Eve götür. Beni de onu da iyileştir. | Open Subtitles | أوصلنا إلى المنزل, عالجها, ومن ثم عالِجني |
bizi şu hava bacalarına götür hele, oradan geçme işini ben hâllederim. | Open Subtitles | ، أوصلنا إلى هُناك وسأجد طريقنا من هُناك |
Haydi oğlum, bizi bara götür. | Open Subtitles | هيا يا فتى ، أوصلنا إلى تلك الحانة |
Onu geri getirebiliriz. bizi buraya kimin getirdiği önemli mi? | Open Subtitles | هذا يعني أنّ بوسعنا إعادته أيهمّ مَنْ أوصلنا إلى هنا؟ |
Bisiklet taksinin şöförü bizi bizden daha sarhoş olanların olduğu bir batakhaneye bıraktı. | Open Subtitles | الذي أوصلنا إلى ذلك المكان سيء السمعة ازداد إرهاقاً أكثر منا في الحانة |
Tamir ettiğin alet bizi bu hale getirdi. | Open Subtitles | تلك البدعة التي إبتدعتها هي ما أوصلنا إلى هذه الفوضى |
bizi buraya kadar getirdi, nasıl öylece gönderebilirim? | Open Subtitles | لقد أوصلنا إلى هنا كيف لي أن أودعه فقط ؟ |
bizi oraya götür. | Open Subtitles | أوصلنا إلى هناك |
bizi müzeye götür. | Open Subtitles | أوصلنا إلى المتحف. |
Sen bizi Manhattan'a götür, ben Quinn'i tek başıma Federal Binası'na götürürüm. | Open Subtitles | أتأسّف أنّي أقحمتُك في هذا. أوصلنا إلى (مانهاتن)، وسآخذ (كوين) إلى المبنى الفيدرالي لوحدي. |
bizi Booth'a götür, biz de ölüm cezası isteminde bulunmayalım. | Open Subtitles | أوصلنا إلى (بوث) ولن نضغط لتحصل على عقوبة الإعدام. |
Yine de zaman alacak. Tamam. Eliot, bizi oraya götür. | Open Subtitles | حسناً، أوصلنا إلى هناك يا (إليوت). |
Sonunda kararları, bizi buraya getiren orijinal argümanın izlerini silerek ahlakın sağduyusu içinde absorbe edilir. | TED | حتى يتم أخيرًا إستيعاب إستنتاجاتهم إلى لياقة الحس السليم ماحين كُل مساراتِ النقاش الأصلي الذي أوصلنا إلى هذه النقطة. |
İnsanların şimdiye kadar yaptığı çok büyüleyici bir makineydi ve bizi Ay’a götüren roketti. | TED | كان أروع آلة بناها الإنسان أبدا، و كان الصاروخ الذي أوصلنا إلى القمر. |
Uğruna çalıştığımız ve fedakarlık yaptığımız her şey bizi bu ana getirdi. | Open Subtitles | كل ما عملنا لتحقيقه وكل شيء ضحيّناه أوصلنا إلى هذه اللحظة |
Babamın hayatı boyunca dövüştüğü her şey onu bu noktaya getirdi. | Open Subtitles | كل ما ناصل والدنا من أجله في حياته أوصلنا إلى هذه المرحلة. |