| Uçak iskelenin yanındaki kafede uzo içen bir adamın şapkasının üzerine düştü. | Open Subtitles | هبطت في قبعة لرجل كان يشرب أوزو في مقهى بالقرب من جانب الرصيف |
| Romum var nane likörü, uzo ve... rom. | Open Subtitles | لديّ "روم"، "كريم دوم ميث"، "أوزو"، و... "روم". |
| Değil, bu uzo. | Open Subtitles | لا، ذلك أوزو |
| Bir Müslüman olarak da Tizi Ouzou'nun ruhu ile ilgilenmeliyim. | Open Subtitles | كمسلم, عليّ أن أقلق بشأن روح (تيزي أوزو). |
| Tizi Ouzou? | Open Subtitles | -تيزي أوزو)؟ ) -منذ التحول، |
| Kardeşlerim, ismim artık Tizi Ouzou. | Open Subtitles | أخوتي, اسمي الآن (تيزي أوزو). |