Babamın burada olamayıp kürsüye kadar ona eşlik edememesinin ne kadar kötü... | Open Subtitles | أنه من المؤسف جداً أن والدي لم يكن هنا ليسير مع العروس |
Her zaman, Babamın evde çok fazla silahı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما ظننت أن والدي لديه الكثير من الأسلحة في المنزل |
Ama bunları mahkemede kullanırsanız herkes Babamın kirli bir polis olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | لكن إن اُستخدمت في المحكمة سيعرف الجميع أن والدي كان شرطيّاً فاسداً |
O zaman bilmediğim şey şu ki babam mükemmel görme gücü ile doğmuştu. | TED | لكن ما لم أكن أعرفه وقتها أن والدي ولد بحاسة نظر سليمة تماما. |
Sanırım, babam hukuk fakültesinden mezun olduğumu görmekten çok haz duyardı. | Open Subtitles | أظن أن والدي كان سيستمتع بمشاهدتي و أنا أتخرج بكلية الحقوق |
Bunun anlamı, babam seninle evliyken Carol'la bir ilişki yaşamış demektir. | Open Subtitles | مما يعني أن والدي كان علي علاقة بـ كارول وأنتم متزوجون |
Tanrım, bunca zamandır hep Ailemin benim hayatımı mahvettiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | يا إلهي طوال تلك الفترة إعتقدت أن والدي أفسدا حياتي |
55 sene boyunca Babamın bir kez olsun pantolonunu ilikleyebildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن والدي قام بتزرير سرواله ولو لمرة ٍ واحدة |
Bu Babamın beni senden daha çok sevdiği anlamına gelmez. Ne? | Open Subtitles | ولكنه فقط مال, هذا لا يعني أن والدي أحبني أكثر منك |
Babamın , ölmeden önce bana söylediği bir şeyler var.. | Open Subtitles | هناك أشياء أن والدي قال لي ، قبل أن يموت، |
Babamın artık domuz yemeyip bira da içmemesi sana da garip gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنّه غريب أن والدي توقف عن أكل لحم الخنزير وشرب البيرة؟ |
Sana Babamın da geleceğini söyledim. Yaşlı bir adam o. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن والدي سيسافر معي . هو رجل عجوز |
Ve dün bir geliyorum Babamın neredeyse erkek arkadaşığına ateş ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | وعدت ليلة أمس لأعرف أن والدي كان أن يطلق النار على صديقك |
Sanırım babam hâlâ ona olanlardan dolayı kendini sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | أعتقد أن والدي لا يزال يشعر بالمسؤولية لما حدث لها؟ |
Nereye götürdüğümüzü fark edince babam da çok kızmaz umarım. | Open Subtitles | آمل أن والدي لن يغضب كثيراً عندما يكتشف أين نأخذه |
Senin şu centilmen gitti mi? Açıkçası, babam benden daha çok üzülüyor. | Open Subtitles | رجلك النبيل كارتر ذهب؟ بصراحة، أعتقد أن والدي تقبلها بشكل اسوء مني |
Sen de hâlâ uyumadığına göre babam yine geç kalmıştır. | Open Subtitles | ،لأنكِ لستِ في السرير .فلابُد أن والدي سيتأخر بالخارج مجددًا |
Bir de, ben lisedeyken babam hastaydı. | TED | بينما كنت في المدرسة الثانوية أيضا، أن والدي كان مريضا. |
Benim durumuma gelince, babam 1980 de ölüm tehditleri aldı. | TED | الآن , قصتي هي أن والدي تلقي تهديد بالموت سنة 1980. |
Böyle bir durumda, beni durdurabilecek tek şey, Ailemin yaşayacağı üzüntü olurdu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أوقفني هو أن والدي سيحطمون |
Ben güveniyorum, ve eminim Babamda güvenirdi. | Open Subtitles | أنا أثق به,وأعتقد أن والدي كان ليفعل ذلك,أيضاً |
babam bir vasiyet bırakmadığı için üvey annem herşeyi aldı, | Open Subtitles | بما أن والدي لم يترك وصية فقد أخذت زوجة أبي كل شيء |