Bunu yapmak istemişti çünkü herkes bunun imkansız olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | أنه يريد فعل هذا لأن الكل اعتقد أن هذا مستحيل |
Ancak ev ahalisinden bazıları gelip bunun imkansız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جاءنا بعض المشرفين على النزل وقالوا أن هذا مستحيل |
Ve ben de sana bunun imkansız olduğunu söylüyorum. Eğer bu mümkün olsa bile bunun kendi bahçende cehennem olmasından farkı yok. | Open Subtitles | وأنا اقول لك أن هذا مستحيل ولو حدث فعلاً فيبدو أن أحداً أرسله |
Korkarım ki bu mümkün değil. Sizi sorgulaması gereken benim. Neden buna boyun eğeyim? | Open Subtitles | أخشى أن هذا مستحيل ولكن يجب أن أسألك عن أمور |
İlk başta Bunun imkânsız olduğunu düşünmüştüm. | TED | في البداية ظننتُ أن هذا مستحيل. |
Korkarım bu imkansız, Doktor. Telsiz sinyalleri için kesin emirler var. | Open Subtitles | أن هذا مستحيل يا دكتور لأن أوامرنا تنص على عدم البث تماماً |
Umarım sen bana bunun mümkün olmadığını söylemeye çalışmıyorsundur, Michael, çünkü başarısızlık burada bir seçenek değil. | Open Subtitles | أنا آمل انك لا تخبرني أن هذا مستحيل مايكل لأن الفشل ليس خيارا هنا |
Tıbbi kayıtlarını gören tüm doktorlar bunun imkansız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الأطباء الذين رأوا إضبارته أكدوا أن هذا مستحيل. |
Bizi ortadan kaldırmak istediğinizi söyledi, bunun imkansız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إنهم يصرون على أنكم تقضون علينا وأنا اعتقدت أن هذا مستحيل |
Kocamın onu öldürdüğünü düşünüyorsunuz ama bunun imkansız olduğunu size garanti ediyorum. | Open Subtitles | تعتقد أنَّ زوجي قتله لكن أضمن لك أن هذا مستحيل |
Ama sen kendin bunun imkansız olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لكنك قلتها بنفسك أن هذا مستحيل |
bunun imkansız olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرفين أن هذا مستحيل ؟ |
İmkansız olduğunu düşünüyorsan, zaten vuramazsın. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا مستحيل فلن تصل إليها أبداً |
Korkarım ki bu mümkün değil çünkü Şirinlerin lideri benim. | Open Subtitles | أخشى أن هذا مستحيل تمامًا، لأنني قائد السنافر. |
- bu mümkün değil. | Open Subtitles | لا، أنت تعرف أن هذا مستحيل |
Bunun imkânsız olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذا مستحيل |
Affedersin ama Bunun imkânsız olduğunu söyleyen sen değil misin? | Open Subtitles | آسف، ألم تقل أن هذا مستحيل ؟ |
Binlerce yaşında. Kimileri milyonlarca diyor. Gerçi bu imkansız. | Open Subtitles | إن عمره آلاف الأعوام، وبعض الناس يقولون ملايين، رغم أن هذا مستحيل |
Yani, bunun mümkün olmadığını biliyorum, ama öyle. | Open Subtitles | ...أعني أن هذا مستحيل لكن إنها فعلاً تشبهها |