Kariyerinizden daha önemli olan bir şeyi tamamen önemsemediğiniz görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنكِ مُتجاهلة تماماً شئ ما أكثر أهمية من عملكِ |
Bir zamanlar önemliydik, fakat bugünlerde bir kediden daha önemli değiliz. | Open Subtitles | لقد كنا أشخاصاً مهمين, لكن اليوم لسنا أكثر أهمية من قطة |
Ve şu andaki ortamda bunu gösteriyor. Bundan daha önemli birşey olabilir mi? | Open Subtitles | هذا هو ما يحدث هنا وما الذى قد يكون أكثر أهمية من ذلك؟ |
Ama milletimizin kaderi bir kişinin hayatından ve özgürlüğünden daha önemlidir. | Open Subtitles | ولكن مصير دولتنا أكثر أهمية من حياة و حرية شخص واحد |
Demek istediğim bu randevusu, diğerlerinden daha az veya daha çok mu önemliydi? | Open Subtitles | هل هناك مواعيد أهم أو أقل أهمية من مواعيد أخرى ؟ |
Ve ikincisi daha önemlisi benim sersem kardeşim bunun seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | ثانياً والأكثر أهمية من أنك أخ مهم بالنسبة لى هذا ليس بشأنك |
Anne, biricik oğlunun 18. doğum gününden daha önemli ne olabilir ? | Open Subtitles | مـا الأمر الأكثر أهمية من عيـد ميلاد ابنك الوحيـد الـ 18 ؟ |
Hiçbir şey Teksas'a gidecek yol bulmamızdan daha önemli değil. | Open Subtitles | لا شيء أكثر أهمية من إيجاد طريق الوصول إلى تكساس |
Benim için sana hissettiklerimden daha önemli bir şey yok. | Open Subtitles | بالنسبة لى لا شئ أكثر أهمية من طريقة شعورى نحوكِ |
Bir parçacık bir şey yemekten daha önemli ne olabilir? | Open Subtitles | ماذا يمكن أن يكون أكثر أهمية من شيء صغير للأكل؟ |
Kişisel tatmin ve ihtiyaçlarını senden daha önemli şeyler için feda edebilmelisin. | Open Subtitles | يعني أنك تضحين بأحتياجاتك الصغيرة والرغبات لأجل شيء أكثر أهمية من نفسك. |
'Sleeper cells'lerin lideri için bu beş kız çok önemli. | Open Subtitles | هذا رئيس خلايا نائمة أكثر أهمية من تلك الفتيات الخمس |
Beni öldürmek isteyen birini öldürmekten daha önemli ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي أكثر أهمية من قتل شخص ما يريدُ قتلي ؟ |
Belli ki senin telefonunu açmak dışında daha önemli şeyler yapıyorum... | Open Subtitles | من الواضح أنني مشغولة بشيء، أكثر أهمية من الرد على مكالمتك، |
Bu edebiniz ve dürüstlüğünüzün şov korosu yarışmalarını kazanmaktan daha önemli olması hakkında. | Open Subtitles | عن معرفة أن اللباقة و الأستقامة أكثر أهمية من الفوز في مسابقة جوقة |
Düzenli kayıt tutmak bilimsel bir araştırmanın en önemli parçasıdır. | Open Subtitles | حفظ السجلات المناسبة هو الجزء الأكثر أهمية من البحث العلمي. |
Emirlerinden ve kıymetli süründen daha önemli bir şey buldum | Open Subtitles | لقد وجدت شيئا أكثر أهمية من طلباتكم أو قطيعك الثمين |
Milletimizin kaderi bir kişinin hayatından ve özgürlüğünden daha önemlidir. | Open Subtitles | مصير دولتنا أكثر أهمية من حياة و حرية شخص واحد |
Evet, ama o hayatlar Nathan ve Rick'inkilerden daha mı önemliydi? | Open Subtitles | نعم، ولكن هذه تعيش أكثر من ذلك أهمية من وناثان أو في ريك؟ |
Yani bir şehirdeki binalardan çok daha önemlisi binalar arasındaki halka açık alanlardır. | TED | الأكثر أهمية من المباني التي تتخللها هي الأماكن العامة فيما بينها. |
Bunu kendine ve ailene yapma onlar bu lanet işten daha önemliler. | Open Subtitles | لا تفعل ذلك بنفسك أو عائلتك انهم أكثر أهمية من وظيفة لعينة |
Ama kendisini bakteri içerisinde çoğaltıp sonra da onları öldürebilme yetenekleri, fajları tıp dünyasında oldukça ilgi çekici bir hale getiriyor. | TED | لكن هذه القدرة التي لدى العاثيات على التكاثر داخل البكتريا ومن ثم قتلها- هي بالضبط التي تمنحها أهمية من المنظور الطبي. |