliğinden varolan bir çözüm olarak yeniden düşünmeliyiz. TED علينا أن نفكر مرة أخرى بالضوء كحل إفتراضي.
    Biz bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نفكر فى طريقة لقتله قبل أن يأتوا إلى هنا
    Bebek patlaması kuşağı ebeveynlerinin dünyanın en temassız kişileri olduklarını düşünmek istiyoruz. TED نحب أن نفكر أن أهل طفرة المواليد هم الأكثر ابتعاداً في العالم.
    Alacağımız her kararda bu iki taraf için ne doğru düşünmemiz gerekiyor. TED كل قرار منفرد, يجب أن نفكر في ما هو صائب لكلا الجانبين.
    Şu anda bunu A.B.D. gibi büyük ve zengin bir ülkenin yapacağını düşünebiliriz. TED الآن يمكننا أن نفكر في دولة غنية كبيرة مثل الولايات المتحدة للقيام بذلك.
    Bu yüzden eğer maddeyi canlandıracaksak farklı şekilde düşünmeliyiz. TED لذا علينا أن نفكر بأسلوب مختلف إذا كنا بصدد بعث الأشياء إلى الحياة.
    Hikayelerle daha çok mu, daha az mı düşünmeliyiz? TED هل يجب علينا أن نفكر أكثر بخصوص القصص، أو أقل بخصوص القصص؟
    Bu problem üzerinde farklı şekilde düşünmeliyiz. TED نحتاج أن نفكر في المشكلة بطريقة مختلفة.
    Büyük düşünmeliyiz, ucuz düşünmeliyiz. TED علينا أن نفكر بأشياء كبيرة، علينا أن نفكر بأشياء قليلة التكلفة.
    Varoluşçular gibi düşünmeliyiz. Çizmek istediğimiz resim sorun değildir, aslında çizdiğimiz resim sorunu yaratandır. TED يجب أن نفكر كوجوديين. إنها ليست اللوحة التي نريد رسمها، إنها اللوحة التي رسمت فعلاً.
    Başka bir deyişle, komik bir şey olması için, düşünmeliyiz, hem yanlış olmalı hem de kabul edilebilir olmalı. TED بمعنى آخر، ليكون شيئًا ما مضحكًا، يجب أن نفكر بطريقة تجعله خطأ ومقبولا في نفس الوقت.
    Zekayı en güçlü seviyesine getirme süreci olarak düşünmeliyiz. Öyle bir süreç ki, geleceği belli şekillerde yönlendirmeli. TED إننا بحاجة إلى أن نفكر بالذكاء كعملية للتحسين، عملية توجه المستقبل إلىمجموعة معينة من عمليات التهيئة.
    İlk olarak problemin büyüklüğünü düşünmeliyiz. TED بادىء ذي بدء، يجب أن نفكر ملياً في الحجم الكبير لهذه المشكلة.
    Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar: Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz. TED هدية برنولي، معادلة برنولي الصغيرة، تتيح لنا، أنها تخبرنا كيف ينبغي أن نفكر في عالم فيه لم تصممنا الطبيعة بتاتاً.
    Bilemiyorum tatlım, ama bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles لا أعلم ياعزيزتي لكن يجب أن نفكر في طريقة ما
    Hayır, kemeri çıkarmanın bir yolunu bulmalıyız, ve onu tutmanın, belli ki ki, daha da fazla zarar vermesin. Open Subtitles لا ، يجب أن نفكر بطريقة لنزع الحزام عنها ونعيدهاكمايبدوكيلا تأذيأحدمجدداً.
    Bu alandaki yasal konular hakkında da oturup düşünmek zorundayız. TED وعلينا أيضاً أن نفكر في المسائل القانونية في هذا المجال.
    Günün birince bunun cevabını bulabileceğimizi düşünmek bile heyecan verici. TED إنه من المثير أن نفكر أننا ربما نتوصل أخيراً إلى الإجابة في يوم ما.
    Bu da bize üstüne düşünmemiz gereken birkaç cisim bırakır. TED يتركنا ذلك إذن مع أجسام قليلة ينبغي أن نفكر فيها.
    Yani eğer müdahaleye dair bir benzetme ile bitirebilirsem, düşünmemiz gereken dağ kurtarma gibi birşey. TED ويمكنني أن ألخص فكرة التدخل الدولي بمثال وهو طريقة يجب علينا أن نفكر فيها وهو ان التدخل الدولي يشبه الانقاذ الجبلي
    Bir başlangıç için kendimizi kaybettiğimiz bütün o zamanları düşünebiliriz. TED كبداية، يمكننا أن نفكر في كل الأوقات التي ندع فيها أنفسنا تنطلق.
    O sıra dışılık yüzünden bu yeni bakış açısıyla düşünmemizi ve şirketin gidişatına dair görüş bildirmemizi istemişti. TED هو يريدنا أن نفكر في هذه اللاتقليدية بالتحديد هذه النظرة جديدة وأراد توفير نظرة للمكان الذي يجب أن يذهب إليه العمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more