Şimdi, bu ilk kez olduğunda tam olarak ne düşünüyorduysan onu düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريدك أن تتذكر بالظبط فيما كنت تفكر أول مره حدث هذا الأمر |
Hatırlayabildiğiniz kadarıyla babanızın size ilk kez el kaldırmasından bahsedin. | Open Subtitles | أخبريني عن أول مره تذكري فيها أن أباك قام بضربك |
İlk kez birisini öldürdüğümde benim için de çok zor olmuştu. | Open Subtitles | هذا قاسى بالنسبه لى أيضاً. أول مره أرى فيها شخصاً يسقُط. |
Hayatımda ilk defa bu takımlardan bir tane giyiyorum. Merhaba. Tam zamanında. | Open Subtitles | كما تري، إنها أول مره أرتدي إحدي تلك البدلات المفتوحه من الأمام |
Yine de söylemeliyim ki ilk defa birini kurtardım. | Open Subtitles | إعتقدت, يجب أن أقول هذه أول مره أنقذ فيها أحد ما |
Bu senin...? Bu senin ilk seferin mi? | Open Subtitles | هل هذه أول مره لك؟ |
- Lütfen beni burada gördüğünü kimseye söyleme. Yemin ederim, ilk kez geliyorum! | Open Subtitles | من فضلك لا تخبرى أحدا أنك رأيتينى هنا إنها أول مره لى |
Bir yıldır ilk kez senden hoşlanmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | هذه أول مره منذ عام من العمل معك لا أحبك فيها |
Haydi, hükümet seni ilk kez arkadan vurmuş gibi davranma. | Open Subtitles | لا تتصرف كأنها أول مره تحدث00 الحكومه كثيراً مافعلت هذا بك00 |
Söylemeliyim ki ilk kez bir din adamı gemimizde bulunuyor. | Open Subtitles | يجب أن أقول أن هذه أول مره يكون معنا واعظ على متن السفينه |
Dürüst olmamı mı yoksa ilk kez oldu dememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | , أتريد الصدق أم تريد أن أقول أنها أول مره |
Sizinle ilk kez nasıl tanıştığımı şimdi hatırladım. | Open Subtitles | أول مره قابلتك فيها لا زالت تنطبع فى ذاكرتى |
Bayan Norris ile ilgileniyorum ama... evet, hayatımda ilk kez tek başınayım. | Open Subtitles | حسنا ، أنا أعتنى بالسيده نوريس لكن.. أجل ، هذه أول مره فى حياتى أكون بمفردى |
Yargıç Nelson Biederman'le ilk kez o zaman karşılaştım. YARGIÇ III. | Open Subtitles | هذه كانت أول مره أقابل فيها القاضي " نيسلون بيدرمان ".. |
Yani, Ed yetkiyi bana ilk kez vermiş değil. | Open Subtitles | أنا أعني , أنها ليست أول مره يتركني إد المسؤول عن العمل |
İlk kez Oslo'da küçük not defterinizi görmüştüm kırmızı deri kaplı, Bond Caddesi'ndeki Smythson'dan. | Open Subtitles | أول مره رأيتك مفكرتك كانت في أوسلو إنها مصنوعه من الجلد الأحمر |
İlk defa Sam'in vaftiz töreninde oldu. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أول مره حدث هذا كان في حفله تعميد سام, أتذكرين؟ |
Benimkine de. Karşılık verecektik. İlk defa da olmazdı. | Open Subtitles | وعاتقي أيضًا، كنا سنقاوم لم تكن أول مره لنا |
İlk defa mı porno film stüdyosuna geliyorsunuz? | Open Subtitles | أهذه أول مره لكما يا رفاق في جلسة تصوير مقطع إباحي؟ |
İlk defa olmasına rağmen seni suçlayamam. | Open Subtitles | حسنا هذه أول مره يحدث فيها ذلك و أنا لا الومك |
Bana ilk defa vurduğunda beş yaşındaydım. | Open Subtitles | قامت بضربي أول مره و أنا في الخامسه من عمري |
Bu senin...? Bu senin ilk seferin mi? | Open Subtitles | هل هذه أول مره لك؟ |