En az üç ay hastanede kalmalı. Daha sonra hareket edebilir. | Open Subtitles | يجب أن يظل في المستشفي لمدة 3 شهور علي الاقل قبل أن ينقل |
Doktorlar ringin dışında kalmalı. Doktorlar asla dövüşmemeli. | Open Subtitles | يجب أن يظل الأطباء خارج الحلبة بالطبع,لا يجب أن يلاكم الأطباء |
Maddi güvencesi olan mahkûm da vergilerini ödeyen bir vatandaş olabilir ve vergilerini ödeyen, maddi güvencesi olan bir vatandaş öyle kalabilir. | TED | فالشخص المسجون المستقر ماديًا يمكن أن يصبح مواطن دافع للضرائب، ودافع الضرائب المستقر ماديًا يمكن أن يظل هكذا. |
Hep merak ederim, barışın baskısı altında insanlar nasıl dürüst kalabilir? | Open Subtitles | أنا أتعجب إلى متى يستطيع الرجل أن يظل شريفا تحت ضغط السلام |
Tanık yemin edene kadar ayakta kalacak. | Open Subtitles | الشاهد يجب أن يظل واقفاً حتى يُؤدى القسم |
Suyun sıvı hâlde olması için bir atmosfer olmasını istersiniz. | TED | إنك تريد أن يكون لديك مناخ يسمح للماء أن يظل سائلًا، |
Onun orada bir ay kalıp kimseyle yatmadığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | وأنت تظن أن شخصاً يمكنه أن يظل شهراً كاملاً دون نياكة ؟ |
Babamın bu buluşmadan haberi yok, ve bunun böyle kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | لا يعرف أبي عن هذا الاجتماع، وأودّ أن يظل الأمر كذلك |
Selmak onu iyileştirene kadar hareketsiz kalmalı | Open Subtitles | لو نقل الآن سيموت إنه يحتاج أن يظل ثابتا فى مكانه حتى تنهى سيلماك الإصلاحات بجسده |
Öldüğüme göre bu olaydaki müdahalem aramızda kalmalı. | Open Subtitles | بما اننى ميت,يجب أن يظل هذا بيننا نحن الثلاته فقط |
Öldüğüme göre, sanırım buna karışmam üçümüz arasında kalmalı. | Open Subtitles | بما اننى ميت,يجب أن يظل هذا بيننا نحن الثلاته فقط |
Ayrıca bu dünya burada kalmalı. | Open Subtitles | أضف لذلك أن هذا العالم يجب أن يظل بالأسفل |
Ruhlar ve maddesel dünya birbirinden ayrı kalmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يظل العالم المادي منفصلا عن عالم الأرواح |
Şu anda uyanırsa, sonsuza kadar şimdiki gibi sıkışmış kalabilir. | Open Subtitles | إذا أستيقظ الآن فيمكن أن يظل محصوراُ هكذا للأبد |
Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor, besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar, bu karbonun bir kısmı bu derinliklerde atmosferden izole bir hâlde yüzlerce ve hatta binlerce yıl kalabilir. | TED | تقتات هذه الحيوانات قرب السطح، فتجلب الكربون في طعامها إلى أعماق المياه، حيث يمكن لبعض الكربون أن يظل خلفها ويبقى معزولًا عن الجو لمئات بل لآلاف من السنين. |
Bunları yaşadıktan sonra kim aynı kalabilir ki? | Open Subtitles | هل يمكن لأحد أن يظل على حاله بعد هذا ؟ |
Kimse bir şey bilmiyor. Öyle de kalacak. | Open Subtitles | لا أحد يعرف عن أي شيء وأنت ستعمل على أن يظل الأمر كذلك |
"şimdi seni utanca boğsa da Beaufort olarak kalacak!" | Open Subtitles | ويجب أن يظل هكذا... الآن وهو يملأك بالعار. |
Tom kendini kaybetmediği sürece kalacak. Değil mi? | Open Subtitles | ومن الممكن أن يظل مع (توم) حتى يحظى بإنطباع جيد , أليس كذلك ؟ |
Makine bize sadece numara verir, çünkü her zaman, birisinin kaderi gibi bu kadar kritik bir konuda karar verirken insan faktörünün de olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | الآلة تعطينا أرقامًا فقط لأنني دائمًا أفضل أن يظل العنصر البشري هو من يحدد شيئًا حرجًا للغاية كمصير إنسان |
- Evet! Eski Forbes hapishane hücresinin hazır hâlde olmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سأحرص على أن يظل سجل (فوربز) القديم مُعداً على أفضل وجه. |
Ama oğlumun güvende olmasını istiyorum. | Open Subtitles | ولكني أريد لـــ إبني أن يظل بأمان |
Yanında daha uzun zaman kalıp, elinden tutmalıymışım, değil mi? | Open Subtitles | كان المفروض أن يظل معك فترة أطول ليعانقك |
Suyun yüzeyde sıvı kalmasını olanaklı kılan atmosfer nereye kayboldu? | TED | أين ذهب هذا الغلاف الجوي الذي سمح للماء أن يظل سائلًا على السطح؟ |