"أن هذا هو" - Translation from Arabic to Turkish

• bu olduğunu
• bu olduğundan
• bu olduğuna
• olduğumuza
• Burası
• bu senin
• bu mu
• bu kadar
• bu olduğu

Ve bazen herkesin tek gördüğünün bu olduğunu fark ediyorum.
وأحيانا أدرك أن هذا هو كل ما يراه أي أحد

Ama zihninin derinliklerinde mantıklı olan tek şeyin bu olduğunu sen de biliyorsun.
..لكن في أعماقك أنت تعرف أن هذا هو الشيء الوحيد الذي بدا منطقيًا

Hala gördüğünüz adamın bu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
هل مازلت مصراً أن هذا هو الرجل الذى رأيته ؟

Biraz ona benziyorlardı, ama adamın bu olduğundan eminim.
أنهم يشبهونه قليلا ولكن أنا متأكدة من أن هذا هو الرجل

Daimi Komite'yi doğru yolun bu olduğuna ikna etmem yedi yılımı aldı.
لقد إستغرقت 7 سنوات لأقنع اللجنة الدائمة أن هذا هو التصرف الصحيح

- Doğru yolda olduğumuza emin misin?
هل أنت متأكد من أن هذا هو الطريق الصحيح؟

Dale'in verdiği adresin Burası olduğundan emin misin? Evet, yazmıştım.
متأكد أن هذا هو هو العنوان الذي اعطاك اياه ديل؟

tabi bu senin kararın, ona hamile olduğunu söyleme,
لو أنكِ لا تريدين 000 الإحتفاظ 000 بالطفل, أعنى لو أن هذا هو قراراك 000

Tüm bu katliamı sona erdirebilmek için son şansımızın bu olduğunu göremiyor musun?
ألا ترين أن هذا هو آخر أمل لنا قبل سفك الدماء؟

Bana böyle söylüyorsun, çünkü duymak istediğimin bu olduğunu düşünüyorsun.
أنتِ تخبرينى بهذا لأنكى تعتقدين أن هذا هو ما أريد سماعه

Tüm derslerden kaldığın için bir an adının bu olduğunu zannettim herhalde.
لابد أننى اعتقدت أن هذا هو اسمك لأنك فاشلة بكل شئ

Diğer dadıları korkutup kaçırmamın nedenin bu olduğunu söyle
أخبريها أن هذا هو سبب إخافتي للمربيات الأخريات

Rahip olmaya karar verdiğinizde yapılacak doğru şeyin bu olduğunu nereden biliyordunuz?
عندما قررت أن تكون قساً فكيف عرفت أن هذا هو الشئ الصحيح لتفعله ؟

Benimle birlikte olmak istememe sebebinin bu olduğunu biliyorum.
أنا اعلم أن هذا هو نفس السبب الذى يجعلك لا تريدين البقاء معى

Kocam bizi terkettiğinde felaketin bu olduğunu düşündüm.
.. وعندما غادر زوجي ظننت أن هذا هو الأمر

Gemiyi havaya uçurmak hakkında mı? General Hammond'un aklındakinin bu olduğundan emin değilim.
بطريقة لتفجير السفينة أنا لست واثقا من أن هذا هو ما كان يفكر به جنرال هاموند

-Büyük merkezi istasyona giden yolun bu olduğundan emin misin?
هل أنت متأكّد أن هذا هو الطريق الأسرع إلى محطة غراند سينترال؟

Yapmak istediğin şeyin bu olduğuna emin misin? Eminim, tamam mı?
هل أنت متأكد أن هذا هو ما كنت تريد أن تفعل؟

Müzik duyuyorum. Doğru yerde olduğumuza emin misin?
أسمع موسيقى هل أنت متأكد من أن هذا هو المكان الصحيح؟

Sence, bu geceki seksin tek nedeni bu mu?
خواتم أثرية أتظن أن هذا هو السبب الوحيد لممارستنا الجنس الليلة؟

Ken Norton'a bu kadar yakın olma fırsatını bir daha bulamam, değil mi.
حقا؟ أعتقد أن هذا هو الأقرب أنا لن أصل على الاطلاق لكين نورتون

Yıllık için aradığın malzemenin bu olduğu konusunda ısrar etti.
لقد بدا مصرا على أن هذا هو النوع الذي تبحث عنه لكتابك السنوي