Katılımcılar ekranda bir çok sırayla devam eden yüzler gördü. | TED | شاهد المشاركون عدة أوجه على الشاشة، الواحد تلو الآخر. |
Tanıdık gelen yabancı yüzler, uyumanızı zorlaştıran yeni kâbuslar. | Open Subtitles | . . أوجه غريبة أصبحت مألوفة كوابيس جديدة لتحدي النوم |
Bunlar testlerini yapmış oladuğum ve Justin'in hikayesine benzer öyküsü olan çocukların yüzleri. | TED | هذه هي أوجه الأطفال الذين قمت باجراء اختبارات عليهم وقصصهم شبيه بقصة جستين. |
Saratoga Huzur Bahçesi Aramanızı nasıl yönlendirebilirim? | Open Subtitles | هي A قبل أن نقوم باتخاذ أي خطوة أخرى ؟ حدائق ساراتوجا بمن أوجه مكالمتك ؟ |
Örneğin; dört yüzü yeşil, iki yüzü kırmızı bir zarı yirmi kez atmadan önce | TED | على سبيل المثال، لنقل أنك سترمي نردًا بـ4 أوجه خضراء ووجهان أحمران عشرين مرة. |
Ama sonra baktım ve bu çocukların tatlı yüzlerine baktım ve düşündüm ki onların parlama fırsatlarını ellerinden alıyorum. | Open Subtitles | ولكن بعدها نظرت الى أوجه أولائك الاطفال الجميله .. وفكرت " أنا أحبس ضوء الشمس عنهم" |
İnsanlar bana baktıklarında yüzlerini görüyordum. | Open Subtitles | لقد إعتدتُ على رؤية ذلك في أوجه الناس عندما ينظرون إليّ |
Ve Altına Hücum ile İnternete Hücum arasındaki benzerlikler çok kuvvetli olarak devam ediyor. | TED | أوجه الشبَه بين هَجْمَة الذهب وهَجْمَة شبكة الإنترنت تستمر بصورة كبيرة. |
Bu ay aramızda yeni yüzler görmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سرورنا لكي نرى أوجه جديده هنا في هذا الشهر |
Son konuşmamın üzerinden epey geçmişti fakat aramıza yeni yüzler de katıldığına göre tekrar anlatmalıyım diye düşündüm. | Open Subtitles | لم أفضفض منذ فترة، لكن بحضور أوجه جديدة هنا، فكرت بحمل الشمعة |
Çirkin ve güzel yüzler olabilir. | TED | يمكن أن يكون وجوهكم قبيحة , أوجه جميلة فى المرآة . |
Adım Terry ve yeni yüzler görüyorum. Merhaba Irene, ameliyat nasıl geçti? - İyi! | Open Subtitles | "أسمي " تيري أرى أوجه جديده جيدة - جيدة , لنبدأ بالمشي |
Şimdi güzellikten bahsedilirken, şu gerçekten kaçamazsınız ve bir çok deney bu şekilde yapılmıştır insan yüzleri ile ve her ne varsa. | TED | عندما نتحدث عن الجمال لا يمكنك ان تتجاهل حقيقة ان هناك الكثير من الابحاث جرت بهذا الخصوص بواسطة أوجه الأشخاص |
Ama çalıştığınız alan pek çok insanı kapsıyor. Yeni insanları, yeni yüzleri. | Open Subtitles | لكن في عملك لابد أنك تقابلين العديد من الأشخاص يوميا أشخاص جدد ، أوجه جديدة |
Bunlar masumların yüzleri, canlı bombaların değil. Haklıydın. | Open Subtitles | تلكَ أوجه أناس أبرياء, وليست بأوجه مُنتحرين. |
Pearson Specter, aramanızı nasıl yönlendirebilirim? | Open Subtitles | (بيرسون سبكتر) كيفَ تودُ أن أوجه مكالمتك؟ |
Pearson Specter, aramanızı nasıl yönlendirebilirim? | Open Subtitles | (بيرسون سبكتر) كيفَ تودُ أن أوجه مكالمتك؟ |
Pearson Specter, aramanızı nasıl yönlendirebilirim? | Open Subtitles | مالذي تفعله؟ (بيرسون سبكتر) كيفَ تودُ أن أوجه مكالمتك؟ |
Bazıları yüzü yok derler. Bazılarıysa birçok yüzü olduğunu. | Open Subtitles | يعتقد البعض ليس له وجه، وآخرين يقولون له عده أوجه |
Revenge birçok yüzü vardır, küçük cadı öğrenmek üzere olduğunu şey. | Open Subtitles | الانتقام لديه أوجه عدة . شيء ستتعلمه تلك الساحرة الصغيرة |
Şimdi bu içerideki aile özel bir jetle buraya geldi ve eğlence anlayışları birbirlerinin yüzlerine yanmış mantar sürmek? | Open Subtitles | إذًا, هؤلاء الأشخاص يطيرون في طائرة خاصة... وفكرتهم عن المتعة هي وضع فلينًا محروقًا على أوجه بعضهم البعض؟ |
Lise, insanları ısırıp çiğneyen, yüzlerini paramparça eden azametli bir iblisin ağzıdır. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية أشبه بـ فم شرٍ أعظم يلتهم ويمضغ ويحطّم أوجه طلاب المدرسة.. |
İnsan ve insan olmayan memeliler arasındaki mimik karşılaştırmaları, yüz kaslarının yapısı ve hareketlerinde benzerlikler olduğunu gösterdi. | TED | مقارنة تعبيرات الوجه بين البشر والثدييات غير البشرية كشفت أوجه التشابه في بنية وحركة عضلات الوجه. |
Eğer Blair'la ilgiliyse, beni havuza ittiği için şikayetçi olmayacağım. | Open Subtitles | إذا كان عن دفع بلير لي في النافورة لن أوجه أي اتهامات |