Tavsiyeyi verdin çünkü ne ile karşı karşıya olduğumu biliyordun ve bana yardım etmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | هراء لقد فعلتها لأنّك تعرف مالذي أواجهه ، ولقد كنت تحاول مساعدتي |
Bir şeyler dönüyor gerçekten ve sana her şeyi anlatacağım. Ama önce neyle karşı karşıya olduğumu öğrenmem gerekiyor. | Open Subtitles | ثمّة شيء يحدث وسأنبئك به كاملًا، إنّما فقط أودّ فرصة لمعرفة ما أواجهه أوّلًا. |
Keşke neyle karşı karşıya olduğumu bir kez olsun görebilseydim." | Open Subtitles | أتمنى لو تمكنت من رؤيتها و لو مره واحده " " حتى أعرف أى غريم أواجهه |
Hiçbir şeyle yüzleşmeyeceğim, yüzleşmek istemiyorum, ve hissetmek istemediğim hiç bir duygum yok, ve buna annemin votka memeleri de dahil. | Open Subtitles | ليس علي أن أواجه شيء لا أريد أن أواجهه. وليس علي الشعور بشيء لا أريد أن أشعر به. وذلك يتضمن فودكا أمي. |
Evet. Onu bir barda gördüm ve kendimi onunla yüzleşmek zorunda hissettim. | Open Subtitles | .أجل , لقد رأيته بالحانة وشعرت بأن عليّ بأنّ أواجهه |
Bu, gitmek zorunda olduğum yer, Eve dönmek için yüzleşmem gereken şey. | Open Subtitles | هذا .. ما يجب أن اذهب إليه وما يجب أن أواجهه للعودة إلى المنزل |
Kaybettiğim arabanın benim için olduğunu öğrenince... daha önce hiç karşılaşmadığım bir durum ortaya çıktı. | Open Subtitles | اكتشاف أن السيارة التي فقدتها من المفروض أن تكون لي وضعني في موقف لم أواجهه سابقاً |
Keşke neyle karşı karşıya olduğumu bir kez olsun görebilseydim. " | Open Subtitles | أتمنى لو أراها و لو لمره واحده " " لأعرف من الذى أواجهه |
Brennidon'da gördüklerim ne ile karşı karşıya olduğumu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | ما رأيته في "برينيدون" جعلني أدرك ما أواجهه |
- Neyle karşı karşıya olduğumu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما الذي أواجهه |
-Neyle karşı karşıya olduğumu anlamıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما الذي أواجهه |
Böylece neyle karşı karşıya olduğumu daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | إذا ، أنا أدرى بالذي أواجهه |
Ama neyle karşı karşıya olduğumu bana Vaughn gösterdi. | Open Subtitles | ووضح لى فون كل شيئ... وما كنت أواجهه... |
- Şu an, neyle karşı karşıya olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما أواجهه الآن |
Şimdi neyle karşı karşıya olduğumu görüyorsun! | Open Subtitles | ! لقد فهمت الآن ما الذي أواجهه |
Mike telefonlarıma çıkmıyordu. Onunla yüzleşmek için oraya gittim. | Open Subtitles | مايك " لم يجيب على إتصالاتي وكنت أواجهه " |
Yalnız başıma yüzleşmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أواجهه منفردة |
Onunla yüzleşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أواجهه. |
Onunla yüzleşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أواجهه. |
Brian aramaya devam etti,onunla yüzleşmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | و إستمر (براين) بالإتصال بي و عرفت بأن علي أن أواجهه |
Bir hata yaptım ve bununla yüzleşmem gerek. | Open Subtitles | إرتكبت خطأ ويجب أن أواجهه |
- Daha önce karşılaşmadığım bir şey gibiydi. | Open Subtitles | كان أمراً لم أواجهه أبداً |