"أن يأتي إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmeden
        
    • gelmesini söyle
        
    • gelsin
        
    • gelmek için
        
    • gelmesi için
        
    • gelmesini söyledim
        
    • ı bu kadar görmek istiyorsun
        
    - Belki de o buraya gelmeden önce hazineyi taşımışlardır. Open Subtitles حسناً, ربما أنهم نقلوا الكنز قبل أن يأتي إلى هنا
    Görüyorsun, o buraya gelmeden önce hiç kar yağmazdı. Open Subtitles هل ترين؟ قبل أن يأتي إلى هنا، لم تكن تمطر ثلجاً أبداً.
    - Gidip Ajan Finley'e buraya gelmesini söyle. - Emredersiniz. Open Subtitles اذهبي و أخبريه أن يأتي إلى هنا حاضر ، سيدي
    - Gidip Ajan Finley'e buraya gelmesini söyle. - Emredersiniz. Open Subtitles اذهبي و أخبريه أن يأتي إلى هنا حاضر ، سيدي
    - Doktor Ferreiro'ya söyle, aşağı gelsin. - Tabii, efendim. Open Subtitles أخبري دكتور فريرو أن يأتي إلى هنا حسنا يا سيدي
    Hayır, Elka'yla sizin partinize... gelmek için hazırlandığından beri hiç konuşmadım. Open Subtitles لا، لم أتحدث إلى الكا منذ أن كان يستعد أن يأتي إلى حزبكم.
    Buraya gelmesi için birinci sınıf olanlardan bir kuyumcu ayarla. Open Subtitles أطلب من رجل مجوهرات أن يأتي إلى هنا ، و من أفضلهم ، أتفهم.
    Vlad'larını evini boyuyorlar ben de ders çalışmak için bize gelmesini söyledim. Open Subtitles إنهم يدهنون منزل عائلة "فلاد", لذا فقد أخبرته أن يأتي إلى هنا.
    Madem Clarenbach'ı bu kadar görmek istiyorsun o halde neden patronun Widener'i buraya çağırıp pis işleri ona yaptırmıyorsun? Open Subtitles إنك تريد (كلارينبتش) بشدة .... لماذا لا تخبر رئيسك (وايدنر) أن يأتي إلى هنا ويقوم بالعمل السيء بنفسه ؟
    Amerika'ya gelmeden önceki 100 yıl boyunca nasılmış? Open Subtitles قبل 100 عام قبل أن يأتي إلى هنا كان مثل ماذا وقتها ؟
    Hayır, anlaşılan, Yagura Konoha'ya gelmeden once saldırıya uğramış. Open Subtitles لا,يبدو أن ياجورا هوجم قبل أن يأتي إلى كونوها
    Eve gelmeden önce bütün sabah çalıştı. Open Subtitles لكن كان يدرس طوال الصباح قبل أن يأتي إلى الشقة
    Hemen buraya gelmesini söyle. Open Subtitles اذهب لمناداة القاضي وقل له أن يأتي إلى هنا حالا
    Onunla konuşursan eve gelmesini söyle. Open Subtitles إذا كنت تتحدث إليه، أقول له أن يأتي إلى البيت.
    Gidip onu bul ve buraya gelmesini söyle. Open Subtitles أعثري عليه واخبريه أن يأتي إلى هنا.
    Bir erkek durduk yere dans edilen bir yere neden gelsin ki? Open Subtitles ما الذي ديفع بأي شخص أن يأتي إلى مكان فيه رقص ؟
    Söyle, Takım lideri Choi buraya gelsin. Open Subtitles فلتطلب من رئيس الفريق شوي أن يأتي إلى هنا.
    Dünyaya gelmek için ne biçim bir yol değil mi? Open Subtitles ذلك طريق من الجحيم أن يأتي إلى العالم,
    Fin, Queens'te bir maça gelmek için fazla Californialı sanırım. Open Subtitles ‫نعم، أعتقد (فين) سيذهب إلي كاليفورنا ‫أفضل من أن يأتي إلى (كوينز) ليشاهد مباراة.
    Onur kuruluna gelmesi için Angelo'yu çağıracağım. Open Subtitles سألت انجيلو أن يأتي إلى المجلس التأديبي.
    Buraya gelmesi için ikna ettiyse, planı kabul etmemesi için de ikna edebilir. Open Subtitles إذا أقنعته أن يأتي إلى هنا يمكنها أن تجعله يدين الخطة
    Vlad'ların evi boyanıyor, oyüzden ben de bize gelmesini söyledim. Open Subtitles إنهم يدهنون منزل عائلة "فلاد", لذا فقد أخبرته أن يأتي إلى هنا.
    Madem Clarenbach'ı bu kadar görmek istiyorsun o halde neden patronun Widener'i buraya çağırıp pis işleri ona yaptırmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تخبر رئيسك (وايدنر) أن يأتي إلى هنا ويقوم بالعمل السيء بنفسه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more