"أن يأتي هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buraya gelip
        
    • Buraya gelmesini
        
    • buraya gelebilir mi
        
    En başta öyleydi, şimdi bir hastane gizemi olduğu için, tüm hıyarlar, buraya gelip, fikir beyan etmek isteyeceklerdir. Open Subtitles سابقاً, لكن الآن أصبحت الحالة الغامضة للمستشفى, كل وغد في المستشفى يريد أن يأتي هنا و سنعطيهم سنتاتهم بالتساوي
    Paul bu çubuğun tasarımcısı, ve belki de en kolayı onun buraya gelip bana nerede yanlış yaptığımı söylemesidir. TED باول هو مصمم الأداة، وربما كان من الأسهل له أن يأتي هنا ويخبرني شخصياً ماذا يحدث.
    Tek bildiğim, şef aradı ve tayfamla birlikte buraya gelip bu işi derhal halletmemi söyledi. Open Subtitles كل ما أعلم هو أن مديري اتصل و قال أنه يريد من طاقمي أن يأتي هنا و يصلح العطل سريعاً
    Ve bütün merkezlerden beri aşağıda, Ronnie'den Buraya gelmesini istedim. Open Subtitles وبما أن جميع محطات الوقود مغلقة طلبت من روني أن يأتي هنا
    Şimdi oğlumun Buraya gelmesini istiyorum. Open Subtitles والآن أريد من ابني، أن يأتي هنا
    Doğum günü çocuğu buraya gelebilir mi lütfen? Open Subtitles أمن الممكن لفتى يوم الميلاد أن يأتي هنا إذا سمح؟
    Doğum günü çocuğu buraya gelebilir mi lütfen? Open Subtitles أمن الممكن لفتى يوم الميلاد أن يأتي هنا إذا سمح؟
    Atalarımız kanlarını, terlerini, ve gözyaşlarını bir yığın salağın buraya gelip üzümleri denemeleri için akıtmadılar! Open Subtitles إن أجدادنا لم يبذلوا دمائهم و عرقهم و دموعهم لمجرد أن يأتي هنا مجموعه من المنحلين
    buraya gelip babasının yerin oturabileceğini düşündüğü için mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد أنه تمكن أن يأتي هنا على أنقاض الرجل الكبير
    Bu yüzden buraya gelip size saldırabilir. Open Subtitles لذلك يمكن أن يأتي هنا و يقوم بالهجوم عليك
    Bütün astranotların buraya gelip bu masaya oturmak istemelerinin sebebi, bu masa ve bu ofisteki bütün mobilyalar, bu ofiste gördüğünüz herşeyin, Yuri Gagarin'e ait olması. Open Subtitles والسبب ان كل رائد فضاء يريد أن يأتي هنا والجلوس على هذه الطاولة لأن هذه الطاولة، وجميع الأثاث الذي في المكتب، كل ما تراه في المكتب،
    buraya gelip benim umursadığım her şeye laf atabilir. Open Subtitles يستطيع أن يأتي هنا بأيّ شيء يريد
    buraya gelip kendisi isteyemedi mi? Open Subtitles ألم يستطع أن يأتي هنا ويطلبه بنفسه؟
    O sanıyorum ki böyle bir hikaye uydurdu, çünkü ne buraya... gelip içki içti ne de bize böyle bir şey söyledi. Open Subtitles هو فقط - كما أعتقد قام بتأليف هذه القصة .. بدون أن يأتي هنا للشراب
    Buraya gelmesini söyle. Open Subtitles أخبره أن يأتي هنا. إنه حفل.
    Buraya gelmesini ve onarmasını söyler misin? Open Subtitles أخبريه أن يأتي هنا ليصلحه
    Acil durum. Hiro'ya mümkün olduğunca çabuk Buraya gelmesini söyle. Open Subtitles هذه حالة طوارئ، اخبر (هيرو) أنه يجب أن يأتي هنا بأفصى سرعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more