| Sürpriz diye bağırmak için hepimiz aynı zamanda orada olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون هناك بنفس الوقت لنصرخ بالمفاجئة |
| Saat beşte orada olmalıyız, tatlım. | Open Subtitles | يجب أن نكون هناك في تمام الخامسة يا عزيزى |
| 7'de orada olmalıyız. | Open Subtitles | يتوجب علينا أن نكون هناك بحلول الساعة السابعة. |
| O kadar uzakta değil. 10 dakika içinde orada oluruz. | Open Subtitles | هذا ليس بعيد، يمكننا أن نكون هناك خلال 10 دقائق |
| orada olmamız lâzım. Bir taksi tutalım. | Open Subtitles | يجب أن نكون هناك بحلول الثانية، علينا أن نستقل سيارة أجرة |
| Saat 9'da orada olacaktık. | Open Subtitles | 30 كان يجب أن نكون هناك في تمام التاسعة |
| Evet, hazırız. 90 dakika içinde orada olabiliriz. | Open Subtitles | نعم، نحن جاهزون نستطيع أن نكون هناك في غضون 90 دقيقة |
| Ahır ortaya çıktığında orada olmalıyız. | Open Subtitles | عندما تظهر تلك الحظيره علينا أن نكون هناك |
| Yarın kaçta orada olmalıyız? | Open Subtitles | في أي وقت يجب علينا أن نكون هناك في الغد؟ |
| Biraz bekleyin, 9'da orada olmalıyız. | Open Subtitles | أجل الأمر, يجب أن نكون هناك الساعة التاسعة. |
| Herkes saat 7'de eve geri dönecek, onlardan önce orada olmalıyız. | Open Subtitles | الجميع سيعود للمنزل في الساعة 7: 00 صباحاً لذلك علينا أن نكون هناك قبل ذلك. |
| 17.30'da orada olmalıyız. Erken yiyorlar. | Open Subtitles | يجب أن نكون هناك في حدود الساعة 5,30 إنهم يأكلون مبكراً |
| Saat 7:00'de orada olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون هناك في السابعة، كما تعرف |
| Sekizden önce orada olmalıyız. | Open Subtitles | هيا, يجب أن نكون هناك في الثامنة |
| Gece yarısından sonra orada oluruz. | Open Subtitles | نحن نستطيع أن نكون هناك في وقت ما من منتصف الليل |
| Saldırı ekibinin başarılı olamama ihtimaline karşı, teslim zamanından önce orada olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نكون هناك فى حالة اذا فشل فريق الهجوم |
| Saat 8'da orada olacaktık. | Open Subtitles | 30 كان يجب أن نكون هناك في تمام التاسعة |
| Sabaha orada olabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون هناك بحلول الصباح |
| Orada olmalıydım. Hepimiz orada olmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن أكون هناك جميعنا كان علينا أن نكون هناك |
| Onun yanında olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون هناك من أجله. |
| Çoktan oraya varmış olmalıydık. Alice beni çiğ çiğ yiyecek. | Open Subtitles | كنا يجب أن نكون هناك بالفعل أليس ستأكلني حيا |